20

91 14 10
                                    

Ha?

Jullian ve Chris'in gözleri parlıyor.

"İlk defa birisine söylüyoruz. Lütfen yanlış anlama. Yaptığımız kötü bir şey, kabûl. Ama biz de böyle eğleniyoruz." diyor Jullian omuz silkerek.

"Mesela en son ne çaldınız?" diyorum şaşırarak.

"Bir Iphone5" diyor Chris.

"Ah hayır Chris. Bir araba çalmıştık. Hatırlasana. Porsche." diyor Jullian.

Aman tanrım.

"Hadi Becky'ye de gösterelim."

"Olur."

Bir an tereddüt ediyorum. Ama hayatımın ekşına ihtiyacı var.

"Pekala." diyorum.

Jullian sarı saçlarını sımsıkı bir balerin topuzu yapıyor. Kafasına siyah bir peruk takıyor. Ama cidden peruk denemeyecek kadar gerçek bir saça benziyor. Üzerine siyah dar bir tişört ve siyah tayt giyiyor. Bunların üzerine ise cırtlak yeşil uzun kollu bir tişört ve altına bol paça bir kot giyiyor.

"Biraz sıcak olmaz mı?" diyorum.

"Zaten beş dakikadan hepsi çöpü boylayacak tatlım." diyor.

Chris de saçlarını biraz dağıtıyor, koluna bileklik gibi bir toka takıyor. Ve Jullian'ın peruğu gibi o da sahte olduğunu kesinlikle anlayamayacağım uzun bir sakal takıyor. Giyindikten sonra çıkıyoruz.

Yolda bayağı bir yürüdükten sonra ufak bir teknoloji mağazasına giriyoruz. Jullian satıcıyı oyalarken Chris de tişörtünün altından çıkardığı bir aletle, elindeki telefonun kablolarını kesiyor. Bir kez öksüyor. Sonra Jullian telefonların bölümüne geçince bu sefer Chris satıcıyla bir şeyler konuşuyor, onu oyalıyor. Jullian hemen bir telefon kapıp makasla kablolarını kesiyor. Yalnız üçüncü kabloyu keserken birden dükkanda alarm sesleri duyuluyor. Neredeyse kulaklarda hasar bırakabilecek kadar yükses seviyede bir ses! Satıcı hemen Chris'i kenara itiyor. Kocaman olmuş gözleriyle Jullian'a koşarken Chris'in sesini duyuyorum.

"Becky KOOOŞ!"

Şaşkınlıkla ve küt küt atan kalbimle koşuyorum. Jullian en önde, Chris ortada ben ise en arkada.

Satıcı arkamızdan "Hırsızlaaar! Yakalayın onları!" diye bağırıyor.

"Beni takip edin!" diye direktif veriyor Jullian. Birden eski püskü bir binanın yangın merdivenlerinde buluyoruz kendimizi. Ortasına kadar çıktıkan sonra bir kapıyla karşılaşıyoruz. Jullian kapıyı kıracakmışçasına zorluyor.

Chris birden kapının yukarısından tutarak kendini çekiyor. Ve kapının ardına atlıyor. Jullian da aynısını yapıyor. Bense Jimmy Choo'larımı Chris'in kafasına fırlatarak peşlerinden tırmanıyorum.

"Ah!"

"Affedersin Chris."

Ayakkabılarımı elime alarak, Chris ve Jullian'ın peşinden koşarak yukarı çıkıyorum. Chris yeni gördüğümüz bir kapıyı kırınca hemen Jullian'la içeriye giriyoruz. Jullian kafasındaki peruğu, tişörtünü ve pantolonunu çıkararak kenara atıyor. Saçlarını salıyor. Deminki hâliyle alakası bile kalmıyor. Chris de aynı anda sakalını ve üzerindeki tişörü çıkarıp atıyor. Demin dağıttığı saçlarını, koluna taktığı tokayla bağlıyor.

Sonra elleriyle çak yapıyorlar. Ceplerinden çıkardıkları iki telefonu da bana uzatıyorlar.

"Hediyemiz olsun." diyerek gülüyor Chris.

"Ah ne gerek vardı."

Birlikte apartmandan çıkıyoruz. Polislerle karşılaşınca ben Chris ve Jullian'ı dürtüyorum. Ama umurlarında bile değil. Çok relaxlar.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 07, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AlışverişkolikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin