DÜZENLENMİŞTİR
*Bir önceki bölümden 5 ay sonrasıdır.
*Flashback ise Gigant savaşından 2 gün sonrasıdır.
#Annabeth#
Tamir edilmesi gerek yerleri Hephaistos Kulübesi ile birlikte bitirdikten sonra Percy ile sahile indik. Maalesef ki herzaman olduğu gibi birisi geldi. Nefes nefese yanımızda durdu. "Kheiron sizi çağırıyor." dedi. Gelen kişiyi tanımıyordum. "Teşekkürler." dedim. Percy'nin kolundan tutup kaldırdım.
Büyük Ev'e girdiğimizde Piper, Jason, Nico Kheiron'un yanındaydı. Merakla Kheiron'a baktım. "Bir şey mi oldu Kheiron?" diye sordum.
"Hayır. Yani evet. Tanrılar sizin Olimpos'a gitmenizi istiyor. Neden bu kadar geç söylediler bilmiyorum." dedi.
"Şimdi mi?" diye sordu Percy.
"Evet, şimdi."
"600. Kat." dedim.
"Pardon Hanımefendi ama bu binada 600. Kat diye bir şey yok." dedi görevli.
"Hadi ama adamım. Geçen sene de sen vardın. Bizi tanırsın. Ben şu ünlü kahraman Perseus Jackson, Olimpos'un mimarı Annabeth Chase." dedi Percy. Adam anahtarı bana verdi.
Asönserdeki sessizliği Percy bozdu. "Neden sana verdi?"
"Çünkü mimari işlerle ilgilenirken buraya çok geldim Percy. Hani sen yoktun." dedim.
#Genel#
Melezler Taht Odası'na tüm tanrılar tahtlarına oturmuş onlara bakıyorlardı. Zeus konuştu. "Melezler. Biliyorsunuz ki savaşı kazandık." Annabeth içinden Kazandık mı? Sanki çok büyük katkıları oldu! Diye geçirdi. "Ve şimdi aldığımız karar üzerine ödüllendirileceksiniz." dedi Zeus.
"Teşekkürler efendim." dedi Annabeth, Zeus'un önünde diz çökerken. Diğerlerine baktı. Diğer melezlerde aynısını yapıyorlardı.
"Perseus Jackson ve Annabeth Cahse!" diye bağırdı Zeus. Percy ile Annabeth bir adım öne çıktı. "Tartarus'a düşüp geri geldiniz. Bu taktir edilesi bir başarıdır. Daha önce hiç kimse Tartarus'tan canlı dönmemişti. Nico di Angelo'yu saymazsak tabii." dedi.
"Athena."
Athena konuşmayı devam ettirdi. "İçinde bulunduğumuz asrın en güçlü kahramanı kızım Annabeth Chase!" O an donup kaldı Annabeth. Ne yapacağımı bilmiyordu. Nutku tutulmuştu. Percy Annabeth'i belinden dürttü. "Asırlardır çocuklarımın başaramadığı şeyi başardın, iki kampın barışmasını sağladın, Tartarus'a düşüp geri geldin, Gaea'yı yendin ve en önemlisi gerçek sınavın ne olduğunu öğrendin!" dedi Athena. Sesindeki gururu herkes anlayabiliyordu. Annabeth ağlamak ile gülmek arasında kaldı. Çok şaşırmıştı. "Ödülünü sana ben değil Hades verecek." dedi Athena.
Annabeth Hades'in önünde diz çöktü. Hades elindeki sırt çantasını Annabeth'e uzattı. Annabeth'in gözünden bir damla yaş süzüldü. Tek söyleyebildiği "Teşekkürler efendim." oldu. Hades'in ona verdiği sırt çantası, Tartarus'a düşerken kaybettiği sırt çantasıydı. "İçinde bir şey daha var." dedi Hades. Annabeth çantanın içine baktı. Luke Castellan'ın ona yedi yaşındayken verdiği hançer çantanın içinde duruyordu. Annabeth sevincinden Hades'e bile sarılabilirdi.
"Oğlum Perseus Jackson!" diye bağırdı Poseidon. Percy babası Poseidon'un önünde diz çöktü. "İyi iş çıkardın evlat." Dedi Poseidon. Zeus yapmacık öksürdü. "Senin ödülünü Athena söylecek."
Percy Athena'nın önünde diz çöktü. "Kalk ayağa Perseus! Bundan sonra kızım ile olan arkadaşlığına daha doğrusu ilişkine hiçbir şekilde karışmayacağıma Styx Nehri üstüne yemin ederim!" dedi. Gökyüzünde şimşekler çaktı. Bu da anlaşmanın kabul edildiğini gösteriyordu. Percy ne kadar sevinsede bunu belli etmedi. Bu demek oluyordu ki artık rahat bir şekilde evlenebilirlerdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Percabeth (DÜZENLENİYOR)
FanfictionGigant savaşından 1 hafta sonrası. . . . #1 percabeth 15.02.21