Affettim

10 1 0
                                    

Annemleri memlekete yollamıştım. Bizde Umutla küçük bı kaçamak yapmaya karar vermiştik. Aldık çadırı. Doldurduk çantaları yiyeceklerle. Bindik otobüse. İstikamet Ağva.

Umut çok heyecanlıydi. Daha önce hiç tatile gitmemişti. Yüzme kursuna gittiği içinde yüzmeyi öğrenmişti.
Karanlık olunca çadırda kalmaktan vazgeçtik.

Küçük bı ahşap ev tutmuştuk. Çok küçük ve Şirin. Yaktık şömineyi, kurduk karşısına çadırı. Sıcak çikolata şömine karşısında vazgeçilmezlerinden di.

Ertesi gün erkenden yiyecek içecek hazirladik ve doğru denize gittik.
Bunun ikimizin de ihtiyaçımiz vardı.
Umut kumda oynarken bende güneşleniyordum.

Telefonum çaldı. Bilinmez nummara.
Hayırdır annemler mi arıyordu. Açtım.
"Aşkım. Nerdesin seni görmem lazım."
"Atakan beni arama artık yeter. Aşkım deme!"
"Evdemisin? Geliyorum."
"Evde değilim. Eve dönünce de gelme."
"Nerdesin sen?"
"Bana ne hakla hesap soruyorsun?!"
Diyerek yüzüne kapattım telefonu.

Böyle güzel günü Atakan bozamadı. Güneş batımı okadar güzeldi ki, kafama Atakanı takmıyorum.

Tekrar telefon çaldı. Yine bilinmez nummara. Açmadım. Israrla yine ve yine aradı. Sonunda açtım.
"Ya arama beni artık!" Diye bağırdım.
"Damla, ne oldu." Arayan Su.

"Ay, canım kusura bakma. Atakan aradı. Öğle canımı sıktı yine. Nasılsın iyi misin?"
"İyim bu benim annemin numarasi ben telefonumu evde unutmuşsum. Sen nasılsın Umut nasıl?"
"Umut da iyi. Bizde agva ya geldik. Yarın döneceğiz yine."
"Ahhh güzel yapmışsın. Bizde hafta sonu dönüyoruz. Var mı bı isteğin canım?"
"Yok sağol siz gelin yeter."
"Hee bu arada bebeğin cinsiyeti belli oldu. Ama gelene kadar sürpriz."
"Çok kötüsün Su. Beni çatlatacaksin yani."
"Atakanı kafana takmamak için yöntem desek."
"Çok zeki."

Agvada son günlerimiz çok güzel geçmişti. Umut mutlu görmek benide mutlu ediyordu.

Agvada eve geç vakit varmıştık.
Umutu yatağına yatirdikdan sonra bende duş alıp yatmaya giderken, yüreğim ağzıma geldi. Benim yatak odamda Atakan!

Yatakda gül parçacıkları. Etrafa mum yanıyordu. Ben odaya girince diz çökmüştü.
Ve ben yine bornozla.

"Aşkım, benimle evlenir misin?"
Elinde bizim eski yüzükler. Bahçe bulmuş demek.
"Beni güldürme. Evli bı adam nasıl evlilik teklifi yapıyormuş."
"Biz boşandık. Zaten hiç evli değildik. Yani hiç karı koca olmadık. O yüzden insanlar sorunca çocuğu olmuyor diyorduk. Ben aşkımıza hiç ihanet etmedim."
"Atakan bıktım artık aynı şeyleri tekrar etmekten. Sen en büyük ihaneti beni yarı yolda bırakmak ile yaptin. Seni sevdim evet bu yalan değil. Çok üzüldüm. Çok ağladım. Ama seni gömdüm. Benim için öldün. Bittin. Ben sana asla güvenemem birdaha. Sende artık bunu kafana sok!"
"Asla. Ben sensiz yapamıyorum. Sende beni istiyorsun."
Diyerek bana yaklaştı.
"Atakan, yapma. Egonu birak. Bu kadar alçak olma!"

Atakan beni birden kucağına alıp yatağı attı. Ben kalkmaya çalışırken bileklerimden tutup beni öpmeye çalıştı. Kollarımı kurtaramiyordum. Çok güçlüydü. Gözleri dönmüştü. Ben yapma diye ağlarken. O yanağımi, boğazımı öpmeye çalışıyordu. Sonra kafa atarak kendimi kurtardım.

O an kendine gelmişti. Bı köşeye oturmuştu ağlıyordu.
"Özür dilerim... Özür dilerim... Özür dilerim..." Diye sayıklıyordu.

Gittim yanına oturdum. Elini tuttum.
"Atakan, biz çok güzel şeyler yaşadık. Birbirimizi sevdik. Ama olmadı beceremedik. Ben kör aşık olamadım. Sende benim için fedakar olamadın. Bırak hatıralarimiz güzel kalsın. Biz birbirimize yazılmadık."
Gözlerime bakamıyordu.
"Beni affet damla. Kendimi kaybettim."
"Affettim."

UmutHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin