İyi okumalar
****************
Büşra'nın Ağzından:O gün Rüya'ya onu unutucağımı söyledim. Kaç gündür unutmayı deniyorum. Ne kadar işe yaradığı ise muâllâk.
Birkaç gün önce Deniz, Rüya ile okulu asmak istediğini falan söylediğinde, bunun ilerisinde neler olacağını az biraz hayal edebildim. Deniz'in Rüya'yı üzmeyeceğinden nedense adım gibi emindim. Deniz iyiydi, onu mutlu edebilirdi sonuçta değil mi...
Gün boyu Deniz sürekli ortalıktan kaybolup durmuştu. Rüya'nın değişik halinden merak ettiğini anlıyabiliyordum. Okul çıkışında yurda girip üzerimize değiştirdikten sonra birlikte çardakta oturmak için bahçeye inmeye karar verdik.
Sohbet ederek bahçeye inerken Rüya'nın olmadığını fark ettim. Kızlar da bunu fark ettiklerinde birimizin bakmasını söylediler. Bende Rüya'yı bulup geleceğimi söyleyerek onları gönderdim. Telefonuma gelen mesajlara bakarak koridorda yürürken duyduğum sesler ile başımı kaldırdım. Birden gördüğüm manzara karşısında telefonum yere düştü.
İkisi de bana döndüklerinde birşeyler sacmalayıp telefonumu da alarak oradan uzaklaştım. Hızlı hızlı yürürken Rüya kolumdan tutup beni kendine çekti.
''Bak Büşra ben özür dilerim. Daha dikkatli olmam gerekirdi. Seni zor durumda bıraktığımın farkındayım. Ama sen yanlış anla-'' hemen sözünü kestim.
''Rüya! Bir sakin olur musun? Birşey olduğu yok. Zor durumda falan da kalmıyorum. O yüzden özür dileme. Ben..'' bir süre tereddütte kaldım.
''Ben başkasından hoşlanıyorum. Hatta aşık oldum denebilir. Dediğin gibi senden sadece hoşlanıyormuşum. Yani artık endişe etmene, sürekli benimle dikkatli ve mesafeli konuşmana, yanlış anladığımı düşünüp özür dilemene falan gerek yok. Ben iyiyim. Bu senin hayatın . İstediğin ile beraber olabilirsin. Bence geri dön. Deniz yalnız kaldı ve orda bıraktığın için kırılmış olabilir.'' Dedim ve hızla arkamı döndüm.
Yürümeye başladığımda napıcağımı şaşırmış bir durumdaydım. Rüya'yı unuttum mu emin değilim ama artık Rüya'nın beni düşünmesini, bana mesafeli davranmasını istemiyordum. Eskiden olduğu gibi içten davranamıyordu bana karşı, ve bu durum oldukça canımı sıkıyordu. Neden böyle bir yalan söyledim onu da bilmiyordum. Ah salak kafam!
Köşeyi döndüğümde Rüya'nın tekrar adını seslendiğini duydum. Tam adımlarımı hızlandırıcakken karşıma birden Derin çıktı. Beni gördüğünde gülümseyip el salladı. Aramız iyi gibiydi ama tam da iyi sayılmazdı ışte. Bana doğru geldiğinde ani bir fikirle onu duvara yasladım.
''B-bücür napıyorsun sen?'' Şaşkınlıkla bakıyordu bana. Hızlı nefesler alıyordum. Köşeden ayak sesleri geldiğinde Rüya'nın geldiğini anladım. Derin'e özür dileyen bakışlarımı attım.
''Özür dilerim, bunu yapmak zorundayım. Sadece bana uy!'' Birşey demesini beklemeden dudaklarına yapıştım. Kocaman gözlerle bana bakmaya başladı. Elimle gözlerini kapattım. Dudaklarımı hareket ettirmeye başladığımda birden kendimi duvar ile Derin'in arasında buldum. Bu sefer benim gözlerim kocaman açılırken dudaklarımız arasında 1 santim kalıcak şekilde ayırdı.
'' Ne olursa olsun, asla altta olmam ufaklık.'' Diyip tekrar dudaklarımızı birleştirdi. Gözlerimi kapatarak karşılık verdim. Ayak sesi durduğunda Rüya'nın bizi izlediğini anladım. Ardından yine ayak sesleri gelmeye başlayınca kaşlarım hafifçe çatıldı.
''Siktir! Derin ile Büşra? Ne alaka lan?''
Bu sesin Deniz'e ait olduğunu anladığımda geri çekildim. Ciğerlerime oksijen gidince nefessiz kaldığımı yeni farkettim. İkimizde derin nefesler alırken gözlerimi açtım. Derin'in çoktan gözlerini açıp beni izlediğini fark ettim. Benim jeton daha yeni düşüyordu. Ben resmen Derin'i öptüm!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yatılı Kız Lisesi (Girl×Girl)
Ficção Adolescente-KÜFÜR İÇERİR . . . . -HOMOFOBİKLER LÜTFEN UZAK DURSUN! . . . . Bu ilk hikayem. Daha doğrusu (girl×girl) konulu yazdığım ilk hikayem. Umarım beğenirsiniz. İyi anlaşalım. Bu hikayemde bazı bölümler smut olucak. Rahatsız olacaklar için o bölümün başı...