En son hatırlayabildiği adının Elsa olduğuydu onun dışında ise nerden geldiği hakkında bir bilgisi yoktu. Elsa gözlerini açmıştı sararmış bir gökyüzüne bakıyor ve yeni hasat edilmiş buğday kokusu alıyordu belli ki gün batıyoru. Hiçbirşey hatırlayamaması onu deli ediyordu. Bir at arabasının içindeki saman yığınının üstünde yattığını anladı ve kendini kaldırıp oturur vaziyete geçti. Arkasından bir ses duydu "Demek uyandın" dedi yaşlı bir ses. Elsa arkasını döndü "Sizde kimsiniz?" dedi ve hemen arkasından "Nerdeyim ben?" diye sordu. Yaşlı adam "Tabiki GreenValley'de sin yoksa ne olduğunu hatırlamıyormusun" dedi. Elsa hatırlamaya çalıştı fakat başındaki ağrı yüzünden hiçbirşey hatırlayamıyordu. Hatırlamaya çalıştıkçada daha çok başı ağrıyordu sanki kafasını 10 tonluk bir taş ile eziyorlardı. Elsa yaşlı adama dönüm sorusunu cevaplamasını istedi. "Adım Ja..ccc...k , Jack" dedi. Elsa tekrar Jack'e dönerek "Peki bana ne oldu"dedi. Yaşlı adam biraz duraksadı sonrada "Sen ordaydın gördüm o şeyle sa..." dedi Elsa ise "Napıyordum ?" Yaşlı adam "Şşşhhhttt... Burda bekle" dedi ve at arabasından indi Elsa telaşlanmıştı çünkü o hiçbirşey duymamıştı. Yaşlı Jack 2-3 adım attıktan sonra hemen arabaya döndü ve daha arabaya binmeden atına "KOŞ HADİ KOŞ!" diye bağırdı at koşmaya başladı Jack arabaya atladı. Elsa "Burda neler oluyor " dedi Jack ise sadece homurtulanmakla yetindi. Elsa arkasına baktığında birşey göremesede yolun kenarındaki ağaçlardan birşeyin onları kovaladığını anladı. Bir yandan Jack'e neler olduğunu soruyor diğer yandan da yola bakıyordu tabi ki Jack bu soruların hiçbirine cevap vermiyordu çünkü arkalarından birşey onları kovalıyordu. Araba çukura girdi ve Elsa bi anda kendini havada buldu tekrar samanların üstüne düşmüştü her yerine saman gelmişti. Kızıla çalan tup turuncu saçlarının her yanı giysileri hatta ayakkabısının içinde bile saman vardı. Gözünü bir an için Jack'e çevirdi ve ona "Dikkatli kullansana yaşlı adam" diye bağırdı arkasını dönünce onları kovalamakta olan 9 gözlü yaklaşık 2.5 metre boyunda el ve ayaklara benzer organları bulunması dışında ayı ve insan karışımı gibi görünen pekte akıllı olmayan bir canlının onları tapik ettiğini farketti. Elsa Jack'e döndü ve "Bu şeyde neyin nesi" diye bağırmaya ve çığlık atmaya başlamıştı. At arabası çok hızlı gidiyordu tabi bu durumda Elsa'nın düzgün bir şekilde arabada durmasını zorlaştırıyordu. Yol çok kavisli bir yapıya bürünmüş durumdaydı ve bu yüzden araba gitgide yavaşlıyordu canavar hızla yaklaşıyor ümitler de gene aynı hızla bitiyordu. Elsa birşey yapmalıydı yoksa bu canavarın öğlen yemeği olucakları kesinde fakat at arabasının içinde samandan başka birşey yoktu. Jack Elsa'ya bağırarak "Artık yeter burdan asla kurtulamayacağız" dedi. İçinden mırıldanarakta "Bunları almamalıydım almamam gerekiyordu" gibi şeyler söylenip duruyordu. Jack Elsa'ya dönerek cebinden çıkardığı ortalama 1-2 santimlik 2 mavi 3 mor 1 kırmızı taşı Elsa'ya verdi ve onları canavarın üstüne fırlatmasını istedi. Elsa bu taşları Jack'den alıp dev canavarın üstüne fırlattı. Canavar taşların fırladığını görünce bi anda yolun ortasında durdu ve taşlara doğru koştu. Bu sayede aradaki fark açıldı böylece kurtulmuş oldular. 5 dakika sonra Jack'in köyüne vardılar.
Artık Jack'in evine varmışlardı ama Elsa'nın kafasında onlarca soru işareti oluşmuştu ; Elsa'ya ne olmuştu ? O canavar neydi ? gibi Jack arabayı durdurdu ve atına "Afferim kızım bugünde benim başımı kurtardın" dedi ve bir elma verdi ardından Elsa'ya dönerek "Artık inebilirsin ve benim evimde kalabilirsin karım misafirlere her zaman sıcak bakar" dedi. Elsa bu öneriyi kabul etti ve Jack'e dönerek "Ormandaki Şey neydi ?" diye sordu Jack ona alaycı bir gülüş atıp "Yapmaaa daha önce hiç bir trollün neye benzediğini duymadığına inanmıyorum. Sen benle dalgamı geçiyorsun ?" dedi Elsa Jack'e dönerek "Galiba başıma aldığım darbe yüzünden oldu. Bana ne olduğunu biliyormusun ?" dedi fakat Jake ona sadece "Bu gün çok şey yaşadın artık içeri geç ve biraz dinlen yarın senle konuşmamız gerekecek" demekle yetindi. Elsa içeri geçti ve Jack'in karısıyla tanıştı ve Jack'in karısı ona hemen bir çarşafın içine saman doldurdu ve kabarttı fazladan bir yastıkta eski bir dolaptan çıkartıp Elsa'ya verdi ve ona "İşte fazladan yatağımız olmadığı için sen yerde yatacaksın ama üzülme yer yatağının normal yataktan hiçbir farkı yok" dedi ve gülümsedi Elsa'da "Sorun yok eminim rahattır" dedi. Yaşlı kadın Elsa'ya dönerek "Artık biraz dinlen eminim yarın çok hareketli bir gün olacak. Bu arada BrightRiver'a hoşgeldin" dedi ve elindeki mumu söndürüp odadan çıktı.
Elsa nereden geldiğini , ne işle uğraştığını hatta neyi sevdiğini bile bilmesede kendini bir an için huzurda hissetti ve oracıkta uyuya kaldı. Yarın herşeyi öğrenmek ümidiyle bir maceraya başlayacağının farkında bile değildi. Kim bilir Elsa'yı GreenValley'de neler bekliyor.
