•Tell me the song? /vkook

5. Karaoke, Cesaretlendirme , 2U

Yazım hatası varsa kusura bakmayın. :*

Ona karşı gülümsediğimi gördüğünü anladığımda o an keşke yer yarılsada yerin içine girsem diye dua ediyordum.

Jin hyung at gibi gülmeye devam ederken, elimi ağzıyla kapatıp dışarıya sürükledim. "Neden bizi rezil ediyorsun sürekli neden ben seninle bir şey yaptığımda berbat ediyorsun hyung anlatsana biraz?"
Ben ne yaptım der gibi ellerini sallarkan "aaaah hadi ama komikti kabul et" ağzına bir tane vurup sustururken "o yanındaki kız kimdi hadi açıkla bana o zaman hyung?".

Jin ciddileşip "hemen kötü düşünme illa koluna giren sevgilisi olmak zorunda değil bence, samimi arkadaşı olabilir yada kuzeni olabilir değilmi?" Durup bir düşündükten sonra sanki az önceki domates ben değilmişim gibi sakinleşip "evet olabilir ama bu yinede olmayacağı anlamına gelmiyor" diyerek  kollarımı birleştirip dudaklarımı şişirmiştim.

Jin kollarıyla bedenimi sararak "hadi benim çirkin ördek yavrum ağzını öyle yapma öyle kalıcaksın sonra hadi bitanem. Biz alışverişimize dönelim."

~
Suran'la alışverişi hızlı şekilde bitirip sohbetimize devam ederek durağa doğru adımlarımızı atıyorduk. "Kookie daha anlattılarım bitmedi biliyormusun uzun zaman oldu gürüşmeyeli lütfen görüşmelerimi sıklaştıralım olmuyor böyle anlatılıcak olanların birikmesi beni üzüyor, seni seviyorum biliyorsun."

Koluma sıkı sıkı sarılarak sitem eden kardeşime bakıp "haklısın güzelim ama ben çalışan birisiyim biliyorsun, bak senden ayrılınca işe gidicem. Ayrılmak üzüyor şuan beni Süt annemden izin kopar bir gece bizde kal beraber güzel vakit geçiririz, faneditler izleriz hemde anlatılıcaklar birikmez." Suran sevinç gülümsemesi yapıp ,kollarını bedenime sararak "yakın zamanda sendeyim bebeğim."

~
Aktif şekilde kafeden içeri girip iş arkadaşlarıma selam verip iş kıyafetimi giymek için arka tarafa yöneldim dolabımın  önüne gelip çantamdan anahtarı ararken dolabın altına kaymış olan bir kağıt gördüm eğilip aldığımda Big Hit'in seçmeleri kağıdıydı o an düşündüm tekrardan dansçılık için denemelimiydim şansımı..

Düşünceden çıkmamı sağlayan sese döndüm aniden "Jungkook birazdan benim mesaim biticek haberin olsun. Unutma akşama karaoke var. (!)" diyip göz kırpmış ve kaçmıştı bu demek oluyor ki geçmiş olsun Jungkook sana ,mezar taşını şimdiden hazırlat akşama yorgunluktan ölüceksin.

Üstümü hızlıca giyinip dolabı kitleyip çıktım. Masaları hazırlamaya başlamış olanlara yardım etmeye koyuldum.

~
Saat 21.00 di hyungla sonunda alışverişi bitirmiştik ama bizde bitmiştik ve deli gibi acıkmıştık. "Artık yemek yiyelim yoksa ben birazdan elimdeki poşetleri kemirmeye başlıycam Tae." Ellerimdeki poşetleri sallayarak "bende acıktım hyung ama lütfen yabanileşme -işaret parmağımla karşımızda ki kafeyi göstererek- şuraya girelim yiyelim yabancı değiliz buraya yemeğimizi yedikten sonra direk eve ışınlanalım lütfen."

Jin bana bakıp gülerek "neden orası anlatsana biraz? (!)"

Ona bakıp cık cıklayarak "açlıktan ölüceksin şu ağzından dökülen kelimelere bak hyung yakışıyormu sana hiç?"
"Aaah tamam be sanada iki şaka takılmaya gelmiyor hiç ya -ayağıyla popoma geçirerek-hadi yürü yürü."

Popomda hissettiğim acıyla "aisshhh  ne vuruyorsun." Hyunga isyan ederek kapıyı açtım, içeri girdiğimizde gözüm birilerini aramadı desem yalan olurdu size ama istediğim görüntüye ulaşamamın üzüntüsünü ayrıca anlatamam.

Köşelerdeki masalardan birine oturduğumuzda "sanırım bacaklarım yok hyung hissedemiyorum." Hyung bacaklarını ovalayarak "beni en az 3 saat boyu burdan kaldıramazsın haberin olsun."