adsızhikaye

26 2 0
                                    

Şimdi mi yani?

,

Omzun gözükür mü gecenin uçarı anında? Yukarıdan bakılan bir yıldızın ağzında? Yıldızlar da üşür mü peki? Alsana gökyüzü gibi beni sırtına. Yıldızlar gibi. Kaysa. Bitse. Bir dilek tutsam. Bir gece açsa sende. Sessiz olsa bütün kavgalar, içimde hesabı kapanmış olsa. Sen bu şiirde, hiç büyümemiş olsan. Alt paragrafa atlamadan üstelik. Geçse tren, baksam. Olsa tren, iletsem bütün kıyılarıma, son anlarıma. Soranlarıma söylesem. Son nota desem. Bu dönemeçteki son yokuşta son susuş desem. Gitsen

'

bitmese 

,

Yüzün kıvrılıyor ya hani, o yılların tamamı benim yüreğime harita oluyor. İnceliyorum. Yıpranıyorum annem.

Şiir yazmayı unutuyorum. Yazmayı unutuyorum. Öylesine kalakalıyorum. Ellerim kelepçeli değil. Ama hatırlamıyorum. Ellerim var mıydı? Öylesine uçuyorum.

İlk seni sevmeyi göze almışım ben. Tetikler mi beni uzunlamasına bir kurşun?

Susar mı bu deli gönlüm? 

Bakma yanıma dirime ölüme yaralarıma. Bak bana. Ölemiyorum. Ölemediğim yanımı da anla.

İnsanlar olmak istiyor hep. Her şey olamamaktan geliyor ve ket vuramadığım tutkum beni öldürüyor. Vurulur mu sahiden doktor, herkes bir şey olmak istiyor, bir kimse belki. Aşırılıklar her daim bir belirti oluyor ve ben ne kadar yazsam yetmiyor. Çünkü elimde değil, yazmak. Gözlerimde, tenimde; bak, kanımda baki. Benim doktor, benim. Ben yarattığım insandan öte olamadım, insanlarda olmak istediği, onaylandığı, yapamadığı, başaramadığı insanlardan ileri gidemedi.

Dokunmak diyor, kelimeler. bana dokunamazsın, kırk yedi yıl. sana dokunamıyorum özlem. bana dokunamıyorum yalanlar. bana dokunamıyorum. Neden biliyor musun? Yokum çünkü! Yoksun. Yok olduğundan. Anladın mı? Yokum çünkü. Ne bilmem kaç kilometre, ne de yıldızlar. Keşke uzak olsan. Yokum. Keşke öpmek dakikalarla değil, sana kilometrelerle sayılsa. Sayılsa olsan. Ama yoksun. Ne dakikalar kurtarır bu uçurumu ne de yaralar.. Çünkü ben hiç olamadım ki. Ben hiç olamadım ki olmak isterken ben olamadım.

ana ben olamıyorum.

Kırılıyor. Tutamıyorum. Eskiyor. Söyleyemiyorum. Eskiyor, geçiyor ama bende yarası yüz yıl.

Kelimeler karışık. Hüznün kendisiyle konuşuyorum. Aynasız üstelik. Kimse getirmiyor aynasını. O müzik ters dönüyor, kıvrılıyor. Görüyorum. Benden sonrası kaç adet kimlik var, söyle? Bir duvar üç kez mi vurulunca kırılır, bir dağ kaç kez aşılır aynı yerinden? Saatler kaç defa daha susar anne? Anlatmadan sahiden bir oyun sergilenir mi? İmkansız desene. Anlatamıyorum da oynayamıyorum da.. Ben bu hikayenin hangi kahramanı olabiliyorum anne? Hiç uyuşmadan bir müzik akıyor, beynimin tam orta yerini uyuşturuyor. Uyuşturmasa da susar mı sanki? Dinliyorum çokça. Anlıyorum her şeyi. her dakika. her saniyeyi. sustuğum kaçtığım vazgeçtiğin her saniyeyi. savaşın her saniyesini. yüreğimin her saniyesini. hikayenin her saniyesini. anne yaşayamıyorum ki her saniye. her saniye ölüyorum. olamıyorum. bak küsemiyorum, bak olamıyorum onlar gibi. sizin gibi. Sesler de hiç susmuyor zaten. Sana yazıyorum bak. Bak kestiğim her saç dikimime, her saç telime yazıyorum. Öyle makas yiyorum ki hayata.. Kalaşnikof. Öyle yalnızlığa bulanıyorum ki.. Soluk mavi. Kessen ölmez. Vursan kırmızıya dönmez.

Sussan bu bedenden bir ölüm daha çıkmaz.

Ana diyorum bazen, bazı geceler.. Yüreğime ben bin miğfer. Yazılır mı bu da tarihe?


İlk deneme sürücüyle sürülüyor bana. Yazıyor raporda: 46. diye. Sormuyorum. Bakın diyorum, ilk 46 kez sürdüm bir bakıyorlar.. 46 kurşun. Bir adım sonram, sevda. Tutkum. Etmiyorum ama 47 yaş. 74 e çeviriyorum, susuyorum. Ben hiçbir şey demeden tetiğe çekip ölümü bekliyorum. Bir görsen mavi nasıl gün içine batmış. Öyle batmış ki anne ağır keleş oluyorum. Yazılmıyor tutkular. Bir kalemin çarpıntısı diyorum doktor, görüyorum diyorum, susuyor, susuyorum. Biliyor, bildiğimi. Bildiğini biliyorum. Ama anlarsa, kabul ederse. Anlamış olacak. Anlamak doktor, yazacak mı her gün bilmem kaç ölümden doz? Yazmayacak. Ama anladın. Anlamışsındır. Ben gerçek miyim? Anladığın kadar mı oluyorsun gerçek? Öyleyse kalemime dokun. Ben hiç olmadım anne özür dilerim 9 aylık sancına. Emeklerine. Ben hiç olmadım.


Bir uzun kollu çamurum yırtıldı. Ben anladım 9 yaşım bitti. Bu geceler .. Sahiden söylesene bir çiçek de bir geceye sancılanabilir mi? Bir geceye gönül verebilir mi? Solar değil mi? Tenzih ediyorum kendimi bütün sıfatlarımdan. Benden beni bile tenzih ediyorum.

Hayata hiç giremiyorum. Uyuşamıyorum, acılarım harici, örtüşmüyorum deliliğimle kimseye. Bazen ağır geliyor olamamak kimse, bu kadar olmuşken kendine.

Yanmıyorum, ki doktorum. cayır cayır olan benim; her daim korlanıyorum.

Kimsesizlik yokluktu. Yalnızlıksa ağlayacaksın biliyorsun anlar, ama bu öyle dokunulmayacak bir şey ki gözyaşı bile dokunmuyor bazen tenine.

Değmiyor bir şeyler, her şey bir şeylere değmiyor. Sanki öylesine sımsıkı ki bu nereye değse sızlıyor. Sanki hiçliğin de bir sınırı var ama olmuyor, kabul etmiyor. 0 çıkması hiçliği göstermez diyorlar. anne. ne olur hayat 0 çıksın benden. kalakalıyorum her şeyin üstüne. hayatın. olamıyorum. biri etmiyorum. deliriyorum anne. hiç olduğum halde yok olamama deliriyorum. 

keşke çırılçıplak kalabilsem. keşke bu kadarım diyebilsem.                                                                         hiç giyinmeden çıktım anne bugün. çünkü başka başka örtünmeler var. başka başka çıplaklıklar. keşke her şey.. basit olsa. birkaç parça. birkaç anı. birkaç kelime. çünkü başka başka zor. anlatmak çok zor. keşke akıp gitsem gözyaşım gibi. bitse sonra. belki nazal titrese, acısa.. ama bitse. başka başka soğuklar var doktor. anlıyor musun? anlatamamak kadar soğuk hiçbir şey. bu kadar utanmıyor. bitse keşke.


'

önceden kıyamıyordum. aştım sonra. yazamadım. yazdım sonra. ışıktan kör oldum. okuyamadım ondan sonra da. okuyamadım yazdıklarımı.                                                                                               ağır geldi. geliyor. dayanamıyorum.                                                                                                                               Tanrı'nın yazdıklarını silerken ellerim pas oldu. parmaklarımı bulamadım. bulduğumda da artık okuyacak mecalim kalmamıştı. 



merhaba. hiç büyümedim. insanlar koskocaman oldular. aşktan aşka nasihat verdiler. aşktan aşka büyüdüler. ben hala kelimelerde ilk adımımı saydım. buradayım. her yazdığımda, her yazdığıma kalakaldım. bu kalakalış da üç günlük dünyamın bilmem kaçıncı gününden kalma. fotoğraf da 2015. belki bir sabah yeniden doğarım. üç günümü de oradan başlatırım. bu defa aşktayım. 


özgür kalın. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 02, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YokumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin