25- OSMANLI ŞAMARI

1.1K 129 10
                                    

Huzurlu, mutlu, sevdiklerinizle beraber dopdolu geçecek bir bayram olması dileğiyle. Şimdiden herkese hayırlı bayramlar. ❤🍬🍬

🌸25. BÖLÜM🌸

Avına odaklanan keskin bakışları kısıldı. Aynı anda dudağının tek köşesi de sinsice kıvrılmıştı.

Kana susamışlığı ve doyurulmamış açlığı günden güne artarken yeni avının kapana doğru kendi ayaklarıyla koşarcasına ilerlemesine memnundu. Bu, keyfini yerine getiren bir ayrıntıydı.

Onu gözüne kestirdiği günden beri takip ediyordu. Hatta onu yakından tanımak için gizlice evine bile girmişti. Kurbanlarını yakından tanımak adetiydi.

Onun hakkında öğrendikleri pek hoşuna gitmemişti lâkin hiçbir ayrıntı da hedefine ulaşmasını engelleyemezdi.

Hem içinden bir ses bu defakinin her zamankilerden daha iyi olacağını, her anlamda daha çok ses getireceğini söylüyordu.

Gülümsemesi daha da genişlerken çatallaşmış sesiyle "Bekle beni küçük sevgilim. Sana geleceğim ve sana geldiğim gün seni uçuracağım. Her manada..." diye mırıldandı.

Hayal dünyasında birtakım görüntüler canlanınca da sırıttı. Bazen o kadar sabırsız oluyordu ki yanlış bir adım atacağından endişeleniyordu. Ancak bunu yapmamalıydı.

Çünkü tek bir yanlış adım dahi sonunu getirirdi. Bunun şakası yoktu. Ateşle oynayan için yanmak mübah olsa da yanmaya pek niyeti yoktu. Yakmayı arzuluyordu, yanmayı değil!

İçeceğinden bir yudum alıp onu baştan aşağı süzdü. Bunu yaparken yakalanmamak için gözlerini kızın üzerinde kısa bir süre tutmuştu.

Lanet olsun!

Her zamanki gibi yine çok güzeldi. Tam ağzına lâyıktı. İşin sonunda diğerleriyleriyle aynı kaderi paylaşacak olması çok kötü olsa da durmayacaktı.

Hiçbir güç onu durduramazdı!

Fakat öncelikli olarak onu yalnız yakalaması lazımdı. Her zaman yanında gezip duran ve kızı aç bakışlarıyla yiyen o lavuk işini bozuyordu. Oysaki kızı bu gece ilk gördüğünde ümitlenmişti. Yanında o lavuğun olmaması işine gelmişti. Planını devreye sokmak için aradaki engelin ortalarda olmaması iyiydi. Bu gece amacına ulaşmayı hedeflerken ve avını bir lokmada midesine indirmesi an meselesiyken o lavuk son dakikada yine çıkıp gelmiş ve işini bozmuştu.

Aslında ilk onun icabına bakması gerekiyordu ancak bu çok fazla dikkat çekmek demekti. Dikkat çekmek istemiyordu.

İyice karanlık gölgelere sığınarak kendini gizlerken dudaklarını yalayıp sertçe emdi.

Ona bir ayrıcalık tanımak istiyordu. Her ne kadar diğerleriyle aynı kaderi paylaşacak olsa da ona daha o canlıyken sahip olacaktı. Bu zevkten hem kendini hem de onu maruz bırakmayacaktı.

Fakat bunları yapabilmesi için öncelikle harekete geçmesi lâzımdı. Burada durup hiçbir şey yapamamak cidden kötüydü. Sinirlerini bozuyordu. Her an bir açık beklemekten yorulmuştu.

Belki de onun yerinde başkası olsaydı bu kumpası çözdüğü an arkasına bile bakmadan kaçıp giderdi. Ama o tehlikeleri seviyordu. Tehlikeyi iliklerinde hissetmeye bayılıyordu. Hem o afet için bu kadar tehlikeye atılmaya da değerdi. Çok iyi parçaydı. Ağız sulandırıyordu.

Bela Çiçeği (YENİ HİKAYE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin