_34. Bölüm_

138 16 7
                                    

Bu hikayeyi yazarken en çok Bölüm adı yazarken üşeniyorum.

Foxy, derin bir nefes aldı ve telefonu kapattı. Nasıl böyle bir işe bulaşmıştı ki? Kafasını sağa sola salladı.  Bir şey olmayacaktı. O haini bulacak, yaralanmayacak, Mangle ile mutlu olacaktı.

Hırsla elini sıktı. Başaracaktı, kendisine bir şey olmayacaktı ya da arkadaşlarına. Cama doğru ilerledi ve perdeyi sola doğru çekti. Camı açtı ve dışarı baktı. 

Neden başına bunlar geliyordu bilmiyordu ama içinde ki bir ses ona 'Yakında hain ortaya çıkacak.' diyordu. Ve bu ses hiç yanılmamıştı. Yanılmayacaktı da. 

Foxy, yüzüne çarpan hafif rüzgarla başını kaldırıp rüzgarın ona daha rahat çarpmasına izin verdi. 

"Sakin ol Foxy, güçlü ol, cesur ol, unutma sen bir 'the pirate'sin."

Bu sözü bir kaç kez daha tekrarladı ve ne zaman kapattığını bilmediği gözünü açıp elini havaya kaldırdı. 

"Beni duyuyor musun bilmiyorum ama bil ki bay Hain! Seni bulacağım! Ve bulduğumda yaralanan sen olacaksın!"

Yüzüne bir sırıtış ekledi. Korkutuğunu belli etmemeyi çok önceden öğrenmişti. Ve şimdide bunu yapacaktı. Korkusunu gizleyecek, cesur gibi gözükecekti.

Hızlıca camı kapattı ve masada ki anahtarını alıp evden çıktı, tabi telefonunu da almyı unutmadı. 

Kapıya kadar geldi ve ayakkabılarını giymeye başladı. Arkasından gelen sesle ayakkabının bağcığını bağlayan elini sertçe yumruk yaptı.

"Nereye gidiyorsun be geri zekalı?"

Sessizce mırıldandı. "Sana ne lan yavşak.."

"Hey sana bir soru sordum Foxy."

"Dışarı."

"Gine mi o sürtüğün yanına gideceksin?"

Foxy kaşlarını çatıp arkasını döndü. Hızlıca abisinin yakasına yapışıp onu kendine çekti.

"Laflarına dikkat et."

"O sürtüğü bana karşı savunma."

"Laflarına dikkat et abi kılıklı orangutan!"

"Asıl sen laflarına dikkat et, karşında abin var."

"Bakıyorum da şimdi abi kesildin, babam beni döverken nerdeyidin de bana şimdi abilik taslıyorsun lan!"

Hızlıca onu itti ve kapıyı arkasından çarpıp çıktı. Koşarak parka gitti. Lanet etti içinden, şimdi nerede kalacaktı? Eve giderse abisi onu kesin dövecekti. O zaman ne yapabilir di, kimde kalacaktı?

Gözlerini sımsıkı kapattı ve açtı. En sonunda parka varınca kendini bir banka bıraktı.

"Düşün Foxy düşün! Bir kez olsun şu aklını doğru kullan!"

Banka boydan boya yattı ve etrafında ki insanların garip bakışlarını umursamadan düşünmeye devam etti.

Neden birisinden şüphelenmiyorum? 

Çünkü kimseyi umursamıyorum. Umursamadığım için kimseyi dikkate almıyorum bu yüzden kimin ne olduğunu bilmiyorum.

Yani tüm hata benim umursamazlığım, bir kez olsun ilgimi çeken kişiler dışında birilerini umursasam belki böyle şeyler olmayacaktı.

Belki de, bunların hiç birini yaşamayacaktım. Kimse yaşamayacaktı. 

Tüm suç benim mi yani? Evet, evet tüm suç benim. Benim umursamazlığım. 


Foxy derin  bir nefes aldı ve telefonunu çıkarıp sessize aldığı telefonunu açıp "AŞKUM" yazan kişiye tıkladı. 

Bir kaç saniye sonra telefon açıldı. Karşıda ki ses direkt konuşmaya başladı.

"Ne oldu Foxy? Bir şey mi oldu? Canın yanıyor mu? Canın yandı mı? O hain mi yaptı? Nerdesin? Neden cevap vermiyorsun!? Bir şey mi oldu diye soruyorum geri zekalı! Cevap ver!!"

"Susarsan senin sesinin altında ezilmiş sesimi duyacaksın!"

"Bağırma bana!"

"O zaman sende aralıksız konuşma, üstelik iyiyim merak etme."

"Eee, o zaman ne oldu?"

"Sadece bir şey sorucağım."

"Sor."

"Ben çok mu umursamazım?"

Foxy'nin aldığı tek şey sessizlikti. Gözlerini yavaşça kapattı ve açtı.

"Bende öyle düşünmüştüm. Görüşürüz."

"Ne? Foxy dur-"

Foxy kapat tuşuna bastı ve telefonu geri cebine koydu. Umursamazdı. Ve bu kesinlikle onun suçuydu. 




Selam mümin kardaşlarım!

Neyse, mal bir bölüm. 

Hayla katili kim yapsam bilemiyorum.

Kim yapsam lan!

Bakın vallahi Golden yaparım katili!

YAPARIM

ADIM KETRA İSE YAPARIM!

HATTA YAPTI-

tamam be gaza gelip katili değiştirmeyeceğim

Olmayan şeyi nasıl değiştereceksen...

Sus sana sen!


Baybay,

Lector-Chanlar

Kalbimdeki Parça - FANGLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin