Keyifli okumalar💜
İnsan ne garip bir yaratıktı. Cinler, şeytanlar belki de bilmediğimiz ama olan onca yaratığın arasında en tuhaf olan bence insandı.
Kimisi gaddar kimisi iyilik perisi. Ani değişen ruh halleri ve fikirleri. Her şeyiyle tuhaf yaratıklar.
Bu yüzden insanları bu zamana kadar hiç anlamadım. İşin aslı belki de anlamak istemedim. Her ne kadar birbirinden farklı olsalar bile insanlığın şifresini çözdüğün zaman birbirinden farklı olmadığını anlıyoruz/m. İnsan aynı alt yapıya dayalı farklı varlıklardı bana göre.
Sonuca varırsak anlatmakla bitmeyen menfaatleri, aşkları, kötülükleri ve bunun gibi onca şey bunları ayırıyordu. Alışıyordum. Ya da öyle sanıyorum.
Nefes nefese koşarken düşüncelerim içinde boğuluyordum. Kesinlikle hem zihnim hem de vücudum dinlenmeliydi. Bunun için son adımlarımı da atıp durdum. Ardından ellerimi diz kapaklarımın üzerine yerleştirip derin derin soluklar almaya başladım.
Bugünlük bu kadar yeterliydi. Sabahın erken saatlerinde hem kendime gelmiştim hem de rahatlamıştım.
Kafamı kaldırıp ileride görünen, neredeyse ormanın içinde olan eve baktım. Benim evim.
İlk bu evi aldığımda tek amacım insanlardan uzak olmaktı. Öyle de oldu. İnsanlar bana ulaşamıyordu. Ben istediğimde ulaşıyor ve ihtiyaçlarımı gideriyordum ardından yine duvarlarımı örüyordum.
Yapacak başka bir şeyim yoktu.
Yavaş yavaş kuşların cıvıltılarıyla yürümeye devam ettim. Eve yaklaştıkça çıkmadan önce sesini sona kadar açtığım müzik kulağıma daha net geliyordu.
Neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyordum ama evden çıkmadan önce hep bir şeylerin sesini açardım. Biraz saçmaydı ama kendimi koruma taktiklerimden biri de buydu sanırım.
Düşüncelerim beni başka alemlere daldırırken garip bir ses duydum. Omuzlarımı dikleştirip etrafımı gözlerimle taradım.
Duyduğum ses kesinlikle normal bir ses değildi. Evin arkasından geldiğini anladığım çalı sesleri!
Bu evde yıllardır yaşıyordum. Arka taraftaki yol çalılarla doluydu bu yüzden pek kullanmazdım. Ve bir insan geçerken nasıl ses çıkardığını gayet iyi biliyorum.
Tedirgin oldum. Sebebi bu evde yaşadığımı çok az insanın bilmesi ve benim neredeyse hiç ziyaretçimin olmamasıydı.
Korkmuyordum ama tuhaf hissettim. Çünkü bu ses kendini saklamaya çalışmıyordu. Bu yüzden iki ihtimal vardı; ya benimle görüşmek isteyen biri vardı ya da evde olmadığım için rahat rahat hareket eden biri. Tabi ki tercihim ilk seçenek.
Ne olduğunu anlamak için adımlarımı hızlandırıp az kalan yolu da bitirdim. Ne olur ne olmaz diye yanımda bulundurduğum, bacağıma sabitlediğim cepten, küçük ama keskin çakıyı çıkardım.
Ellerim terlemişti. Gergindim. Bu yüzden çakıyı sıkı sıkı kavrayarak evin ön kapısına doğru ilerledim.
Koşu yaptığım için üzerimde tayt vardı. Bu yüzden ihtiyacım olan eşyaları bacağıma sabitlediğim cebe koymuştum. Bu sefer cepten evin anahtarını çıkardım.
Şimdi ne olup bittiğini öğrenme zamanıydı. Yavaş hareketlerle çakıyı sol elime alıp anahtarı anahtar deliğine soktum. Ardından kapıyı biraz kendime doğru çekip açtım.
Sonra geri çekilip ayağımla kapıya vurarak içeriye doğru açılmasını sağladım. Hızla çakıyı tekrar sağ elime alıp sıkıca tuttum.
Kapı direkt geniş salona açılıyordu. Ve kapıdan baktığımda görünürde kimse yoktu. Yine gayri ihtiyari bir şekilde içeriye girdim. Belki de kendim kuruntu yapıyordum ama yoksa bile kendimi güvence altına alıp da bir şey kaybetmezdim.
İçeye girdikçe kalp atışlarımın sesini duyuyordum. Bu sesler daha da yükseldi. Gözlerim istemsizce daha çok açıldı.
Gerçekten de birisi evime girmişti. Hâlâ içeri de olduğundan pek emin değildim ama yine de içimde hafiften korku duygusunu hissettim.
Çakıyı sıkıca tutarak tam olarak içeri girdim. Evin arka kapısı salondan açılıyordu. Ve kapı dahil tüm duvar camdan oluşuyordu. Ben evden çıkmadan önce her zaman kapıları pencereleri iyice kilitlerdim. Fakat şuan camdan oluşan sürgülü kapı sonuna kadar açıktı. Ve rüzgarla esen perde yırtılmıştı.
Sağıma soluma dikkatle baktım. Yukarıya çıkıp tüm odaları tek tek kontrol ettim. Evde kimse yoktu.
Neden evime girdiklerini anlamıyordum. Hırsızlık için olamazdı. Hiçbir şeyim çalınmamıştı. Kontrol etmeyi ihmal etmemiştim. Peki ya ne içindi.
Evde kimsenin olmadığını anlayınca önce çalan müziği kapattın ardından elimdeki çakıyı bıraktım ve salonun bej renginde ki yumuşak koltuğa oturdum. Başıma stresten ağrı girmişti.
Dirseklerimi dizlerime dayayıp kafamı ellerimin arasına aldım. Gözlerim kapalıydı.
Ne yapacağımı bilmiyordum. Aslında neden hâlâ evde alarm olmadığını da bilmiyordum. İlk işim bu sorunu halletmek olacaktı.
Ellerimi saçımın arasına daldırıp gözlerimi açtım. Açar açmaz odak noktama bir şey takıldı. Küçük bir kağıt. Asla işlerimi salonda yapmadığım için bu kağıdın burada olması saçmaydı. Merakla kağıda uzandım ve hafifçe titreyen ellerime aldırmayıp açtım.
Şaşkın bir şekilde kağıdı okuyordum. Karşımda sadece bana anlamsız gelen sadece iki kelime duruyordu.
'Onu bul!'
"Kimi? "
Ağzımdan bilinçsizce dökülen bu söz merak ettiğim bir soruydu.
Hemen kağıdın arkasını çevirdim. Ve beklediğim bir şeyi gördüm. Bir adres. Birisini bulmamı isteyip adres vermemek saçma olurdu.
Aslında çok merak ettiğim bir soru daha vardı. Evime sırf bir not bırakmak için gelip de yüz yüze gelmeyen veya gelemeyen kimdi?
***
Evden çıkmak için havanın kararmasını bekledim. Hava aydınlıkken dışarı çıkmayı sevmiyordum. Daha doğrusu insanları görmeyi istemiyorum. Bu yüzden genelde akşamları dışarıya çıkıyorum.
Kağıtta yazan adrese gitmek için hızla üzerime kot pantolon ve v yaka tişört giydim. Hava serin olur diye üzerime de siyah ceket aldım. Saçlarımla uğraşmadan parmaklarımı saçlarımın arasından geçirdim. Şimdi daha iyiydi.
Hızlı adımlarla kapıları pencereleri kontrol ettikten sonra anahtarımı da çantama atıp evden çıktım. Çıkarken kapıyı iyice kilitledim.
Kapıda duran jeep'ime yaklaşırken anahtarı uzatıp kilidini açtım. Duyduğum 'klik' sesinden sonra hızlı hareketlerle arabaya bindim.
Aslında hiç istemesem de kendi güvenliğim için dışarıya çıkmam gerekiyordu.
Şimdi ise yapmam gereken adresi bulmak. Kağıttaki adresi bilmediğim için navigasyona yazıp oraya ulaşacağım. Ve ne olup bittiğini öğreneceğim.
Bölüm biraz kısa oldu o yüzden ilk bölümün birinci partı olarak yayınladım. Umarım beğenmişsinizdir. Sizi seviyorum💜
Ve beğendiyseniz lütfen küçük yıldızı parlatmayı unutmayınız. Yorumlarda düşüncelerinizi belirtirseniz çok mutlu olurum. Kendinize iyi bakın öpüldünüz💜🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİSET
Novela Juvenil*** Sürekli gerçek veya manevi, etrafına duvarlar ören bir kadın. Ve o duvarları kıran küçük bir not. ***