( Okurken dinlemenizi tercih ederim, bu aralar taktım:)) Her neyse size iyi okumalar ayrıca aklımda çok güzel fikirler var yakında yeni bölüm gelecek)
–Dizim iyi mi ?
–Merak etme, sadece biraz incinmiş. Önemli bir şey değil. Bir, iki gün daha acıyabilir ama. Sen yine de dikkat et.
–Peki teşekkürler.
Dizimdeki bandın 2 güne çıkacağına sevinmiştim. Olabildiğince hızlı adımlarla sınıfa yöneldim. Dersin başlamasına daha vardı. Sırama oturup tam kitap okuyacaktım ki telefona mesaj geldi.
GÇ(gizemli çocuk): Geçmiş olsun:(
Ben: Sağol da sen nereden biliyorsun ?
GÇ: Ben her şeyi bilirim.
Ben: Beni takip falan mı ediyorsun ?
GÇ: Takip edeyim mi istiyorsun ?
Ben: Hayır tabi ki de, takip etmiyorsan nereden biliyorsun ?
GÇ: Sen neden bu kadar çok soru soruyorsun ?
Ben: Aman iyi, sustum.
Telefonu kapatıp masanın üstüne koydum. Kimdi o ? Neden beni izliyordu ? Neden benimle konuşuyordu ? Hiçbirinin cevabını bilmiyordum. Ben onun kim olduğunu öğrenebilir miydim ki ? Belli ki beni izliyordu ama çok iyi saklanıyordu. Onu kolayca bulabilirdim. Etrafımda olan birini nasıl göremem ki !
Bir anda kapının açılmasıyla düşüncelerime veda ettim. Kafamı kapıya çevirdiğimde içeri Cemre'nin girdiğini gördüm. İçimden lanet ederken bir anda sesiyle irkildim.
–Bakıyorum da yeni birini bulmuşsun.
–Ne saçmalıyorsun sen ya.
–Kucaktan kucağa geziyorsun da ondan diyorum.
–Öyle bir şey yok. Nerenden uyduruyorsun sen. Hem sana ne, bunu bana ilişkisi olan biriyle flört eden biri mi söylüyor ?
–Bir kere o seni hiç sevmedi. Senle birlikteyken bile biz görüşüp buluşuyorduk. Seni üzmek istemediği için ayrılmak istemedi. Yoksa o hep beni sevdi, tamam mı ?
–Onu anladım zaten, merak etme. Al şimdi istediğinizi yapın. Ben size engel olmayayım.
Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Sınıftan çıktığım anda saldım göz yaşlarımı...
Koridorda hızlı adımlarla ilerlerken telefonuma mesaj geldi.
GÇ: O kızın saçını başını yolmak istiyorum. Her göz yaşın için hesap verecek.
Ben: Artık şaşırmıyorum. Her şeyi gördüğüne inandım.
GÇ: İnanmalısın da.
Ben: Onun ne söylediğini duydun mu ?
GÇ: O kadarını bilmiyorum ama seni üzdüğü kesin.
Ben: bu seni neden bu kadar ilgilendiriyor ? Neden benimle bu kadar çok ilgileniyorsun ?
GÇ: Çünkü sana değer veriyorum.
Ben: Daha yüzünü bile görmedim. Bana niye kendini göstermiyorsun ?
GÇ: Görüp görmediğini nereden biliyorsun ?
Ben: nasıl yani ?
GÇ: Çok sabırsızsın sen ama, zamanı gelince her şeyi öğreneceksin.
Ben: Off, ne zamanmış.
*Deniz Çevrimdışı*
Evet, artık kafaya koymuştum. Onun kim olduğunu bulacaktım. Hem beni takip ediyor, hem bana mesaj atıyordu. Onunla ilgili şeyler öğrenmeliyim. Ona sorsam belki söylerdi.
Ben: Lütfen, bana ip ucu ver.
GÇ: Anlamadım, hangi konu hakkında ?
Ben: Kim olduğun hakkında.
GÇ: Peki, belki birkaç tane.
Ben: Lütfen söyle.
GÇ: Senin canını acıttım.
Ben: Nasıl yani, duygusal olarak mı, fiziksel olarak mı ?
GÇ: Ne anladıysan.
Ben: Off, peki ya ismin ?
GÇ: İsmimi veremem ama ip ucu verebilirim.
Ben: Tamam olur.
GÇ: Bir element.
Ben: Off, ama ben nasıl anlayayım şimdi.
GÇ: Anlamanı istemiyor değilim ama beni bulmak için uğraşmalısın.
*Gizemli Çocuk Çevrimdışı*
Aklımda bilgilerin oturmasını beklerken daha çok karışmıştı. Neden bu kadar zor ip ucu veriyordu ki. Ne olacaktı yani karşıma çıkıp "Ben Gizemli Çocuğum !" dese...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MESAJ (düzenleniyor)
Ficção AdolescenteHer şey telefonuma gelen bir mesajla başlamıştı. O günden beri merakım bedenimi ele geçirmiş, yazan kişinin kim olduğunu bulmak için maceradan maceraya atlamak zorunda kalmıştım. Kimsin sen? Beni alev alev yakacak bir ateş mi yoksa fırtınada hortumu...