MELEZ TANRIÇA

ÖLENE KADAR

Merhaba ...
Bu bölüm biraz daha kitabı düzene sokmak  için çaba harcayarak  yazacağım.
Yani öyle yazmayı düşünüyorum. Tabi bu kadar karışık olay varken sadece bir iki olayı düzene sokacağım.
Fazla bekletmeden

BAŞLAYALIMM❤❤❤

💚💚💚💚💚💚💚💚💚💚

Korkuyorum. Hayatım güzelken mahvolmasından.
Jon'u kaybetmekten korkuyorum.
O bebek ...

Hayatım yine berbat olacak .
Ve ben şuan oturuyorum. Kaderin bu seferki oyununu bekliyorum.

Her rüyanın bı sonu vardır. Benim rüyamın sonu geliyor.
Aslında o kızı küllere çevirip yok etmek isterdim.
Fakat masum bir cana kıyamam.

" Hayatım."

" Efendim Jon*

" Bu gün müzik bara gidelim mi "

"Kafan mı güzel senin . Cidden bunu nasıl söylüyorsun . Hayatımızı mahvolabilir jones Kara ama senin umrunda değil."

" Nasıl umrumda olmaz. Fakat eğer kötü bir sonuç çıkarsa eğer son eğlencem seninle olsun istiyorum."

"Son eğlence" sesim fısıltıdan ibaretti.

Üzerime montumu aldım.

Çıktık. Bara geldiğimizde bir anons yapılıyordu.
"' En iyi duygu yarışmasına katılmak isteyenleri alalım"'
Duygu yarışmasının yapıldığı yere gittim.

Bu yarışmalarda şarkıdaki duygudan bahsediyor.

Hemen sahneye çıktım.
( Medyayı açın...)

Kalmam içimde bir an umudum olmasa aşktan
Hiç uzatmam bu diyardan çeker giderim
Başımı yasladım O huzurlu omzun olmasa
Ne anlamı var, bu sonsuz güzelliklerin

Ben yolumu kalbinde buldum
Aklımı aşkınla korudum
Güvendiğim ne varsa yıkıldı
Sen sapasağlam durdun

Kaybedecek bir ömürlük hayat
Sen olmazsan tadı kalmayacak
Bir yanım dolup taşarken
Bir yanım hep yarım kalacak

Kalbimi çıkardım yerine
Kalbini koydum en derine
Ağlatma incitme canımı al yerine
Ne olursa olsun vazgeçme

( Kısaca yazdım. Erkek sesi geldiği yerlerde Jon katılıyor)

Çoktan ağlamaya başlamıştım.
Sahneden indiğimizde alkış tufanı koptu.
Hemen çıktım oradan ağlıyordum.
Bağırarak.
Çığlık çığlığa.

Gizli kişi
( Hatırlamayanlar için Dünya adlı bölümde.)

Hayatı mahvoluyordu.
Tam istediğim gibi ama mutlu değildim . Yani istediği gibi.
İçimde bir huzursuzluk hakimdi.
Ona neden bunu yapıyorum...
Bilmiyorum.
Neden onlara yardım ediyorum.
Onlara yardım etmemin tek sebebi beni gerçekten sevdiklerini düşünmem miydi . Hayır. Ben kendime hakim olamıyordum.
Ben  öz yada üvey  gerçek ya da değil farketmez o benim kardeşimden çok sevdiğim kişiydi.
Onu ağlarken gördüğümde anlıyorum.
Büyük bir oyuna geldim.
Beni kandırmalarına izin verdim. Beni kahretsinler. O kıza inandım. Beni sevdiğini mi düşündüm.
Herşeyi anlıyorum.
Onun tek derdi Jones di .  Ben umrunda değildim.
Sadece Beyzayı üzmeye çalışıyordu.
Ama artık bu kadar yeter . Buna izin vermiyeceğim.

Onun bana büyü yapıp kendisine inandırmasına izin vermeyeceğim.
O kim mi ?
O bir cadı. Gerçek bir cadı. Ve büyüsünün etkisi geçmeye başladı. Eminim bundan hiç hoşlanmayacak.Artık beynimi hissediyorum.
Önce şu sahte yapılan DNA testinin gerçek sonucunu haber vererek başlayalım.

Beyzaa

Ağlamam dinmiyordu.
Bağırıyordum.
Jon bana sarıldı saçlarımı okşuyordu.

" Her şey geçecek bir tanem . "

"Geçmezse . Ya ya o çocuk sendense"

Telefonu çaldı.
Korkuyla ona baktım.
O ise telefonunu açtı.
Telefondaki sesi duyuyordum. Kalın bir erkek sesiydi.
" Jones bey .  Sonuçlar çıktı. Sonuçlar çok net"

" Nedir sonuç"

" % 99,999 ihtimal ile çocuk sizden değil"

Bu cümle beynimde yankılandı.
" Teşekkürler"

Ağlamam durmuştu.
Çünkü biri vardı . Çalıların arasında. Simsiyah birisi.
Bize bakıyordu. Göz göze geldiğimizde gülümsedi.

İnanamadım bı an .
Bu o muydu. Serhat abi.
Gelmiş miydi.

O benim öz abim gibiydi bana hep sahip çıktı.
Her anımda hemde.
Fakat onu 3 senedir hiç görmedim.

" Hayatım düzelecek demiştim sana"

Jona baktığımda gülüyordu.
."demiştin . Seni çok seviyorum"

" Bende seni çok seviyorum ve ÖLENE KADAR da seveceğim. Ne olursa olsun. ÖLENE KADAR."

kalbim. Ayh bana bir şeyler oluyor.

" Bende seni ÖLENE KADAR seveceğim. Kalbim durana kadar. Ne olursa olsun hemde. Söz"

" Söz"