1•11 Mahım

1.4K 102 26
                                    




Herkese merhabalar! Gün. geçtikçe büyüyen kocaman bir aile oluyoruz. Umarım keyifle okuduğunuz bölümler oluyordur. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

SPOİ: Mustafa kaleli iflah olmaz bir şerefsizdir. Ümit yok!





Kalp midir insana sev diyen

Yoksa yalnızlık mıdır körükleyen.

Sahi, sevmek nedir?

Bir muma ateş olmak mı

Yoksa yanan ateşe dokunmak mı?

*

3 GÜN ÖNCE

Mustafa ve Vedat ilmek ilmek işledikleri planlarını devreye sokmak için günleri sayıyorlardı. En başından beri nefesin nerede ve kimlerle olduğundan haberi olan Vedat, tüm bilgileri mustafadan almaktaydı. Onun sadık ve kadim dostu olan Mustafa daha Vedat herkese haber salar salmaz anlamıştı evlerine aldıkları bu kadının nefes olduğunu.

Ona güvenmiyordu.

Nefesin söylediklerinin yalan olduğunu düşünüyordu Mustafa. Yıllardır iş yaptığı Vedat dururken onun ruhsal bozukluklar yaşayan karısına mı inanacaktı.

Vedat da aynen böyle düşünmüştü.

Olayı öğrendikten sonra gözü dönmüş, oraya gidip nefesi oracıkta öldürmeyi istemişti. Bu kriz anında en büyük yardımcısı yine eşyan olmuş, onu sakinleştirmişti.

Sonra da planlarını devreye soktular.

Zaten vedatın söylediklerine sorgusuz sualsiz inanan Mustafayı kandırmak çok da zor olmamıştı. Vedat üzgün ve endişeli numarası yaparak mustafayı ağına almıştı. Nefes ve yiğiti düşünüyor gibi görünmek için de belli bir miktar para yollamıştı kaleli ailesinin cebine. İkisi de yiğit ve nefesin artık kurtulduklarını düşündükleri bir zamanı bekliyorlardı.

"İşte geldi" demişti Vedat tam da şu zamanlarda. "şimdi nefesin karşısına çıkarsam eli kolu bağlı bir şekilde bana geri dönecek, siz de bu beladan kurtulacaksınız" dedi telefonda konuştuğu mustafaya.

Her ne kadar Vedata güveni tam olsa da kadının halini görünce acımıyor değildi Mustafa. Fakat bunu yapmalıydı. Vedat'a borcu vardı. Zamanında onun için çok önemli bir meseleyi kökünden çözmüştü Vedat.

"inşallah Vedat, sen ne zaman geliyorsun?" derken sesi endişeli ve heyecanlı gibiydi. Vedat bunu anladı

"3 gün sonra oradayım Mustafa. Endişelenme, bu işi tereyağından kıl çeker gibi halledeceğim. Sen de bana olan borcunu ödeyeceksin, ailen huzura kavuşacak. Eşin de hamileydi değil mi? Hah,ikinci çocuğunuz da rahatça yaşayacak çünkü ortaklık seviyemiz de artmış olacak. Bir taşla kaç kuş vuruyorsun işte fena mı!"

Mustafa bu sözcüklerle teselli buldu. Rahatladı. Vedata birkaç teşekkür sözcüğü söyleyip kapattı telefonu. Şimdi son rauntu oynamak zamanıydı.

*

BUGÜN

"merhaba Tahir bey, ben Vedat Sayar." Elini uzattı adam. Tahir kararsızdı, sıkıp sıkmamak arası gidip geliyordu. En sonunda karşılık verdi

"hoş geldiniz. Hayırdır gecenin bu saatinde, bir sıkıntı mı var?" dedi.

"hayır, buralarda işlerim vardı bir uğrayayım dedim sağ olsun ağabeyiniz de beni bir kahve içmeye davet etti."

Şüphe•NefTahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin