Mert'in omuzlarında herşeyi çok güzel görüyordum.O bacaklarımdan tutmuştu sıcacık elleriyle.Bacaklarıma dokunması bende garip bir his oluşturuyordu.Kendisi acaba babamın tuttuğu bir koruma falan mıydı?
Koruma benim neden piercingime değsin ki!
Beraber bağırarak şarkıya eşlik ediyorduk.Tanrım..Çok mutluydum.İstemsizce onun yanında olmak istiyorum.Şimdi diyeceksiniz ki 3-4 saattir tanıdığın bir adam? Ama öyle işte neden bilmiyorum.Onda beni çeken bir şey mi vardı yoksa?Sus bence Melis.Valla bence de susayım iç ses.
Master Of Puppets çalmasıyla düşüncelerimden sıyrılıp sahneye odaklandım.En sevdiğim şarkıydı!
Mert'in suratına eğilip bağırdım.O kadar yakındık ki her an öpebilirdim onu.İki-üç saniye göz göze baktık.''En sevdiğim şarkı!'' diye bağırdık ikimizde.İstemsizce kahkaha attım.Sonra kafamı sahneye çevirip bağırarak şarkıyı söylemeye başladım.Ciddi anlamda çok mutluydum.Allahım bu anı yaşattığın için teşekkürler amin.
''Obey your master! Your life burns faster!''
Yaklaşık 1 buçuk saatlik 7-8 şarkıdan sonra ara verilmişti.Mert bacaklarımı o kadar sıkı tutuyordu ki kangren olacağımı düşündüm.Herkes konserin atmosferine kapılmış arada çalan şarkıyla eğleniyordu.Mert'e bağırmak istedim fakat sesim çıkmıyordu.Hayır.Sesim kısılmış olamaz değil mi?Hadi ama bugün olmaz.Yılın bahtsız ödülü goes to me!
''Çok iyiydi.'' dedi Mert.Suratına baktım fakat çok yakındık.Sesim de çıkmadığı için kafamı salladım.
''Sen iyi misin?Sapsarı olmuşsun.'' dedi şaşkınca.Boğazımı gösterdim.Üzgün surat yaptım ama anlamamıştı.Hadi ama beynin mi yandı çocuğum.
Cebimden telefonu çıkarıp yazdım.Gözlerini pörtleterek bana baktı.Sonra da yüzünden anlayamadığım bir ifade geçti.
''Bu gece benlesin arkadaşına söyleyelim.'' dedi.Gözlerimi pörtletme sırası bendeydi.Tanımadığım bir manyağın evine mi gidecektim?
Kafamı hayır anlamında sağa sola salladım.''Tamam o zaman.'' dedi ve Eylül'ün yanına doğru yürüdük.Çünkü hala onun omuzlarındaydım.Eylül' gösterip bu mu? diye sordu.Başımı çaresizce salladım.Sen Eylül'ün arkadaşım olduğunu nerden biliyorsun seni sürtük!
''Arkadaşın hasta ve bu gece benimle kalıcak.'' dedi.Tanrım oracıkta eriyip gidebilirdim.Bir insana konuşmak bu kadar mı yakışırdı?Sanırım içkilerin etkisiyle saçmalıyordum.
Eylül başını sallayıp kısa bir gülümseme attı.Ya Eylül ne başını sallıyorsun be!Elin adamıyla beraber napıcam ben?Eylül kurtarsana beni paçoz!
Hadi ama sende istiyorsun onunla gitmeyi.
İç sesim diye demiyorum doğru söylüyor vallahi.
Hala Mert'in omuzlarındaydım.Biraz başım dönmüştü ve üşümüştüm.Şaka gibi ama üşümüştüm.Üzerimdekiler inceydi ama hava da o kadar soğuk değildi.Ellerimle kollarımı sarmaladım.Mert kafasını kaldırıp baktı.''Üşüyor musun?'' Kafamı salladım.Beni aşağı indirdi.Kollarını bana sarıp ısıtmaya çalıştı.O anda dünya durmuştu sanki.Etrafımızdaki onca kalabalık yok olmuştu.
Mert beni tekrar omuzlarına aldı.En son şarkıları 'Nothing Else Matters' çalıyordu.Bu şarkıyı severdim.Bazı anılarımı canlandırmıştı.Kafamı Mert'in kafasının üzerine koydum.Boynuna kollarımı doladım.Başımızı sağa sola hareket ettirerek şarkıyı söylüyorduk.Bunu yaptığıma inanamıyordum.
Konser bitmiş herkes dağılıyordu.Başım ciddi anlamda ağrıyordu.Zaten sesim kısılmış konuşamıyordum.Çantamı sırtıma takıp yanında yürümeye başladım.Çıkışa doğru iyice kalabalık olunca elimden tuttu.O önde ben arkada koşarcasına yürüyorduk.O nasıl oluyorsa artık.Elleri sıcacıktı ve içimi ısıtıyordu.Çıkınca beni konser alanının arka sokağındaki bir yere götürdü.Siyah bir arabaya doğru yürümeye başlayınca onun arabası olduğunu anladım.Tabii buna sadece araba demek biraz salak olurdu.Çünkü bu arkadaşın araba dediği şey bir Aston Martin'di.Arabayı incelerken o da şoför koltuğuna oturmuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
K O N S E R
Teen FictionKonserde kazara tanışan iki insan... Düşman babalar... Her şeyden habersiz bir kız. Ve onu her şeyden korumaya çalışan bir adam.