Umutu okula yerleştirdik.
Ben işe gidip geliyordum. Umut okula.
Burak biz yokken ev bakıyordu.Birgün ben erken geldim eve.
Burak yoktu. Bende gardıropdan bı kaç eşya almak istedim.
Dolabı açıp bakıyordum ki telefon çaldığını duydum.
Yatağın yanındaki komodin den geliyordu. Merak ettim çekmeceyi açtım.
Gizem yazıyordu.
Gizem kimdi acaba.
Kız arkadaşı mi?
Yoksa evli mi.
Karısı olabilir mi?
Onun hakkında hiç birşey bilmiyordum. O da hiç birşey anlatmıyor zaten.Eşyaları alırken meleğin kutusu elime geçti. Bugün mezarlığa gitmeye karar verdim. Elimde mektup ile gittim bizim mahalleye. Mezarlığa yaklaştığında biri orda oldunu gördüm.
Sırtı bana dönük.
Kim o.
Burak.
Ne konuştuğunu öğrenmek için sessizce yaklaştım.
"Üzgünüm, keşke herşeyi daha önce öğrenseydim." Toprağın avuçlarınla buduyordu. Benim geldiğimi fark edince gözlerini sildi. Onu hiç bu kadar duygusal görmedim. Onu asıl hiç duygusal görmedim.
"Başın sağolsun." Diye ağızimdan çıktı.
"Nasıldı?"
Şaşkınca baktım.
"Melek diyorum. Nasıl biriydi?"
Kısa bı sessizlik oldu."Adı gibi melek. Yanlız olduğu halde hayat dolu. Herkez hep gülsün isterdi. En ufak çikolatan mutlu olurdu." İkimizde gözyaşları ile güldük.
"Kocaman bı ailesi olsun istiyordu. Kendi yanlız olduğu için Umutun çok kardeşi olsun istedi. Ama maalesef Umutun doğumunda problem çıktı ve meleğin rahîm tümü alındı.
Umut onun umudu oldu. Allah onu bana bağışladı ya o bana yeter derdi. Ama Allah onu Umuta bağışlamadı ne yazık ki."
Burak'ın gözleri dolduğunu gördüm. İlk kez sert bı Burak değil, duygusal görmüştüm onu.
"Keşke daha önce öğrenseydim bı ablam olduğunu." Gözyaşlarını sildi ve kalktı."Bı kaç kez ailesini bulmaya çalıştı, fakat belirtmişler sanırım o yüzden hiç bir iz bulamadı."
"Annem evde de hiç bir iz bırakmamış. Ben tesadüf daha önce doğum yaptığını öğrendim. Bir yıl araştırdım sonra öğrendim. Öğrendiğimde ablam öldüğünü duydum." Başını eğildi.
"O gece iş yemeğe gitmek için benden Umuta bakmamı istedi. Keşke olmaz deseydin, belki ozaman melek hayata olurdu. Umut anne babasız kalmazdı."
"Kendini suçlama Damla. Eğer annem en az senin kadar merhametli olsaydı kendi evladını para için atmasaydi ozaman hiç biri olmazdı".
"Peki baban? Baban meleği neden istememiş?"
"Babamız bir değil. Babamın bunlardan hiç bı haberi yok. Benim burda Umut için olduğumu bile bilmiyor. İş kurmaya geldiğimi söyledim."
Şaşkınla bakmistim. Duyduklarıma inanamadım.
Nasıl bı ana evladını para için terk eder?!"Ama sen hiç birşeyi olmadan Umutu kanaat gerdin. Ona analık yaptın. Ona sıcak bı yuva oldun. Hiç bir beklentin olmadan." Bana gülümsedi.
Elimi omuzuna koydum.
"Umut benim dünyam. Onu alıp götürdüğünde, tek düşüncem mutlu olması. Ama sen aradığında elim kolum bağlı oturmak beni kahredi. Onu getirdiğin için teşekkür ederim."
Birden kalktı ve elimi omuzundan çekti.
"Senin için getirmedim. Umut için geldim. Biraz büyüsün İngilizce öğrensin gideceğiz. Sende kendini hazirla san iyi olur." Sırtını bana döndü.
Ellerimi belime koydum "öyle kolaydı!"
"Umut gelecek ben gidiyorum." Arkasına bakmadan gitti.Bı yandan yufka yürekli olup diyer yandan bayat ekmek oluyor.
Az kaldı 30 yaşımı gireyim sen tek başına dön Amerikana da gör. Ukala!Eve tek başıma yürüyordum. Mahalleden geçerken Atakanı gördüm. "Damla!" Bana uzaktan el sallıyordu. "Ne işin var burda yanlız?"
"Mezarlığa gelmiştim. Eve gidiyorum."
"Gel ben seni eve bırakırım."
"Ay valla iyi olur Atakan bugün çok yorgunum." Ayaklarımı ovaladim.Eve vardığımda Burak balkonda oturuyordu. Atakanın arabasından indiğimi görünce yüzü düştü.
"Teşekkürler Atakan" yanağından arkadaşça öptüm.
"Ayarlayın yine pikniğe gidelim."
"Olur olur ayarlarız." Derken Burak ile göz göze geldik. Gözünü bizden ayırmiyordu.O akşam Burak ve ben hiç konuşmadık. Umut erken yatınca ben annemlere çıktım.
Yatakda Burak'ın söylediklerini düşündüm. Neden Annesi bırakıp gitmiş. Burak'ın niyeti Umutun iyiliği mi yoksa onunda düşünceleri farklı mi. Ona güvenmekte zorlanıyorum. Dengesiz bı sıcak bı soğuk davranıyor.
Gizem kim? Neden aradı? Aklımda Burak ile ilgili bir sürü soru vardı.Burak'da yatakda Damlayı düşünüyordu. Telefon çaldı. Gizem arıyordu. Neler olduğunu sordu. Umutu merak etmişti.
"Ben seni öğlen aradım geri dönmeyince merak ettim."
Damla telefonu karıştırdığı için Burak hiç fark etmemişti.
Birinin onun telefonu aldığını anlamıştı. Saate bakdığında tahmin etti. Damla'nın aklında ne vardı?İkisinde birbirlerin hakkında çok soru vardı ama cevap alamıyorlar di. Belki de yüzleşme zamanı gelmişti.