Ejderhanı Nasıl Eğitirsin

14. Bölüm: Kız Kıza

"Don't make me sad, don't make me cry.

You and i, we were born to die..."

Günün şarkısı olsun bu :) taktım bu ara.

...............

Yatakta kollarını ve bacaklarını açmış yatıyordu.

"Çok mu kötüydü?"

"Imm. Heather'ı çekici bulduğunu söyledin."

Kendinden emin bir sırıtışla bana döndü.

"Boğazıma bıçak dayasalarda ben öyle bir şey söylemem. O yüzden doğruları söyle."

Kendinden bu kadar emin olması hoşuma gidiyordu.

"Tamam! İşte geliyor."

"Tamam ben hazırım!"

Kıkırdadım.

"Evli olup olmadığımızı sordun."

"Ohh!"

"İsmini hiç beğenmedin. Korkunç olduğunu söyledin."

Ellerini yüzüne kapatıp olamaz der gibi kafasını sallamaya başladı.

"Eirik'in varlığını bile hatırlamadın."

Ağlamaklı bir inilti çıkardı.

"Kaç yıldır evli olduğumuzu da sordun."

Küfür ettiğini duydum.

"Ama güzel kısmı bebeğimiz kız olsun istedin."

Tek kaşını kaldırıp bana baktı.

"Hatta ismi Aesa olsun istedin.

"Evet. Aesa ismini severim."

"Öyleyse Aesa olur."deyip gülümsedim.

Bana bakıp gülümsedi. Gülümsemesi suratında solması için dayanamadım

"Ah! Bide kustun!"

Gözlerini pörtletti.

"Hayır ben kusmam."

"Evet, kustun! Hemde benim kovama."

"Sanırım fazla kaçırmışım."

"Hemde aşırı. Ama geçen sefer ki gibi değil."

"Lütfen! Hatırlatma bile!"

Gülmeye başladım.

"Hadi koca oğlan! Küçük olanıda al ve kahvaltıya in."

"Tamam. Geliyorum şimdi."

Ben aşağı doğru iniyordum ve çayları koymaya başladım. Hıçgıdık omuzlarında yarı uyanık bir Eirikle indi.

Mızmızlanmaya başladı.

"Anne ya! Ben uyumak istiyorum."

Biraz kırmızı görünüyordu. Bileğimi alnına dayadım ama ateşi yoktu. Eirik çok nadir huysuzlanırdı. Yüzüne baktığımda gerçekten uykusu var gibiydi. Onu kucağıma aldım.

"Bence biraz daha uyusun."

Merdivenlerden çıkarken Hıçgıdık'ın azarlayan sesini duydum.

"Hamileyken bir şeyler taşıman konusunda ne dediğimi biliyorsun."

Ona kulak asmadım ve Eirik'i yatağına yatırdım. Hemen yastığına sarıldı. Yorganını üzerine örtüp, alnına öpücüklerimi bıraktım.