Kızkardeşine Merhaba de Tony!

bu gerçek olamaz.. olmamalı.

tony stark

kafamı iki yana salladım ve az önceki durumdan beynimi kurtarmaya çalıştım ama nafile.. tamamıyla aklımı kurcalıyordu.
peter ın o kız çıktıktan sonra dediği cümle aklımda dolandı.

'bakın bay stark.. herşey çok anlamsız ve karışık gelebilir ama mia sizin kız kardeşiniz.. ve size ihtiyacı var.
sizi bayıkttıktan sonraki olayları jarvisten öğrenin ve bay nick fury e bu meseleleri sorun.. gitmeliyim'
diyerek o kızın arkasından koşmuştu.

-jarvis.. bana bilincim kapalıyken olan olayları göster.

elimle jarvisin önüme açtığı ekranı büyüttüm.
beni bayılttıktan sonra başıma taktığı alet e tıklayarak odaklanmasını sağladım.

-jarvis?

-efendim bu, bir tür zihnin derinliklerindeki unutulmuş ve ya hatılanması güç olayları görüntülü yansıtan panel benzeri metal silindir..
en basit tabirle anı yansıtıcısı.. mia adındaki kız da buna 'yansıtıcı' diyor.

-peki bunu nerden bulmuş olabilir?

-kendi icadı efedim.

şaşkınca videodaki kızın yüzüne baktım. zihinle alakalı makineler yapabilmek için keskin bi zekaya sahip olmak gerekirdi ve burdaki kız taş çatlasa 17 yaşındaydı. sağ elimle gözlerimi ovuşturup durduğum kısmı başlattım ve jarvise seslendim.

-jarvis bana 'yansıtıcı' nın modeli ve yapılışı hakkında taslak çıkar ve laboratuvarıma gönder.

video da kız belli bir tarih girdi ve yanıma oturdu.
kafamdaki silindir den havaya yasıyan hologramik görüntü başladığında tedirgince görüntülere baktı.
görüntülerde bi lisedeydim. liz.. baloncuk makinesi.. mavi kurdele..
darwin denen çocuk..
hiçbirini hatırlamıyordum.
eve geldiğim kısımda durdurdum

-icadı çalışmıyor anlaşılan jarvis. baksana bu anılar benim değil. kendi aklındakileri oynatıp baş karakter olarak beni seçmiş. dolandırıcı fala-

-efendim icadı tam olarak %100 düzgün çalışır vaziyetteydi.
muhtemelen silinmiş anınızdı.

yutkundum. bu olabilirmiydi ki?
aklımdan bi kişiyi silebilirler miydi?

kafamı iki yana sallayıp video yu devam ettirdim.
eve girince-  annem..
gözlerimin dolduğunu hissettim. kafamı hızla iki yana salladım. anneme sarıldıktan sonra
küçük bi kıza sarılıyordum...
kapı çalınıyordu...
içeriye giren adamları görünce kanımın çekildiğini hissettim.
istemsizce "hydra" diye mırıldanmıştım bile..
yansıtıcıyı kapattı ve peter a dönüp 'peter.. benim bi abim var' dedi. gözlerinin dolduğunu görmüştüm. bi kaç şeyden sonra başımdan yansıtıcısını çekti ve 'pekala öncelikle uyuyan güzelimizi uyandırıp bi güzel inanmamasını izleyelim sonra onu fury e postalayıp pizza yemeye gidelim' dedikten sonra beni uyandırdı ve pek değerli sözlerini sarf edip gitti. peter da söyleyeceğini söyledikten sonra ilk defa söyleyecek bişey bulamadan orda durduğumu fark ettim.
bu olanların aslını öğrenmem gerekiyordu. hızla zırhımı giydim ve S.H.I.E.L.D a doğru yola çıktım....

geldiğim gibi son süratla fury nin yanına gittim. toplantı odasında oturmuş belgeleri inceliyodu. ortada ise büyük bi dosya vardı. Geldiğimi görünce başını kaldırıp bana baktı sonra hafif bi sırıtmayla elindeki belgeyi dosyaya koydu. 
ellerimi sertçe masaya vurdum ve kükrercesine konuştum.

-bunlar da ne demek oluyor fury?!

yüzündeki sırıtmayı sildi ve yerine her zamanki ciddi ifadesini getirip ellerini masanın üstünde kenetledi.