Sabah acayip kötü bi baş ağrısıyla uyandım. Hasta olduğumdan değil, nerdeyse tüm gece ağlayıp sabaha karşı uyuyakaldığım bu yüzden de sadece birkaç saat uyuyabildiğim için, yani öfkeli değilim, Gin hariç.
Çocuk beni gece boyunca arayıp durdu, sessizdeki telefonun sürekli titremesinden anladım. Niye arıyosa, daha çok mu kalbimi kıracak? Bunu yapabilir mi, kalbimi şu an olduğundan daha çok parçalayabilir mi? Sanırım yapabilir, bu Gin sonuçta.
Alarmı kapattım ve üstüme formamı geçirip evden çıktım. Ne kahvaltı edecek, ne de üstümü başımı düzeltecek halim var. Eminim şu an mal gibi görünüyorumdur, olsun, daha kötülerine de alışığım.
Yolda giderken siyah bir araba yanıma yaklaştı, Gin'in arabası -_-. Pencere açıldı ve tahmin edin kim başını çıkardı? Bildiniz sizi gidi dahiler, Gin! Arabaların cam açma şeylerini dışarı yapsalardı Gin'in kafasını sıkıştırırdım, sonra ona zarar gelmesinden korkup camı kırardım ama... Niye Gin'e karşı bu kadar yufka yürekliyim? :'(
-G7naydın Ai, bugün erkencisin. Ben de seni almaya geliyordum. İçeri gelsene, biraz konuşalım... dünkü olay hakkında.
-Seninle konuşacak bir şeyim yok ve artık sevgilin rolü yapmayacağımı da söylemiştim.
Arabadan aceleyle indi ve beni arabadan uzaklaştırıp konuşmaya başladı:
-Sorun da orda zaten, artık rol yapmak istemiyorum.
Gerçekten de daha fazla kırabilirmiş...
-Hayır! Yani o anlamda değil! Ahhh... Demek istediğim şey, artık gerçekten sevgili olmak istiyorum.
...?
-Nasıl?
-Orda söylediklerimde ciddi değildim. Aslında ben de senden hoşlanıyorum, hem de çok! Sadece bi şaka yapmak istemiştim ama dediklerimi ciddiye alacağını düşünmemiştim. Düşüncesizlik ettim, çok abarttım, o şeyleri söylememeliydim. Eğer sen bana söylemiş olsaydın çatıdan atlayabilirdim bile! Özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim! Lütfen beni affet ve gerçek çıkma teklifimi kabul et!
-.......G-gerçeği söylediğine nasıl inanacağım? Ya benimle oynuyorsan?
-Bütün Tanrılar üzerine yemin ederim ki doğruyu söylüyorum! İnanman için yapmam gereken bir şey varsa söyle, hemen yaparım!
Yalan söyleme ihtimali yüksek ve ona inanmamam için bana yeterince sebep verdi. Ama ona inanmak istiyorum, ucunda ölümüm bile olsa onun samimiyetine inanmak istiyorum. Söylediklerinin gerçek olması ihtimaline tutunmak istiyorum. Ahhh... Ben ne zaman bu kadar duygusal biri oldum?
-Tamam. Kabul ediyorum.
......... Neden öyle mutlu bir yüz yapıyorsun ki? Ölümden dönen bir sevdiğin yok ki karşında sonuçta, sadece ben. Sevdiğini söylediğin ve çıkma teklifini kabul eden ben, ve gözlerimden süzülen gözyaşlarım...
-Ağlama, gülmek sana daha çok yakışıyor.
Elleriyle gözyaşlarımı sildi ve gözlerime küçük öpücükler kondurmaya başladı.
-Benim yüzümden ağladın değil mi? Özür dilerim, özür dilerim, özür dilerim... Bir daha seni ağlatmayacağım, söz veriyorum. O yüzden şimdi gül tamam mı? Benim için...
Sözleri istemsiz bir şekilde gülümsememe yol açtı. Gülüyor muyum ağlıyor muyum belli değil. Ama gülüyorum, çünkü sesindeki titreme samimiyetini ele veriyor. Bu durumda nasıl ağlayabilirim ki? Dudaklarını nazikçe öptüm.
-Bu sana inandığım içindi. Ama tam bir öküzsün! Bir daha böyle bir şaka yaparsan seni de kendimi de öldürürüm ona göre!
-Tamam, bunu aklımda bulundururum, dedi ve hafifçe gülümsedi.
Sen gerçekten öküzsün, ama benim öküzümsün.
* * *
Okulda insanlar bize garip garip bakıyorlardı. Hem tipimden dolayı, hem de sanırım geçen günkü ayna ve kaçma olayı duyulmuş. Nerdeyse okul binasına girer girmez Saka(Gin'in eski sevgilisi) dibimizde bitiverdi. Gin tam ona kızacakken ikimizin arasına kafasını soktu ve fısıldayarak: "Hamileyim." dedi! Ardından Gin'in eline iki kağıt tutuşturdu ve: "Bebeği aldırmayacağım ve o kesinlikle senin çocuğun Gin. Bu kağıtlar da kanıtı. Yani benimle evlenmek zorundasın müstakbel 'kocacığım' ." diyerek gitti. Gin artık benim öküzüm olamayacak mı?...
Bir yerden verdim, bir yerden aldım :D Yorum ve beğenilerizi eksik etmeyiniz :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın En Koyu Tonu
RomanceBu işe başlarken planım böyle değildi. Bu kadar ağır ve kötü derecede aşık olabileceğimi bile bilmiyordum!