Home Of Love//Vminkook

*1*(M)

       
Boş koridorda sadece duvardaki saatin sesi yankılanırken Jimin bakışlarını önündeki dosyadan ayırdı. Patronları son bir kaç saattir önemli bir toplantıdaydılar ve Jimin toplantı hakkında az bir fikir sahibi olmasına rağmen onların ne kadar yorulmuş olabileceklerini tahmin edebiliyordu.

Aklına gelen bir fikirle gülümsemesi büyürken üst üste attığı bacaklarına baktı, yeterince dar giydiğinden emin olmalıydı. Yüzüne düşen perçemini geriye atarken patronlarının toplantıdan çıkması için gereken zamanı hesaplamaya çalıştı.

Önündeki dosyaya son defa göz attıktan sonra dosyayı kapattı ve patronları için hazırlanmayı daha mantıklı buldu.
Aslında mantıklı olduğu için yaptığı söylenemezdi fakat mantıklı olduğu için yapıyormuş gibi düşünmeyi tercih etti.

Oturduğu sandalyeden kalkarak uzun koridor boyunca yürüdü, sola dönerek tekrar uzun bir koridora girdiğinde bazen bu kadar uzun koridorları olduğu için iş yerinden nefret ediyordu.
Fakat daha sonra hemen aklına patronları geliyordu ve böyle bir şeyi düşündüğü için kendinden nefret ediyordu.

Önüne çıkan kapıyı ittirerek içeri girdiğinde içeride kimsenin olmadığını gördü.
Aynanın önüne geçtiğinde dikkatle kendisini izlemeye başladı.
Yüzüne biraz yakından bakıp iyi göründüğüne emin olduktan sonra cebinden çilekli nemlendiricisini çıkararak dudaklarına az miktarda sürdü.
Bu Taehyung'un favorisiydi bu yüzden Jimin devamlı olarak çilekli nemlendirici kullanırdı.

Nemlendiriciyi ceketinin cebine geri atarken biraz geriledi ve kalçalarına baktı.
Kalçalarının da iyice açığa çıktığından emin olmal istedi.
Kalçaları ise Jungkook'un favorisiydi.
Jimin ne zaman Jungkook'un yanından geçse mutlaka o kalçalara şaplak atardı bu yüzden Jimin daima onun için dar giyinmeye dikkat ederdi.

Cebinde telefonunu çıkardıktan sonra kaç dakikası kaldığına baktı.
Yaklaşık on dakikası kalmıştı.
Bu kadar zamanı tuvalette nasıl geçirdiğini anlamasa da bir süre daha kendisine bakmaya dikkat etti.

Kapıdan çıktığında toplantıdan çıkan insanların uzaktan gelen seslerini duydu.

Yavaşça Taehyung'un ofisine adımladığında Taehyung kravatını gevşetmekle uğraşıyor,
Jungkook ise önündeki kağıdı karşılıyordu.

Hafifçe boğazını temizleyerek işaret ve orta parmağını yavaşça kapıya vurdu birkaç kere ikisinin de bakışları ona dönerken Taehyung'un yüzüne yamuk bir sırıtış oturdu.

Jimin boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.

"Başka bir isteğiniz yok ise, ben çıkıyorum efendim."

Taehyung bir süre düşünür gibi baktıktan sonra Jungkook'a döndü.

Jungkook kaşlarını çatmış Taehyung'a bakarken yavaşça dudaklarını yaladı ve gözlerini kıstı.

"Ufak bir isteğimiz olabilir Jimin."

Jimjn, Taehyung'dan duyduğu bu cümle karşısında içeri doğru bir kaç adım attı ve kapıyı arkasından kapattı.

Taehyung'un masasına doğru yaklaşırken Taehyung yavaşça ayağa kalktı ve Jimin'in kendisine doğru gelmesini izledi.

Jimin yanına geldiğinde ise gözlerini kırpıştırarak Taehyung'a baktı.

"Size kahve yapmamı ister misiniz efendim?"

Taehyung kafasını hayır anlamında salladıktan sonra Jimin kalçalarında Jungkook'un ellerini hissetti. Jungkook aletini Jimin'in kalçasına yasladıktan sonra kendisini ona doğru itti.