Günes daha yeni dogarken telefonum o cılgın zil sesiyle ötmeye basladı.Bense tabiki onu kapatmak için kolumu bile kıpırdatmıyordum.Alıstım tabi bu sese
.Sonra annemin alarmi duyup odaya girme ihtimali gelince hemen kalkip kapattim.Sabah sabah onun cenesini çekemezdim.Neyse yataktan kalkip üstümü giyinmeye başladım,saçımı falan yapiyim derken 1 saatimi alıyodu zaten.
5 de kalkıyordum,6:40 a evden cıkıyordum,7de ders basliyordu.Sahi bide kardesimi kaldırmak var tabi... Onun odasina gidip kaldirdım.O bana göre daha hızlı giyinirdi ama saciyla cok uğrasıyodu, sabahları da bu yüzden hep onla kavga ediyoduk.Odama gidip çantamı hazırlamaya basladım.Sudenaz'da hazir olunca evden çıktık.
Yol boyunca okuldan kimseyi görmemek için hızlı yürüyodum.Bundan nefret ediyordum cünkü,iki saat lafa tutarlardı.Arkamı dönüp sanki sahil kenarında yürüyomuş gibi yavaş yavaş yürüyen kardesime baktım; "Biraz hızlı olmaya ne dersin?" diyip ters ters baktım.Sonra önüme dönüp yürümeye devam ettim.Arkamdan;"Bok mu yetistiriyosun?"dedigini duydum,fakat umursamadım.Onunla ugraşamazdım sabahlari zaten sinirli oluyordum.
Okulun bahcesine girdigimizde derin bir oh cekmistim.15 dakikalik yol asır gibi gelmisti. Sudenaz'ı umursamayıp önden yürümeye başladım.Sınıfım en üst kattaydı ve merdivenler coktu.Bu merdivenlerde her gün 3 kilomu vermisimdir herhalde. Sınıfın koridoruna geldiğimde kimse yoktu.Demek ki hocalar girmişti.Siktirr.Sınıfın kapısına gelip vurdum.Yine gec kalmıstım,nalet olsun. İçerden gir sesini duydugumda hemen girdim.Sınıfın dikkati benim üzerimdeydi-Bundanda nefret ediyorum-hocadan özür dileyip sırama oturdum.
Beyzanur -en yakın arkadasım- bana dönüp hesap sormaya başladı."Neredeydin sen?Yinemi kalkamadın?Senin alarmın yok mu?" OF! bazen cok çekilmez oluyordu.Kitapları cıkartırken "Geç kaldım iste,uzatma."dedim.Sabahları sinirli oldugumu cok iyi bilirdi ama yinede hesap sormaya devam ediyordu.Bana dönüp;"Uğrasamıcam seninle" diyip o en sinir oldugum yüz ifadesini takındı.Sanki ben sana yalvarıyordum benimle uğras diye.
İlk ders matematikti.Sıkılıp etrafa bakmaya başladım.Sahi en arkada oturan sarısın ela gözlü çocugu unutmustum.O benim platoniğimdi,hemde 4.sınıftan beri.Nedense hiç ilgisini çekememistim.Sınıfın ineği degildim.Çokta çirkin sayılmazdım normal bir türk kızı klasigi siyah saçlı,siyah gözlü bir kızdım.Ayrıca çokta eglenceliydim fakat sabahları nedense sinirli oluyodum.Bunuda herkes bilirdi.Neyse ona bakmaya devam ettim.Adı Mehmet Burak'dı,ama herkes ona burak derdi.4.sınıfta bir kaç konusmamız olmustu ama daha sonra hic benle konuşmadı.Zaten bende onla konusmadım sadece göz göze gelirdik arada.
Birden dönüp bana baktı yine göze göze gelmistik.Bu sefer tip tip bakıyordu ama neden öyle baktığını anlamaya calısırken aklıma gelmisti.
Ben onu 20 dakikadır süzüyordum.Oda bunu farketmisti tabi.Aptallıgıma güldüm bir an,önüme dönmemle zil çalmıstı.Beyzanur yine trip atıcaktı ben zaten gönlünü alıcak bir sey bulurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pinokyo
ActionFazlasiyla umursamaz,sinir bozucu,aptal,yalan söylemekte profesyonelleşmis bir kiz.Fakat aslinda gercek bu degil.O insanlara kendini böyle gösteriyor.