Merhaba,ben Caroline Stewat.Bir hafta önce köken bir vampir tarafından dönüştürülen 16 yaşında bir kız.Vampir olmam nedeniyle ailemden,kardeşlerimden ve arkadaşlarımdan ayrılmam gerekti.Ve işte İngiltere.Yeni okulum,yeni kişiler.
Bugün kahrolası okulum var.Aynaya geçip kendime bakıyorum.Gözlerim buz mavisi.Eminim gözlerimin rengi herkesin dikkatini çekecektir.Lense verecek kuruş param yok! Ah kahretsin! Herkese gözlerimin lens olduğunu söylemek zorundayım.!!Elimde kalan sadece arabamdı.
Arabama atlayıp okula geldim.Woaww.Ne kadar güzel bir yermiş burası.Herkes bir ünlüyü andırırcasına güzellikte görünüşe sahip.Şapkamı inirip yürümeye başladım.Bahçe çok kalabalıktı.Herkesin yanında bir arkadaşı vardı ama tek yanlız bendim.Biri koluma çarptı ve yere çakıldım.Çok susamıştım ama daha kimseden beslenmemiştim.O yüzden çok güçsüzdüm.
Herkes bana gülmeye başladı.Bana çarpan kişi çok tatlı bir erkekti.Gözlerime baktı;
-Hey!Gözlerin çok dikkat çekiici?
-E-evet.Lens!
Elini bana uzattı.Bende elini tuttum ve beni kaldırdı.Sınıfta yan yana oturduk.Hiç konuşmadan oturuyorduk.Birden konuşmaya başladı;
-İsmin nedir?Seni buralarda hiç görmemiştim?
-İsmim Caroline.Paris'ten yeni geldim.Görmemiş olman normal.Peki senin adın nedir?
-Adım French.Tanıştığıma gerçekten çok sevindim.Okul çıkışında karşı kafede buluşalım.
-Olmaz!
-Gerçekten bu kadar sert çıkacağını bilsem davet etmezdim.
-Özür dilerim.1 saat sonra olabilir.Ama çıkışta olmaz.
-Peki okul çıkışından 1 saat sonra karşı kafede.
Çok heyecanlanmıştım.Onunla konuşurken damarlarından akan kanı bile hissedebiliyordum.Çok susamıştım.Yanımda oturduğu için kalp atışları her an kulağımdaydı.Dersten çıktıktan sonra eve gittim.Dolapta bir ünite kan bulunması gerekiyordu.Dolaba koşup kan torbasına dişlerimi geçirdim.Kan boğazımdan geçerken çok zevk alıyordum.Çok güzel bir tadı vardı.Torbada damla kan kalmamıştı ben parmaklarımı yalıyordum.
.Beslendikten sonra sıcak bir duş aldım.Ow olamaz!Kafe!Yo!Hayır ya olamaz! Hızlıca hazırlanıp vampir gücümü kullanarak koştum ve anında oraya vardım.Beslendiğim için daha güçlüydüm.French masada oturmuş beni bekliyordu.Karşısındaki sandalyeye oturup şirin bir şekilde;
-Merhaba,umarım geç kalmamışımdır.
-Yok ben zaten şimdi geldim.Ne içersin birşey söyleyeyim sana.
-Ben birşey istemiyorum teşekkür ederim.
-Yok,olur mu öyle şey?Bir su alalım biz o zaman.
Mecburen o suyu içmek zorundaydım..Umarım beklemediğim birşey olmaz.Bir anda savunmasızca French elimi tuttu.Hemen çektim.
-Caroline,soğuksun.Üşüyor musun?
-Hayır biraz soğuk olabilirim çünkü..Soğuk duştan yeni çıktım.
Ben hiç kimseyle birlikte olamam.Sevgilim olamaz!Vampir olmamın tek kötü yönü bu!Hiç kimsenin önünde ağlayamam!Çünkü ağladığımda gözlerimden damla damla su değil kan geliyor!Evet kan! French'den hoşlandım.Ama imsakansızı seçtim.