Süslü Porselen

Sakinlik.

Ablam ve annem uyanmıştı. Ama halen babam ve ağabeyim uyuyordu. Zaten onlar hep uyurdu. Annem ve ablam sakin sakin oturuyorlardı, terzilik işleriyle uğraşıyorlardı. Ailemdeki herkes bir işle meşgul iken ben sadece evle ilgileniyordum. Annem ve ablam terzi, babam ve ağabeyim çiftçilik yaparlardı. Oysa çok bir gelirimiz yoktu. Ben sadece oyuncak bebeğim ile oynar, annemden çaldığım kumaşlar ile elbise dikerdim. Oyuncak bebeğim o kadar gerçekçiydi ki, ben odamın neresinde olursam olayım bana bakardı. Geceleri beni korur ve ve yanımda yatardı. Bir gün ablam oyuncak bebeğimin üzerindeki elbiseyi fark etti. Kumaş çaldığım için çok sinirlendi ve oyuncak bebeğimi benden aldı. Oyuncak bebeğime kendimden bile iyi bakmıştım. O da bana iyi bakmıştı. Ablam onu sattı ve parası ile eve bir radyo aldı. Yeni uğraşım oydu. Sadece 3 kanal vardı. Birinde saat 3'te çocuklar için masal anlatılırdı, diğer kanalda haber sunulurdu. Ve diğerinde ise müzik çalardı. Hepsini dinlerdim. Bazen aklımın ermediği şeyleri bile dinlerdim. "Bugün hava 12 derece, yağışlı. Üstünüze bir ceket ve yanınıza şemsiye alınız." Sürekli bu hava olaylarını ezberlemeye çalışırdım. Sonra haberlerde cinayet ve türlü siyaset haberlerini duyardım. "18 yaşındaki M.A, öğlen 3 sularında öldürüldü. Katili J.A ise M.A'yı çok sevdiğini ve anlık sinir ile öldürdüğünü söyledi." Bu kişilerin ismi neden 2 harfli diye düşünürdüm. Benim ismim bile 5 harfli. Merry. Soyadım da Anderson. Ne kadar saçma değil mi? Radyo beni ne kadar eğlendirse de bir Merry olamıyor. Merry de oyuncak bebeğimin ismi. Onu özledim. Ama yaramazlık yaptım, kumaş çaldım. Umarım Merry geri gelir. Merry'i evdeki herkes özlemiş olmalı. Herkesten güzel giyimli, teni bembeyaz ve gözleri masmavi. Ayrıca tıpkı insan gibi. Biz ne yapsak o izliyor. Ama hiç ses çıkaramıyor. Rüyalarımda benimle dans ediyor, şarkı söylüyor ve saçımı tarıyor. Özledim seni Merry.

End.