Bölüm şarkısı: Garbage - The world is not enoughMesajı okuduğunda kısa bir süre kaşları çatık bir şekilde ekrana bakıyordu Alex. Neden geliyordu?! Buna anlam veremezken başını kaldırıp sokağa ve geçen insanlara baktı. Dikkat çekmek elbette istemezdi. Hem takip edilmediği de tam olarak belli değildi.
Başını sağa sola çevirip akan trafiğe bakarken gökyüzünden bir gözyaşı gibi yüzüne inen damla ile bakışlarını yukarıya çıkardı. Gözleri çökmüş ve koyulaşmış bulutlarda gözükürken içinden dışarıda kalıp bu ağlayışa dahil olmak istiyordu. Onun gözyaşlarına katılmak istiyordu.
Belki de, yukarı yükselen ruhların can çekişirken bıraktığı yaşlardı yağmurlar! Bunu bilemezdik. Ne ile ilgili can çekiş olduğunu bilmediğimiz gibi...
Ancak öyle yapmadı, yapamadı ve bu isteğinden vazgeçerek sokağın ilerisine ilerlemeye başladı. Adımlarına karşılık olarak yağmur damlarları sanki 'gitme' der gibi sıklaşıyordu. Ama o ağlamaya izin vermeden evin kapısına gelerek parmağını yavaşça ve tereddütsüzce zile götürüp bastı. Nasıl bir görüntü ile karşılaşacağını hiç bilmiyordu. Senelerdir görmediği kız kim bilir şimdi nasıldı!
Düşünceleri kafasında gezinirken kapı yavaşça aralandı. Karşısına orta boylarda, zayıf sarışın mavi gözlü kız çıktığında Alex neye uğradığını şaşırdı. Bunu beklemiyordu!
Anılar...
Yaklaştı...
Yaklaştı...
Beyninin algı merkezine oturup bizzat gözünün önüne seneler öncesini sundu. Genç kadının beklemediği bu görüntü ve his karmaşası sanki yağmura inat edemez gibi gözlerinin dolmasına neden oldu. Buna inanamazken Alex'in gözleri git gide daha fazla doluyor, bedeni titremeye, aklına rutubet kokusu, tokat sesleri ve acısı geliyordu...
İnce bir ıslaklık ile karşısındaki kıza bakmaya devam ederken o da farksız değildi. Kapıyı araladığında gördüğü kadın yıllar önce bir sürü şey yaşadığı Alex'ten başkası değildi. Onu nerede görse net bir biçimde tanırdı! İnanamıyordu! Gördüğü şeyin gerçek olduğuna inanmıyordu.
İki...
Üç...
Beş...
Geçen dakikalar birbirini kovalarken Alex'i geçmişten bugüne getiren ise karşısında en son uzun zaman önce duyduğu o ince ağlamaya meyilli ses oldu;
"Alexandra..."
Alex bu ses gerçekten ve yakından dayanamayacaktı! Buna inanamıyordu! Bu güçsüzlüğe inanamıyordu! Bu geri gidişe, her şeyin adeta yeniden yaşanmış olmasına inanmıyordu! Dudaklarını araladığında içersine aldığı soğuk ve ürkütücü nefes sanki boğazına yapışmış onu kesiyordu. Yerine yenilerini ekleyemiyordu! Ruhu daralarak bedenine sarılıyor, onu sıkıca sararak boğuyordu.
Boğazını sıkan görünmez ele ve gözünü içerden beynine sinyallerle eskileri gönderip sulandıran maddeye dayanamayarak hızlı bir biçimde arkasını dönüp çıktığı üç merdiveni ölümden kaçarcasına indi. İndi ancak onu karşılayan bir şeytan ya da melek oldu.
Önüne aniden çıkan beden ile gözlerini yerden kaldırıp sahibine baktı. Gözleri, siyah gözlere değdiğinde çarpışmanın etkisi ile şimşek çatı ve gözünde biriken yaşlar onun hissetmediği şekilde aşağıya hızlıca düştü. Boğazında tıkanan nefes açıldı istekle yenisini içine çekti. İkinci bir şaşkınlıkla ona bakarken istediği şey buradan gitmekti. Bir daha arkasını dönmek, geçmişi görmek istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kadın Seri Katil #Wattys2018
RomanceBu hikayede 'Seri Katil' olan bir adam değildi... Bir Kadındı! Eline ağırlığıyla ilk aldığı silah, zamanla onun en yakını olmuştu. Zamanla duyguları kesilip ruhunun en derinlerine sessizlikle gömülmüştü. O, bir vampir gibi geceleri yaşıyordu. Gide...