Gwen bu talihsiz olaya yakalandiginda tam 14 yasinda idi. Bir kiz oldugu icin belkide en korunaksiz yasindaydi. Tek basina bir kizin korunmasi zordur eminim. 15 yasina kadar gulmek , aglamak , heycanlanmak gibi pek cok duyguyu barindiriyor ve bu duygulardan her insan gibi buyuk bir keyif aliyordu. 15 yasinda bir kaza gecirdi ve huzur dolu yesil gozlerini kaybetti.
Soruyorum ; Yasamaktan ve en onemlisi cevrenizde birilerinin sizlerle iletisim halinde olup , sevilmekten ve sevmekten kim keyif almaz ki.
Yapraklarin serin ruzgarin esligi ile dokulmesi ve ruzgarin sanki bir orkestra gibi hafif ve biraz soguk estigi bir sonbahar gecesi babasinin aldigi yeni botlarini giymek icin sabirsizlanirken kardesi peeta'nin aglamasiyla uyuyamiyor ve soyle sesleniyordu.
Şu kucuk ceneni kapatirmisin PEEETAAA!!
(Bunu derken sesi hafif kisiliyor ve komik bir hal aliyordu buna oda gulmustu ama peeta birden aglamayi durdurup buyuk bir kahkaha atmaya baslamisti)
Peeta kardesi daha 7 yasindaydi. Sarisin , hafif kilolu ve yasitlarinin boyunda idi. Cok hareketli ve yerinde duramayan hiperaktif birisi. Dogrusu hangi cocuk yaramaz degil.
Gwen yorgun bir gun gecirdigi icin gozleri yavas yavas kapanirken uyumaya daldi ve ruya gormeye basliyordu. Ruyasinda yesil gozlerini , huzur dolu bakislari olan yesil gozlerini bir kazada kaybediyordu. Aniden yatagindan kalkti ve sanki kalbi dururcasina hizli bir sekilde atiyordu ve cok korkmustu ki ellerini hemen gozlerine getirmisti bir an bile hayal edemiyordu gozlerinin bir daha gorememesini. Yavas yavas yatagindan kalkti ve cama dogru giderek gunesin dogusunu izlemeye basladi. Kardesi hala uyuyordu uzerini ortmeye gitti ve yanagina kucuk bir opucuk birakti. Ardindan tekrar gunesi izlemeye basladi bir an ruyayi dusunuyor bir an gozlerine dokunuyordu. Evleri denize yakin ve uc katli bir villa idi. Acikcasi neden bukadar korktugunu kendiside bilemiyordu. Sonucta bir ruyaydi.
Gunes dogdu ve yuzunu yikadiktan sonra annesine yaklasti ve ruyasini anlatti.
Annesi ; Korkulacak bir sey yok melegim bu sadece bir ruya kendini bukadar uzme diyerek optu ve sarildi.
Gwen ; Haklisin anne sadece bir ruya.
Ailecek kahvalti yaptiktan sonra babasinin aldigi siyah ve bagciklarinin yaninda guzelimsi şık sekilleri olan sade ve hos botlarini koyu kot pantolonunun altina giydi. Onun uzerine beyaz bluzunu giydikten sonra tatli sapka ve ceketini giyerek , fotograf makinesini aldi ve evden disari cikti. Gwen ayni zamanda fotograf cekmeyi cok seviyordu. Dogayi , doganin o gusel kokusunu , hayvanlarin hepsine cok bayiliyordu . Kuslari daha cok seviyordu hatta evde bir guvercini vardi. Hergun temizligini yapiyor ve yemini veriyordu. Beyaz renkli harika bir guvercindi.
Biraz resim cektikten sonra oturdu bir koseye ve etrafi izlemeye basladi. Cevreden gecen insanlari , kuslarin hareketlerini ve cikardigi sesleri sanki muzik dinlercesine dinliyordu ve bu ona o huzur dolu gozleri kadar huzur veriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gwen'in Karanlığı
Short Story14 yasina kadar huzurlu gecen hayati , 15 yasinda gozlerini kaybettigi icin karanliga sebeb olurken yaninda bedeni ve ruhunuda aliyor. Umarim begenirsinis ^^