İMKANSIZIM

BÖLÜM 5

Multimedya;Hamit

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Burnuma dolan ter, sigara ve alkol kokusuna alışmıştım. İlk girdiğim an gibi değildi. Alışıktım gerçi canım sıkkınken gelir kapanana kadar barmen tezgahında oturur tekilla içerdim. Kimseyle muhabbetim olmazdı. O zamanlar da tek gelirdim. Biriyle gelince "yeter içme" "abartiyorsun" "sarhoş olucaksin" vs. sözler. Zaten kalabalığı sevmem darlaniyordum iyice.

Fatma'yla oturuyorduk. Yanımıza yaklaşan çifti görür görmez yüzüme bir gülümseme yayıldı.
"Sonunda kızım ya. Yarım saattir bekliyoruz" diyerek sitem ettim. İrem bana selam verirken " trafik kanki yaa" güldüm.
"Aynen trafik İrem trafiği. Hayır anlamıyorum niye bu kadar süs. Zaten görünce sildiricem. Hem alan almış , satan satacak yani. Haksızmiyim Fadik yaa" heyy Fadik benim lafım ve tek ben diyebilirim bune cüret bune cesaret göstergesi Berk. Tamam biraz abartmis olabilirim sorry hhxhdhx.
Her kes içkisini söylemiş sohbete dalmıştık.
İrem bir yere odaklanmış oraya bakıyordu.
"Nur bu Furkan orda oturmuş niye sana bakıp duruyor."
Hepimiz dönüp baktigi yere baktik. O da anlamış olcakki yanımıza doğru gelmeye başladı.
"Selam gençler."
"Furkan gardasim git. Tatsızlık çıkmasın. Bakıp bakıp da durma kötü olur." Vayyy Angara bebesi heyt beee. Bir dakka bir dakka bu Berkin bunla alıp veremediği neydi niye bu kadar sinirlenmişti.
"Sohbet etmeye gelmiştim oysaki. Neyse siz bilirsiniz."
Doğrusunu söylemek gerekirse bu kadar çabuk vazgecmesine şaşırmıştım.
Üsteler diye beklerken o hemen gitmişti. Berk le bunların arasında bir şey vardi ama sonra öğrenirim. Şuan bu ortamı bozmak istemiyorum.
Oturmuş pisttekikeri izliyordum. Gözüm sürekli Furkan' a gidiyordu bakıyoru mu diye. Tahmin ettiğim gibi bakıyordu. Nasıl kurtulucam ben bu çocuktan ahh.
Yavaş yavaş başım dönmeye başlamıştı. Oysaki geleli bir saat oldu daha.
İremle Fatma alışverişten konuşuyordu. Hiç sevmem sıkılmayi yeglerim. Berk de benim gibi sıkılmış olucakki konuyu değiştirmeye çalışıyordu. Zavallı çocuk hdhxhxh.
Onlardan yüz bulamayınca benim yanıma oturdu.
"Nur bunlar çok konuşuyor yaa."
"Farkındayım kardeşim bir dahakine hatırlat koli bandını unutmayalım"
" Aynen ya bu ne koca karı gibiler." Ardından gülmeye başladı onun gülüşüne bende güldüm.
"Bu arada gözümden kaçmadı. Ankara'ya geleli daha bir hafta oldu hemen kardeşim falan."
" Yarı Ankaralı sayılırım ben ya. Çocukken burdaydim hep. Teyzemin yanına da gelirdim sürekli."
" Belli buraları bilimenden. Yalnız yarı Ankaralıyim dedinde Ankaralı olunmaz canım Angarali doğulur." Dedi g yi bastirarak. Ne Ankaraymis arkadaş. Alın sizin olsun.

Yanımda bir ağırlık oluşmasıyla oraya baktim. Hamit ve yanında bir oğlan haydaa bunun burda ne işi vardı. Biri gidiyor biri geliyor.
Berk başıyla selam verdi. Bunlar yakinmiymis. Hiç bir arada görmedim.

Kızım salak mısın. Geleli bir hafta oldu. Onları taniyali dört gun. Okula bir gün gittin. Nereden gorcen.

Tamam ya kafam şey olmuş olabilir yani. Herkes kendi aleminde takılırken gözüm Fatma'ya kaydı. Adının Kubilay olduğunu öğrendiğim çocukla kesişiyorlardi.
Bunlar hayırdır ya oturali ne kadar oldu. Eve gidince su kızın kulağını çekmek lazım.
Hamitin yanıma oturmasıyla gerlirken vücudum titredi.
Sanırım biraz az icmeliydim. Tekrar titreyince telefonum olduğunu anlamam üç dakkami aldı.
Seni çatıda bekliyorum. Çok acil lütfen gel.
-Furkan.

Bu da nereden çıkmıştı şimdi. Hamitin yanıma oturmasıyla gergin olan ben iyice gerilmistim. Bu nu farkeden Hamit "Bir sorunmu var cadı." Dedi kulağıma eğilirken.
Kafamı hayır anlamında salladım. Hem cadı da nereden çıkmıştı. Tam anlamıyla ÖKÜZ!!!
Gitmekle gitmemek arasında kalmıştım. Sıkıldığımi farkedip kalktım. Merak ta etmiştim açıkçası.
Ayaklaninca beş çift gözler merakla bana döndü.
"İsterseni tuvalete birlikte gidelim. Ne bön bön bakiyonuz."
Hiç bir şey demeden önlerine döndüler. Ay merak edip bir de cevabimi beyenmiyorlar.
Kalkıp merdivenlere yöneldim. Adım gibi biliyordum burayı. Gözüm kapalı giderdim yani.
Terasa ciktigimda Furkan tek başına sigara iciyordu. Bana döndü.
"Gelmiycegini düşünmeye başlamıştım."
"Telefonumu nereden buldun."
" Benim için o kadar da zor olmadı."
"Seni dinliyorum."
"Bak Nur seni göreli daha günler oldu ama ben seni aklımdan çıkaramıyorum. Seni düşünüyorum sürekli. Sanırım ben senden hoş--"
"Ben öyle hissetmiyorum. Ne sen söyledin ne ben duydum. Aramızdaki iki konuşmayı da kesmeyelim."

Ne sacmaliyordu bu. Daha geleli ne kadar oldu ki ne zaman tanıdı da sevdi. Hem ben böyle iyidim. Tek derdim bir sevgilimin olmamasını isterdim ama sevgilim den ziyade benim sevdiğim insanlar da yoktu.
"Bak hemen kestirip atıyorsun. Düşün biraz. Ya da düşünme zaten benimsin."
" Ne saçmalıyorsun be sen. Kendine gel. Gidiyorum ben."

Sarhoştu. Hemde öyle böyle değil. Kapıya gidecekken kolumdan tutup dudagima yapisti. İtmeye çalıştım ama öküz gibiydi. Kendimi ittim ama sadece dudaklarimiz ayrıldı. Eli belini sıkıca tutuyordu.
"Ne yapıyorsun lan sen. Kendine gel beni hemen bırak aşağılık." Sesimi duyurmaya çalıştım. Aşağıda aşırı ses vardı. Tekrar dudagima yapisti. Beni duvara yapıştırıp terasın kapısını kilitledi. Siktir lan. Eli etegimin altına gittiğinde goz yaşlarım ozgurlesti. Dua etmeye başladım.

Baba beni kurtar. Küçük kızını kurtar BABAA.

Başını boynuma gömdü. Hareket edemiyorum. Sonrası ise karanlık.

------------------------------------------------------

Arkadaşlar selamm.
Sizce Nur Furkanın elinden kurtulabilecek mi?
Hamit Kubilay ve Nur hakkında neler düşünüyorsunuz.

Yeni bölüm istiyorsunuz. Yazar yazmaz yayinliyorum arkadaşlar. Ve sürekli yazmaya çalışıyorum. Biliyorum yeni bölümü beklemek çok sıkıcı. Bende kitaplarda öyle oluyorum. Ama inanın elimden geleni yapmaya çalışıyorum.

Bu arada yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum canlarım😘😍