Oldum olası hep merak etmişimdir bir insan daha ne kadar dibe batabilir ki diye. Yapılan her hatada bir başka dibe mi düşeriz? Yoksa yanlışlarımız içinde debelenirken daha da dibe mi batarız? Aslında her ikisinin de sonu aynı yer, karanlık ıslak ve pis. Ve bizler çoğu zaman sonunu bile bile o yanlışa doğru adımlar atarız. Çünkü belki kelimesinin üzerimizde yarattığı etki çok büyüktür." Belki ya belki" diye başlamışsa o cümle karar çoktan verilmiş demektir. Körü körüne gidilir o yola. Daha öncede aynısı yapılıp sonucun kötü olacağını biliyorsak eğer yapılan şeyin adı bence artık hata ya da yanlış değildir. Olmayacağını bilerek beklemektir, beklentidir. Yapmazsak o hatayı rahat olamayız ve eninde sonunda sonucuna razı olarak yaparız.
Karanlıktır dip çünkü bize göre değildir bir kere ne yararı ne de faydası vardır. Sonsuz siyahlık barındırır içinde, aşağıda düşülen o yerde göz gözü görmez. Bir yakına bir uzağa bakarsın sen baktıkça göz yorulur. Sonra o karanlık, gözbebeğinden parmak uçlarına kadar işler. Girmiştir ya kanına bir kere bu yüzden hata üstüne hata yaparsın. Hem o karanlığa alışırsın hem de sonunu değiştirmeye çalışırsın.
Islaktır, karanlık gözbebeğinden girerken yaşartır gözlerini. İndikçe aşağıda bir de bakarsın ki göz yaşların sel olmuş çoktan. Dinle bak o boşluğa düşen damlalarının sesini, ne kadar da çoklar değil mi? Hep demezler mi ağlarsan rahatlarsın diye. Çünkü ağlarken içimizdekileri dökmüş oluruz bir nevi. Karanlığın gözlerinden girişini hayal et, acılar içinde akan gözyaşların ıslatır soğuk yanaklarını. Yanağında fazla durmaz ama hızlıca akar çenenden aşağıya. İşte tam bu sırada çıkar o damlaların daha öncekilerin üstüne düşüş sesi. Sen görmezsin ama damlalarda siyahtır. Siyahın en koyu halini düşün bakınca içini karartan tondan. Bu siyahlık hataların, yanlışların bize getirdiği pisliklerdir. Gözyaşlarımıza karıştırıp içimizde tutmamak için akıtırız onları. Kendi yarattığımız dipte ağlayarak içimizi rahatlatırız. Ama fazla beklemeden yaptığımız o yanlışı dipte bırakarak tekrar gün yüzüne tırmanmaya başlarız. Zaten en başta yaptığımız yanlıştan çok sonucuna razı oluşumuzdan emin değil miydik?
YOU ARE READING
VAKTİYLE GELENLER
Teen Fictionzaman bize hiç fark ettirmeden bir çok şey öğretir...