III-3

196 25 21
                                    

seokjin.kim: bana mı aşıksın?

lahmajoonie: evet

seokjin.kim: bu iğrenç

gerçekten iğrenç
(y/n: sanane yapram)

lahmajoonie: aşkın cinsiyeti yoktur seokjin

seokjin.kim: bana ismimle seslenme.

o hastalıklı ağzına ismim yakışmıyor

lahmajoonie: seslenmiyorum, yazıyorum*

ağzıma değil, klavyeme*

seokjin.kim: sinir bozucusun

ve hastalıklı

lahmajoonie: senin düşünceli, saygılı biri olduğunu sanmıştım

seokjin.kim: öyleyim

lahmajoonie: "sinir bozucusun"

"ve hastalıklı"

seokjin.kim: sana mı sorucam?

lahmajoonie: bana hakaret ediyorsun

yani evet, bana soracaksın

seokjin.kim: sen bana aşık olurken bana sordun mu?

lahmajoonie: aşk elde olan bir şey değil

eşcinsel olmam da

seokjin.kim: evet

hepiniz doğuştan iğrençsiniz

tanrı sizi sevmiyor olmalı

şimdi hastalıklı ellerini telefonundan uzaklaştır, bana mesaj atmayı kes

psikoloğa gidip tedavi olsan iyi olur

lahmajoonie: bir, eşcinsellik hastalık değil

iki, ben ateistim

üç, kalbimi kırdın.

(görüldü)

Genç adam telefonunu kenara bıraktı. Yanında açık olan masa lambasını kapatıp yatağına yattı.

Duyguları incinmişti.

Aşık olduğu adamın ona iğrenç demesi, ondan iğrenmesi fena halde duygularını incitmişti. Kalbi acıyordu.

Yatağında rahatsızca kıpırdanırken bir yaşın gözlerinden düşmesine izin verdi.

Gülümsedi.

Gamzelerini belli edecek şekilde, burukça gülümsedi, Seokjin'e asla ulaşamayacağını bilerek.

Gözyaşları, acı gülüşünü süsledi.

Hıçkırıklara boğuldu, kalbinin acısı ile.

Hayallere daldı, gerçeklere ağladı.

Sadece ağladı.

Seokjin'in homofobik çıkmasını beklemiyordunuz değil mi?

Ehuehuehu piçlik;)

SeaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin