El ele acele etmeden sokakta yuruyorduk totoca bana hayatı öğretiyordu ben de ağabeyim elimden tuttuğu ve bana bir takım şeyler öğrettiği için durumu dan hoşnuttum nesneleri bana evin dışında öğretiyordu çünkü ben evde keşiflerimi tek başıma yaparak kendi kendimi eğitirken yalnız olduğum için yanılıyordum yanılıncada eninde sonunda hep dayak yiyordum önceleri kimse beni dövmezdi ama sonra herşeyi öğrendiler ve zamanlarını benim bir şeytan, bir baş belası, lanet olasıca bir sokak kedisi olduğumu söylerken geçirmeye koydular buna aldırdığı yoktu sokakta olmasam şarkı bile söylemeye başladım şarkı söylemek güzel şey totoca şarkıdan başka birşey biliyordu ıslık çalmayı ama ben ne kadar uğraşsamada ağzımdan ses çıkmıyordu totoca ıslığön tıpkı böyle çalındığını ama şimdilik bir ıslıkçı ağzına sahip olmadığımı söylerken beni yüreklendirici
ŞİMDİ OKUDUĞUN
şeker portakalı
Short Storyevet değerli okurlarımız şeker portakalı romanının sadece 1 inci sayfasını yayınladım eğer isterseniz ve beğenirseniz hergün bir sayfa yazarım