22 Bölüm Hadi atla

281 27 3
                                    

Bir uçurumun kenarında ha düştü, ha düşecektim. Düşersen ölürsün dediler düşmezsen bırakır dediler sizce hangisi canımı daha çok yakacaktı ölüm mü, yoksa yaşayıpta ölmek mi hangisi daha zordu.

Sevgisizlik, ilgisizlik, ihanet insanın canını yakıyordu bunu şimdi daha iyi anlaya biliyorum.

Acı dolu sözleri hep akıma gelince neden diye hep sorardım kendime ama şimdi daha iyi anlıyordum.

Sessizliğin ızdırabını yaşatıyorsun yeniden, yarınlarımız asla olmayacağı bir kalp yerleştirdin bana şimdi koca bir hiç oluştu hayatıma.

Ne beynimdeki, nede kulağımdaki, uğultular bir türlü gitmiyordu.

"Tokat attığın kişi ısrarla Rüzgar, Rüzgar Rüzgar "diyordu

Canım neden bu kadar çok yanıyordu. Tokat attığım kişi Rüzgar bey olduğu için mi, bir başkası olsaydı yinede canım bukadar çok yanarmıydı.
Bazen doğru olanı yapmak için. en çok sevdiklerimizden vazgeçmemiz gerekir hayallerimizden bile çünkü ben Rüzgar beyi hayallerde sevdim. Ben onun canını yakmıştım ve o bunların hiçbirini hak etmiyordu.

Neden bir kere bile sormamıştı, veya beni neden işe almaya kabul etmişti, yoksa intikam için mi ama bana hiç bir zaman zarar vermediki. Tam tersine beni her şekilde koruyup kolluyordu. Bu yüzden ona aşık olmuştum zaten. Gittikçe başım balon gibi şişiyor gibiydi bu yüzden etrafımdaki her ses uğultu olup kulağımda yankı yapıyordu.

"Hasret kendine gel " Ada'nın
sesiyle kendimi biraz toparlayıp etrafa baktığımda. Rüzgar beyin arkadaşları yanına toplanmış bir vaziyeteydi. Onunla konuşmasına rağmen hiçbirini kaale almıyordu.

Tüm bunlar benim günahım olmasa bile artık Rüzgar beyin yüzüne bakmaya hakkım yoktu.

"Hasret beni duymuyormusun " deyip Beni sarstığında bakışımı yerden kaldırdığım gibi mavi gözlerim Rüzgar beyin siyah gözleriyle buluştu.

Donuk bakışlarla birbirimize baktık. Etrafımızdaki herkes konuşmasına rağmen onlara kulaklarımızı kapatmış birbirimize bakmaya devam ediyorduk. Ada'nın elini yüzümde hissettiğimde bakışımı Rüzgar beyden alıp Ada'ya çevirğımde. Her iki elimle onun ellerini kenara ittirerek başımı iki yana salladım .

"Dokunma buna böyle olacağını ikimizde biliyorduk. Ama beni anlamadın. Sana olamaz dedim ama beni dinlemedin, yapmam dedim. Yapma " deyip

Gözyaşlarım artık dayanamayarak hucum etmeye başladı. Ben tam bir adım atacakken. Ada önüme geçerek benim gitmeme engel olmak istedi.

" Özür dilerim. Böyle olacağını bilemezdim "deyince. Sinir tüm hücrelerimi işgar ettiği için salonu inleyecek bir sesle.

" Biliyordun. "deyip
onu bir kez daha kenara ittirip. Onların yanından uzaklaşmak istedim. Ada arkamdan gelmek istediğinde Rüzgar beyin gür sesini yankılandı kulaklarıma.

"Sana çeneni kapat dedim. "

Bir daha hiç dönmemek üzere arkama döndüm. Ama içimde ki ses son kez olsa bile bak dedi, kalbini çalan adama bak.... Baktım.. Son kez olsa bile sevdiğim adamla  göz göze geldiğimde.

"Keşke dedim kendi kendime, keşke tüm bir kabus olsaydı, veya eski filim pılakları gibi zamanı geri sara bilseydim. Keşke o gece Ada'nın dediğini yapmamış olsaydım. Offf bu dünyadan nefret editiğim kelime oldu bu keşke. Ne kadar çok keşkelerimiz vardı ama artık buna hakkım yoktu
bir daha Rüzgar beyin yüzüne bakamazdım ama kalbim tuhaf bir şekilde isyan ediyordu.

Onu istiyordu, sadece onu,bakışımı zorluklada olsa ondan çekmeyi başardığım gibi hızla onlara tekrar arkamı döndüğüm gibi oradan uzaklaştım .

Her şeyinle ilkimsin Tamamlandı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin