Kaçış

520 49 9
                                    

Sabah uyandığımda, belimin acayip tutulduğunu fark ettim.

"Lann çözün bizi!" diye bağırdım. İçeri iri yarı bir adam geldi. Adamı yeşile boyasan Hulk sanırsın öyle bir tip yani.

"Sizi niye çözeyim ben?" dedi. Ben de o an aklıma gelen fikirle, "Ben bir Lannister'ım. Çok zenginiz biz." dedim. Adam bana inanmayınca da "Vella." dedim kısık bir sesle.

"A Lannister always pays his bebts." Adam tip tip bakıp "Meel." deyince ingilizce bir şey söyledi sanıp "Bitti benim ingilizce hadi sana eyvallah." dedim ve gözlerimi kapatıp uyuyor numarası yapmaya başladım.

"Meel diyom türkçe meel" dedi. Ben de gözlerimi açıp "Mal meal o."dedim ve sesimi alçalttım ve "Rüşvet diyorum kanka. Bizi çıkar zengin ol." Adamın gözleri parladı. Neyse artık babamın memur maaşını adama verecektik napak...

"Sizi ölürken izlemek güzel olacak. " dediğinde elimi öne doğru umursamazca salladım. "Çok klişesiniz. Biriniz de bizi kurtarmayı düşünse ya." dedim. Hulk gay gülüşü yaptı ve "Aslında onu kurtarabilirim. Tatlı sonuçta." dedi ve Suat'ı gösterdi. Aman Allah korudu diye düşünüp iki parmağımı yere tıklattım.

Adam etrafına bakındı ve Suat'ı çözdü. Hala daha uyuyan Suat'ı bağlı ellerimle alkışlarken adam onu kucağına aldı, yanağından öptü ve dışarı çıkardı.

Açıkçası şu an Suat'a acımıştım ama işin garibi gay Hulk sayesinde Suat kurtulmuştu.

Hem de Suat yani. Zekasına(!) mı hayran oldu acaba?

Hakan esneyerek uyanınca "Günaydın malcığım. Suat kurtuldu ve ikimiz kaldık." dedim gülümseyerek. Hakan bir an sanki tükürüğü boğazında kalmış gibi öksürmeye başladı. Ayağımla artık neresine geliyorsa vurdum. Daha çok öksürmeye başladı. "Ne yapıyon lan it!?" dediğinde 'cık cık cık' efektini yaptım ve "Terbiyesiz olma Hakan. 1 saate öleceğiz."dedim. Hakan da kafasını eğerek "Pardon abla büyüksün." dedi. Güldüm ve son bir saatimi düşünerek geçirdim.

" Yuh kim saldı?" diye anırdığında  "Ben suçsuzum komutanım." diye bağırdım.  O sırada içeri giren Hulk'ı gördüm.

"Seni hala işten atmadıları mı lan?" Adam yüzüme sırıtarak baktı ve "Hayığr! Konsey beni sever." Yuh lan adam tutsağı serbest bırakıyor ama hala işinde. Ben olsam saniyesinde atılırdım. İşte bu yüzden tutsakçı olmuyorum ☆_☆

"Hadi bakalım zaman geldi. " Depodaki saate baktım ama hala 1 saat vardı. "Ne diyon sen çakma halk?" diye sordu kiti çicik. "Anan diyorum güzelmiş." Ben de araya kaynayıp "Uuu laf soktu." diye bağırdım. Hakan gözlerini kısıp tek kaşını kaldırdı "Sen kimin tarafındasın be kadın!" Sırıttım ve "Kızlar için önce gayler bebeğim, üzgünüm." dedim ve Hulk'a göz kırptım. Hulk gözlerini devirdi. Gelip beni çözdü. Ayağa kalktığım gibi de ellerimi kapıp tek eliyle tuttu. Teallam kelepçe el...

Hakan'ı da çözdükten sonra ellerimizi birbirine bağladı. Tek elimiz hala boştaydı. Ben de bağlı elimi atlama ipi gibi çevirmeye başladım.

Hulk ve Hakan önce şaşırsalar da bana ayak uydurdular. Hakan da elini bem gibi çevirdi ve Hulk atlamaya başladı. Dev adamın atlama ipine olan zaafı. Çk hvlyz çk -,-

Hakan'a bakıp boş elimle rakamları işaret ettim. 3'e gelince ipi durdurduk ve Hulk yere yapıştı. Oluşan sarsıntı sona erince resmen yerde çatlak oluştu.

"Burası özel bir depo. Bir sürü güvenlik sistemi, korumaları, kilitleri olmalı. Onları geçmek özel bir cesaret ister ve susadım. Bence başımıza bela al-" Hakan kapıyı itince sustum ve dışarı çıktım. Elimizdeki ip resmen halattı, kopmuyordu. Ben de aman yere değmesin bir yerde kullanırız falan diye düşünüp ipi iyice toplayıp kucağıma aldım. Harıl harıl vampir geçiyordu.

" Aha al işte ne bok yicez şimdi? İpi gören tutsak olduğumuzu anlayacak." O sırada Hakan'ın gözlerinin kapalı olduğunu fark ettim. Bir parmağı da sanki başı ağrıyormuş gibi kafasındaydı. Bir an sendeleyince onu tutmaya çalıştım ama maşallah ayı gibi olduğu için ikimiz de yeri boyladık. O sırada önümüze bir araba geldi. Üstümüze sürüyordu. Tanıdık herhalde diye düşündüm. Yoksa niye üstümüze sürsün.

Hakan hızlıca ayağı kalktı ve arabadaki kıza baktı. Benden en fazla 5 yaş büyüktü. Güneş gözlüğü takıyordu ve vampir dişleri vardı. Hemen kaçmak için hareket ettiğimde Hakan da zıt yönde yürümeye başladı. Bilekler bağlı olduğundan ben de onunla gittim.

"Hey Duygu. Bir dahakine daha az kıdemli birini yolla. Kendin gelme. Zihin mesajı atana kadar canım çıktı." " He ben de beynini s*ktiler sanmıştım. Ama işte sende beyin yok, o yüzden yapmıyorlar" dedim umursamazca. Hakan gözlerini devirdi ve arabaya bindik. İkimiz de arkaya oturup birbirine küsmüş insanlar gibi ters yöne dönmüştük. Cidden gıcıktı. Kaçamasak bu Duygu denen kız mı kurtaracaktı bizi? He çok büyük kurtarma ekibiymiş.

"Duygu bizi kararlaştırdığımız yere bırak. " Hemen olaya dalıp "Hoşt lan? Kim ne kararlaştırdı?" dedim. Duygu neşeli bir sesle "Orayı seveceğine eminim!" dedi. Hadi bakalım hayırlısı. Belki de bu Hakan'ın beyinsiz kafasından bu sefer güzel fikir çıkabilirdi.

"Lütfen vampirsiz ve kurt adamsız olsun. Hatta kapıya öyle yazı bile yazabiliriz. Ya da bileklerimizdekini kessek de fena olmaz." Daha konuşacaktım ama Duygu arabayı son hızda sürdüğü ve müzik açtığı  için sesim duyulmuyordu. Lanet okuyarak arabada oturmaya devam ettim. O sırada Hakan'ın ipi ağzında tuttuğunu ve kopardığını gördüm "Islak çoraplar aşkına!" Hakan ipi hızlıca çekti ve kopardı. İşte güçlü dişler için ipana kullanın diyorum ben size.

"Benim bileğime de bir el atsan?"dediğimde kafasını iki yana salladı. "Her koyun kendi bacağından asılır." Anlamadığım için "Ne alaka?" diye sordum. "Bilmem asılmak ip falan birden gözüme güzel geldi. " Gözlerimi devirdim. "Hıhı hep öyle derler."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sevgilim Bir Kumpir!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin