Küçüklüğü çok acı geçmişti İffet'in.Küçük yaşında dövülmüş,pataklanmış,aşağılanmış hatta iki tane cinayete bile tanık olmuştu.Onun yaşıtlarındaki çocukların tüm dertleri sadece pamuk şeker yemekten,oyun oynamaktan ibaretti.Neyse ki İstanbul'da oturan dayısının çok sevdiği bir hediyesi olan, ona 'Mörf' diye hitap ettiği bir oyuncak ayı onun bu fena zamanlarında tek dostu olmuştu.Mörf,kirden burnu görünmese bile dünyadaki tek ve çok sevdiği dostuydu.İşte, bazı çocuklara göre 'aptal ve iğrenç' sıfatlarına layık görülen bu ayıcığın sahibi,çok kötü bir ailenin çocuğuydu.Firuze adında bir annesi vardı.Aslında ayyaş,kadınlarla düşüp kalkan,meteliksiz,kendisine sürekli şiddet gösteren,kısacası Celal adındaki nahoş bir kocası olmasaydı,o da iyi niyetli,sevecen,hoşgörülü bir karaktere sahip olabilirdi.Fakat bunlar mümkün olmadığı için kadının psikolojisi büsbütün bozulmuştu.Doğal olarak kocasının bu vaziyetinden nefret ediyordu.Çok da kıskanç bir yapıya sahip olduğundan kadın sinir hastası olmuş,medea kompleksi adındaki bir sinirsel hastalığa bürünmüştü.Medea kompleksi adındaki sinirsel hastalığa bürünen kadınlar,kocasına olan nefretlerini çocuklarına kusarlardı.Yani çocuklarından nefret eder,hatta onları göz kırpmadan öldürebilirlerdi.Tabii bu ailenin üç tane çocuğu olduğundan,resmen 'anne-baba' diye bildikleri iki tane tehlikeli canavarlarla koyun koyuna yaşıyorlardı.İşte İffet,böyle bir ailede,iki tane erkek kardeşi ile,hayatının ilk zor mücadelesini veriyordu.