Müzik Çalar // jailey

8

Birkaç gündür Zayn, Justin ve Sofia hakkında düşünüp duruyordum. Bu konular gerçekten bana zarar vermeye başlamıştı.

1) Zayn neden bu kadar piçti?

2) Sofia neden bu kadar sürtüktü?

3) Justin neden bu kadar yakışıklıydı?

4) Matt ve Syd çifti ne zaman evlenecekti?

Kafamda deli sorular...

En cevabına kolay ulaşabileceğim 4. olsa da Syd buna izin vermemişti. Lanet çekici kadın!

Ve 3. Soru ah Tanrım bu cevabı bulunması kesinlikle en zor olanıydı. Bunun üzerine binlerce şey söylense de tatmin olamayabilirdim.

1. zaten belliydi çocuk böyle olmayı seçmiş ve 2. de aynı şekilde. Birbirlerini tamamlıyorlar acilen evlenmeliler tabii Syd ve Matt'ten sonra!

Aklımdaki düşüncelerden kurtulmak için duşa girdim. Kendi kendime şarkılar mırıldandım ve hızla çıktım.

Saçlarımı güzelce kuruttum ve giyindim. Dün yani Cuma günü Justin bana sinema teklifinde bulundu ve ben en sevdiğim şey olduğu için hemen kabul ettim. Daha buluşmamıza 1 saat var ama ne kadar erken o kadar iyi derler. Makyajımı yapmak için masama oturdum, aynadaki yansımama gülümsedim ve işe koyuldum.

Justin'in gelmesine 10 dakika falan kalmıştı son kez aynada kendimi inceledim. Justin'in beni beğenmesini, bana ilgi duymasını fazla istiyordum ve bunun için giyimime daha çok önem veriyordum.

Aşağıya indim ve salonumuzdaki koltuklara yayıldım. Matt bana nasihatlar verirken kapı çaldı ve kapıya koştum. Açtığım anda hiç eskimeyen özel gülüşüyle karşılaştım.

"Tam saatinde geldim fark ettin mi?" dedi ve göz kırptı. Kendine tarz havası ve kendinden emin halleri beni daha fazla etkiliyordu.

"İşte benim oğlum! Birazcık zamanın varsa Syd ve Matt'e selam verebilir misin? Matt konuştuğum her erkek hakkında güven problemleri yaşıyor da." dedim bıkkınlıkla.

"Ne demek prenses onu kendime aşık edeceğim." dedi ve göz kırpıp kapıdan içeri girdi, beni tek başıma orada bıraktı. Vakit kaybetmeden peşinden gittim.

"Tekrar karşılaşmak bir harika dostum! Hails geçen gün Olivia ile düetinizi dinletti baya sağlamdın şarkıyı beğendim." dedi Justin. Tanrım o çok tatlı değil miydi?

"Teşekkür ederim adamım senin beğenmen bir onurdur. Bundan haberim yoktu küçük fareyle sonra konuşuruz bu konuyu." dedi Matt ve kahkaha attılar.

"Syd olağanüstü görünüyorsun ve çocuklar siz felaket yakışıyorsunuz." dedi Justin.

"Teşekkürler." dedi Syd ve Matt. Justin'le araları daha iyiye gidiyordu çünkü Justin davranışlarına dikkat edip onları nasıl memnun edeceğini biliyordu.

Bir süre sonra Justin ayaklandı ve veda edip yanıma geldi. Arabaya bindik.

"Tanrım araban mükemmel kokuyor!" dedim yanındaki koltuğa oturur oturmaz.

"Aslında bu benim parfümüm. İstersen günün sonunda tişörtümü sana veririm ve her gece ona sarılarak uyursun." dedi göz kırparak.

"Tanrım Justin diyecek bir şey bulamıyorum. Sen. Sen çok.." sözümü kesip konuştu.

"Çekiciyim öyle değil mi güzelim." dedi yanağımdan makas alarak.

"Aslında fazla erkencisin diyecektim. Uçuyorsun! Dikkat et çakılma." dedim ve sırıtıp yanağından makas aldım.