Call

502 41 3
                                    

Audrey's POV

Daireme koşup kapıyı kızgın bir şekilde çarptım.Mutfaktan cipslerimi alıp kendimi Olivia'nın yanına koltuğa attım.

"Seni ne bu kadar sinirlendirdi?" sataşdı.

"Harry" homurdandım "O çok gıcık.Ayrıca korkunç ve bana açılmıyor.Umrumda değil ama açıkçası yardıma ihtiyacı var ve-" hızlıca ayağa kalkıp ne dediğimi fark ettim ve elimle ağzımı kapattım.

Olivia şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu.

"Onunla neden çıkıyorsun o zaman?"

"Liv...Sana bir şey söylemem lazım." Yapmamam gerektiğini biliyordum.Çenemi kapalı tutmalıydım.Ama o en yakın arkadaşımdı ve açığa vurmaya ihtiyacım vardı.Ona seçmelerden,paradan,Annie'den,kurallardan ve diğer herşeyden bahsettim.

Bitirdiğimde ağzı açık bana bakıyordu.

"Bir şey söylemeyi düşünüyor musun?" mırıldandım.

"Sen....Sen bir fahişe gibisin" dedi ve gülmeye başladı.

"Hayır bekle demeye çalıştığım bu değildi.Yani evet demeye çalıştığım buydu.Ama açıkçası Harry Styles'la kameralar önünde öpüşmek için para alıyorsun.Birçok kız bunun için adam öldürür"

"Ama o korkunç!" bağırdım kucağına düştüm.Saçımı okşadı.

"Eminim iyileşecektir.Dediğin gibi o açılacak"

Onu onayladım "Ama ya olmazsa?" O cevaplamadan önce telefonum çalmaya başladı.Arayana baktım Harry'di."Harry.Asla beni aramaz."

Cevaplamak için ekrana dokundum.

"Merhaba?"

"Audrey!" Neşeyle bağırdı "Ben Harry seni akşam görmek için sabırsızlanıyorum."

"Sarhoş musun?"

"Hayır.Tamam birazcııııık" kıkırdadı "Seni ayıkken öpmek istemiyorum"

"Hangi cehennemdesin sen?Saat öğlenin dördü"

"Sadece bir bardayım bebeğim.Akşam görüşürüüz!"Telefon öttü ve kapandı.

"Siktir" bağırdım "Harry'i bulmam lazım.Takip ettiğin şu One Direction sitelerinden birine gir Liv."

Bilgisayarını çıkardı ve yazmaya başladı.Birkaç dakika sonra bağırdı "Buldum onu!Santa Monica'da bir barda.The Queen.Oraya 30 dakika önce gitmiş."

"Sen en iyisisin" kapıdan çıkarken ona bağırdım.Yapabildiğim kadar hızlı bir şekilde oraya sürdüm.Kapıda bekleyen yüzlerce paparazzi vardı.Harry'i bekliyorlardı.

Yavaşca kapıya yürüdüm ve beni fark etmemelerini umdum.Birisi adımı haykırdığında neredeyse içerideydim.Kahretsin.

"Audrey!Harry'i sarhoş olduğu için mi kurtarıcaksın?!" biri bağırdı.

Onlara dönüp gülümsedim.Bu işin altından nasıl çıkacağımı düşündüm "Hayır burada birkaç arkadaşla buluşacağız.Geciktim.İlginiz için teşekkürler"

Bana tekrar kiminle buluşucağımızla ilgili sorular sormaya başladılar.Onları itip bara girdim.Neredeyse boştu.İki yaşlı adam barda oturuyordu,ve garip evsiz gibi görünen yaşlı kadın.

Yanlarından geçtim.Sonunda Harry'i en arkada tek başına otururken gördüm.Önünde üç boş şişe ile.

"Gelmen gerekmiyordu." Dedi.

"Ne yaptığını sanıyordun sen?" homurdandım.Çantamdan üç şişe su çıkarıp ona uzattım "İç"

"Bana ne yapıcağımı söyleme" kollarını 5 yaşındaki bir çocuk gibi göğüsünde birleştirdi.

"İşim bu"

İlk şişeyi açıp içti.Bitirene kadar onu izledim.Bitirdiğinde ikinci şişeyi ona uzattım.Bu seferkini daha yavaş bir şekilde içti.

"Daha fazla yok" bitirdiğinde dedi.

"İyi hadi kalk seni evine götüriyim"

"Bir arabam var sürebilirim"

Bu cevaba kahkaha attım

"Hayır süremezsin.Yürü şimdi."

Ayağa kalkıp biraz sendeledi.O düşmeden önce elimi beline dolayıp onu tuttum.Bana doğru eğilip daha fazla destek için kolunu omzuma doladı.Ona bir parça sakız verdim ve ağzına attı.

"Harry şimdi konsantre olmanı istiyorum.Sarhoş gibi gözükme.Konuşma.Anladın mı?"

"Annie gibi konuştun." Tekrar kıkırdadı.

"Ne demiştim.Konuşmak yok.Şimdi gülümse."

Kapıyı açtığım anda paparazziler fotoğraf çekmeye başladı.Harry benim üzerine düşüyormuş gibi değilde birbirimize kollarımızı sarmışız gibi göründüğümüzü umdum.

Bize sorular sormaya başladılar."Harry,bu kız arkadaşın mı?!""Audrey hamile kaldığın doğru mu?!"En iyi şekilde onları iterek aralarından geçtik.Bir adam video kamerasıyla tam önümüzde durdu.

"Sevgili çiftten bir öpücük alabilir miyim?" Gülümsedi.Ben hayır diyemeden Harry dudaklarını benimkilerle birleştirmişti bile.

Ağzı viski ve nane gibiydi.Sırıtarak geri çekildi.Yüzümdeki şoku gizlemeye çalıştım.Harry'e arabaya kadar eşlik edip evinin adresini aldım.

"Gördün mü öpücük işi bitti." dedi Harry gururla.

"Beni uyarmalıydın."

Elini benimkinin üzerine koydu."Bunun eğlencesi nerde ki?"

Elini elimin üzerinden silkeledim ve eve geldik.Harry dışarı çıktı.Yine sendeledi ve ona kapıya kadar yardım ettim.

"Haz geri geldi!" diğer odadan neşeli bir bağırma duydum "Toy Story'e başlamak üzereydik."

Sesleri takip ettim.Harry'le beraber odaya girdim.4 erkek şaşkınca bana baktı.Ne diyiceğimi bilemeden onlara baktım.

Sonunda saçı kazılı olan sessizliği bozdu "Sen Audrey olmalısın."

"Evet." yutkundum "Uhm,Harry....Sarhoş.Bu yüzden onu geri getirdim.Evet."

Mavi gözlü olan hemen ayağa kalktı ve yanımıza yürüdü.Kızgın gözüküyordu.Louis.

"Benimle dalga mı geçiyorsun Harry?!" bağırdı "Buna bir son vermen lazım!"

"Birşey yok BooBear.Audrey ben kurtardı.Sarhoş bile değilim." Dedi.Kısa olan ellerini saçlarına geçirip Harry'i benim kollarımdan aldı.

"Hadi yukarı çıkalım Hazza" dedi yavaşça.Harry onu takip etmeden önce gülümsedi.Orada garip bir şekilde durdum.Diğer çocuklar beni unutmuşa benziyordu.Onlar kanepede koyu bir konuşmanın içindeyken orada duruyordum.

Öksürdüm "Ben gidiyorum...Sonra görüşürüz." hepsinin kafası bana döndü.

"Hey,bekle!"Niall seslendi ve arkamı döndüm "Seni tanıyorum sen şu İtalyan restaurant'ında bizim garsonumuzdun!"

"O bahsettiğin çok fitti?" Dedi Zayn ve ona döndü.Niall kızardı.

"Hayır." ofladı.

"Neden gelip bizimle oturmuyorsun?" Liam önerdi.

"Evet diyemem.Sadece Harry'i eve getirdim.Teşekkür ederim yinede." dedim kibarca.Louis aşağı doğru yürüdü,mavi gözleri üzgün gözüküyordu.

"Uyudu." mırıldandı ve bana döndü "Senin adını söyledi sürekli.Teşekkürler onu getirdiğin için"

Onu onayladım."Sorun değil.Ben de gidiyorum şimdi."

Hepsi görüşürüz dedi ve kapıya yürüdüm..

Role PlayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin