Sonsuza kadar..

770 22 9
                                    

Bölüm - 1 -

Yeni bir okul, yeni bir hayat demek.

Annemle babamın boşanma davası yüzünden üniversiteye henüz gidemedim. Okullar açılalı 2 hafta oldu. Kesin herkes arkadaşlarını belirlemiştir. Tanışma faslı zor olacağa benziyor.

Ben bunları düşünürken alarmım çaldı. Zaten uyanık olduğum için kalkmam zor olmadı. Dolabıma doğru ilerlerken okul forması olmadığı aklıma geldi. Giyindikten sonra şaçlarımı da salaş bir topuz yaptım. Eyelinerimi çektikten sonra aşağı indim.

Aşağı indiğimde annem hala uyuyordu. Odasına gittim ve "Günaydın" dedim. Hala uyur bi vaziyette "Günaydın mavişim" dedi. Bana Gökçeden çok mavişim der. Çünkü gözlerim deniz mavisi gibi. Ayrıca ismimin anlamı da mavi. Gerçeği söylemek gerekirse hoşuma da gidiyor. Ama sadece annem diyebilir!! Yanağına bir öpücük kondurduktan sonra "Ben akşama gelirim" dedim. Annem "Sen kahvaltını yaptın mı" diye çırpınırken "Görüşürüz Sedef hanımm" dedim ve çıktım. Annem ona Sedef Hanım dememden hoşlanmıyor hatta tiksiniyor diyebiliriz. Ama ben inadına demeyi ve onu çıldırtmayı seviyorum.

Okulun girişine geldiğimde kulaklığımı çıkarmıştım. Bu üniversite gerçekten çok büyük ve görkemliydi. Geç kalmış olacağım ki kimseler yoktu. Elimde duran kâğıda baktım, sınıfım yazıyordu. Hızla sınıfa girdim. Of kahretsin hiç boş yer yoktu. En arkada bir yer vardı ama öküzün teki 2 kişilik sırayı ortalamış ve boş yer olmağını gördüğü halde hiç istifini bozmamıştı. O sırada hoca "Emir yana kay arkadaşın otursun" dedi. Oflayarak cam kenarına doğru kaydı. Hemen oturdum. Herkes konuşuyor hocayı dinlemiyorlardı. Bu fırsatı kullanarak arkadaş edinebileceğimi düşündüm. Yanımdaki öküzün isminin Emir olduğunu öğrenmiştim ama konuşmak için yeniden soracaktım. Uzak oturuyorduk yanına doğru yaklaşarak '' Selam ben Gökçe sende Emir olmalısın'' dedim. Bana baktı gözlerini kaydırdı ve dışarıyı izlemeye başladı. Bu çocuk tam bir ergen hem de üniversiteli olmasına rağmen. Ama harika kokuyor.

Ben bunları düşünürken zil çaldı. Gözleriyle çekil iması verdi. Hiç konuşmaz mı bu? Uyuz... Sinir bozucu.. Kalktım. Hemen sırayı itekledi ve çıktı. Kendi kendime söylenirken 3 kişi yanıma geldi. Aralarından esmer olan "Ben Helen" dedi. Elimi uzattım "Gökçe" deyip gülümsedim. Helen'in çektiği eyeliner ile yüzü bütünleşmiş gibiydi çok yakışmıştı. Ardından sarışın olan kız "Bende Asya, sende Gökçe, yanımdaki de Can, sevgilim, liseden beri çıkıyoruz......" Daha devam ederken Can yani sevgilisi "Tamam Asya yine başlama memnun oldum bu arada" dedi. Helen kıkırdadı ve "Asya biraz fazla konuşur" dedi. Hepimiz gülmeye başladık. Asya '' Hemen yemekhaneye gidersek sana tüm okulu tanıtırım'' dedi. Canın koluna girdi ve yürümeye başladı. Helen hiçbir şey demeden koluma girdi ve gülümsedi. Rahatsız olmadığım için bende gülümsedim ve merdivenlerden inmeye başladık. Yemekhaneye gelince Asya sanki buradaki herkesin hayat hikâyesini ezbere biliyormuş gibi anlatmaya başladı. Sözünün bitmeyeceğini bildiğim için yarıda kestim. Ve "Emir nasıl biri" diye sordum. Asya: '' O gizemlidir, pek bilinmez. Ama 2 senedir bu okulda kaldığı, bir türlü geçemediği söyleniyor. Doğrusu pek çabaladığı da görülmez. Derslere girmez. Bir kaç arkadaşı vardır onlarla gezer çete gibi.. Babası Asiler holding'in sahibi. Annesi de oyuncu. Çok güzel biri fotoğraflarını görsen bi... İnternette Zenan Asiler diye arat, hatta babasına da bak oda Akın Asiler... " Daha devam ediyordu ki "Tamam anladım. Sen bu kadar şeyi nerden öğreniyorsun ?" dedim. "Üzümünü ye bağını sorma" dedi. Hepimiz gülerken sert bakışlara sahip biri ve Emir karşımızdan geçti. "Asyaa peki ya o yanındaki çetesindekilerden mi ?" diye sordum. "Ah evet o en yakın arkadaşı Yiğit. Çok sert değil mi ama." dedi ve güldü. Helen bence çok yakışıklı dedi. Görünüşe göre Helen'de Yiğit'e aşıktı.

2. derse girdiğimde Emir yoktu ve tüm derler gelmedi. Garipti ama onun gelmesini arzuladım. Akşam çıkışta Asya ve Can birlikte gittiler. Helen ve bende birlikte gittik. Helen'in evi daha aşağıda olmasına rağmen "Gel ben seni bırakayım evini öğrenmiş olurum" dedi. Kabul ettim eve geldiğimizde girmesi için davette bulundum ama "Daha sonra" diyerek gitti. Kapıyı açtıktan sonra "Anne ben geldim" dedim. Oda "Mutfaktayım gel" dedi. Gittiğimde salata yapıyordu. Arkasından sarıldım ve "Çok güzel olmuş ama ben tokum. Sana afiyet olsun" dedim. Yanağına bir öpücük kondurup merdivenlerden hızla çıktım. Arkamdan "buraya gel yemek yiyeceksin" diye bağırırken ben çoktan yatağıma uzanmıştım bile. Garipti ama Emir'i düşünüyordum. Gerçekten gizemli biriydi. Hiç konuşmamıştı o yakışıklı yüzün sesini duyamamıştım. Yarının hayalini kurarken göz kapaklarım süzülmeye başladı. Ve uykuya yenik düştüm..

Sonsuza KadarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin