Tilki her yaklastiginda bir adim geri gitmek geliyordu icimden. Yuzunde bir duygu kirintisi bile yoktu. Anlayamiyordum sinirli mi değil mi bir türlü kestiremiyordum. Aramizda çok az mesafe kala yanından gecip gitmek icin harekete gectim. Bir adim ilerlememle birden kolumu kavrayip beni kendine cekti ve sarildi.
Bana sarıldı? Neden sarıldı ki simdi? Daha bir ders oncesine kadar cok sinirliydi. Ne degisti birden bire?
"Sana bagirdigim icin uzgunum seni kirmak istememistim" dedi yumusak bir sesle.
Simdi anlamistim. Ben sınıfa aglayarak girdigim için özür diliyordu. Ne zaman ağladığımi gorse yelkenleri indirirdi zaten.
Havada kalan ellerimi sardim ona. Sıkıca sarıldım. Kokusunu içime cektim. Sahi acaba parfum kokusu mu bu kadar büyüleyici yoksa bu kendi kokusu muydu?
Bir sureden sonra ayrildik birbirimizden.
"Tamam anlıyorum beni korumaya calisiyorsun. Ama cocuk değilim ya ben sonuçta. Bana abim gibi davraniyorsun" diye soludum.
"Mertle konusmani istemiyorum çünkü o iyi biri degil inan bana" dedi. Ne gibi bi kotulugu dokunabilirdi ki sanki bana. Sanmıyorum gayet iyi bir cocuga benziyordu. Uzun sure sustugumu farkedince konuşmaya başladım. "Sadece Mert degil ki baskalariyla konusunca da olay cikariyordun?" dedim sorgulayici bir bicimde. Bi ara duraksadi. Ne diyecegini düşünüyoe gibiydi. "Onlarda mert gibi çünkü" diye gecistirdi. Bu konuyu daha fazla uzatip canımı sıkmak istemedigimden sustum.
Bir sure sonra cagla geldi yanımıza. Tilkinin koluna sarildi ve konusmaya basladi. "Ee ne konusuyodunuz bakalım? " diye soru yoneltti. O sırada Tilki bişey diyecekti ki hoca girdi iceri. Tilki bu sefer benim yanima oturdu. İtiraf etmem gerekirse Cagla varken benim yanıma oturmasi hosuma gitmisti.
Bana gulumsedi ve onune donup dersle ilgilendi. Bende onume donup biseyler karaliyordum.
*****
Okul bitti sonunda. Zaten kendimi çok halsiz hissediyordum. Ders bitince Cagla "Sevgilim bu gun bize gelsene Otururuz film falan izleriz yada biseyler yapariz ne dersin" dedi ve imali sekilde güldü. "Yok canim ya simdi yoklugumda savas dagitir evi falan sen bize gel topluca biseyler yapariz" dedi Tilki bana bakarak. Kafami onaylarcasina salladim. "olur o zaman hadi gidelim" diyerek elini tuttu Cagla tilkinin. Onlar onden ben arkadan geliyordum. Gözüm Tilkinin eline kenetlenmis olan caglanin eline takili kaldi. Garip bi bosluk hissettim birden. Adini bilmediğim anlam veremedigim bi duygu kemiriyordu içimi sanki onlari boyle yakin görünce.
Arabaya bindik. Yol boyunca Caglayla sohbet ediyorduk. Eve vardigimizda ben hizlica inip önden gidiyordum. Bu sefer onlari izlemis olmamak için. Yorulmustum aslinda uyumak istiyordum ama madem bu gece biseyler planlandi katilmazsam olmazdi. Büyük ihtimalle Savas, Duru ve Leventte gelir. Bu dusuncelerle asansöre bindim ardimdan gelirken bisey konusuyorlardi. Gülüsme sesleri binanin icinde yankılaniyordu. Neden dinlemedim ki onlari ben?
Biraz gec geldi bu bölüm. Bide kisa oldu baya. Ama aceleyle yazdim zaten. Hikayenin bu kisimlarini yazmak sıkıcı geliyor gerçekten. Zaten daha cok yeni yazmaya basladim. Hikayeyi takip eden cok kisi yok bu durumda. Bu ilk hikayem olduğu için biraz acemiyim bu konuda. Telefondan yazdigim icin de yazim yanlışları olabilir. Simdiden hatalarim varsa affola :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAŞA (Aytil)
RomanceBu hastalikli bişeydi sanki... İçimde beni aciya sürükleyen bu duygunun ask olmamasi için dua ederken buldum kendimi. Bu imkansizdi. Nasil oldurda en yakin arkadasima,beni kardesi gibi gören o adama asik oldurdum? Bu ask degildi belkide saplantıydı...