Her zamanki gibi güneşli bir havada uyandım.Yarım yamalak uykuma rağmen dinç durumdayım.
Annem:Hadi uyan kızım Deniz geldi.
Güne Denizle başlamak ne şans ama! Kalktım ve hızlıca giyindim. Özgürlüğümün ilk günü! Saçlarımı da topladıktan sonra telefonumu alıp aşağıya indim. İşte karşımda bir tanecik arkadaşım DENİZ VURAL.
Deniz: Nerdesin kızım sen.Niye açmıyorsun şu telefonu!
Hayat: Sessizdeydi,farketmemişim.
Deniz: Tamam hadi hemen çıkalım.
Annem:Deniz oğlum kahvaltı yapsaydınız.
Deniz:Derya sultan ben kızına kahvaltı ısmarlarım merak etme.
Annem: İyi hadi öyle olsun.
Vedalaştıktan sonra çıktık balımla dışarı.
-Gel hadi kahvaltı sözüm var.
Deyip koluma girdi ve Gözdeyle Alpere'de mesaj attım.Orada buluşucağız dedi.Bende kafa salladım ve kafeye doğru ilerledik.Geldiğimizde Gözdeyle Alper çoktan oradaydı.Gözde kıvırcık saçlarını küçük bir tokayla tutturmuş.Siyah jean mavi tişört giymişti.Alper ise her zamanki gibi tarzından ödün vermemişti. Mavi jean siyah tişört ve belinede kareli gömlek bağlamıştı.Gözdeyle tam bir çift gibi görünüyordu.
Gözde'nin mavi gözleri Alper'in elindeki telefonu kesiyordu.Benim biricik arkadaşım,Gözde'nin Alpere karşı hisleri vardı.Ama bunu Alper farkedemiyordu.Farketse bile ne yapar bilemiyorum ama en kısa sürede farketmesi dileğiyle.....
Gözde koşarak yanıma geldi ve sıkıca sarıldı.Gözde Deniz'e sarıldığında ben de hemen Alper'in yanına koştum."Nerdesin kankam"deyip yanağımı sıktı.Bende onunkini sıktıktan sonra yanına oturdum.
Deniz'de Gözdenin yanına oturdu."Kanka niye elinden telefonu düşürmüyorsun.Yine ne oldu acaba "dedim.
Sanki normalde düşüyormuş gibi neyse."Sorma kanka Aslı yine peşimi bırakmıyor." Gözde oradan hemen atlayıp" Ne demek peşimi bırakmıyor?Kaç defa söyleyeceğim şu yavşak kıza!sınırı aştı artık işi bitti bu kızın"dedi.
Alper:Sakin ol Gözde ne bu sinir alışık olmadığımız şeyler bunlar sakin ol!
"Tamam gençlik,siz onu bunu bırakın da size bir haberim var"dedi Deniz.
Hemen atlayıp neymiş bu haber? diye sordum."Önce siparişleri verelim."dedi.
Bizde onayladık.
Siparişleri verdikten sonra konuşmaya başladı."Evet!bir sene sonra 12. Sınıf olucağımız için hocalar kendi aralarında bir plan hazırlamışlar."dedi.Bizde "Ne planı hazırlamışlar?"diye sorduk."Bizim sınıfla beraber Ahmet Hoca kampa gidecekmişiz!"
"Oğlum bu çok iyi bir haber."dedi Alper.Gözde de "Alper'e katılıyorum.Çok eğlenceli olacak."diye çığlık atmıştı. Ama ben somurtarak Deniz'e bakıyordum.
Üçü de bana dönüp "Sen ne diyorsun?"diye sordular."Ben gelmiyorum!" "Niye?Hep beraber çok eğleniriz."dedi Deniz.
"Eğleniriz orası tamam da ben birilerinin yüzünü tatilde görmek zorundamıyım!"dedim.
Berkten bahsediyordum.Berk benim eski sevgilimdi.Uzun boylu,kumral ve yakışıklıydı.Okulun coolll çocuğuydu.Ona o kadar çok bağlıydımki Deniz hep bundan şikayetçiydi."Ona o kadar çok güvenme Hayat " derdi.
Denizin her sözünü dinlesemde Berk konusunda hiç dinlememiştim ve dinlememin sonucunda kazığı yemiştim.Berki bir başkasıyla görmüştüm.Beni bırakıp başka bir kızın yanına gitmişti.Berk'i sevmeme rağmen hemen ayrılmıştım.Pişman olduğunu ve bir şans daha vermemi istiyordu ama bunu yapamadım.Birkez daha beni üzmesine izin veremezdim.
Deniz,Berkle konuşmuştu.Benimle uğraşmamasını söylemişti.Berkin amacı nedir bilmiyorum ama hep kendini belli ediyor ve kendini hatırlatıyor.
Önceleri acı çeksemde şimdi birazdaha iyiyim.Onu her gördüğümde kötü oluyorum."Kankam anlıyorum seni ama o yokmuş gibi davranmalısın."dedi Alper.Zorlada olsa beni ikna etmişlerdi üçüde.
Kahvaltımızı yaptık.Denizde hesabı ödedikten sonra çıktık cafeden."Abi ya saat daha 09:30 biraz gezsek sonra okula gitsek."
dedi Alper.Deniz: "Oğlum erken gidelimde şu kamp işini konuşalım.Ahmet hoca demişti.Şimdi bütün 11'ler okuldadır zaten." İyi tamam be bir şey demedik."deyip hızlandı Alper,Gözdede hızlanarak yqnına gitti.Onlar önde yürürken biz biraz gerilerdeydik.
Deniz kolunu omzuma atıp"Sıkma canını her şey güzel olucak"dedi.
Bende Denize sırıtarak baktım."Hah!şöyle ol biraz"deyip beni sıkıca sardı kollarının arasına.
Bende ona karşılık verdim."Bal yanaklım benim".
Okula gelmiştik.Karne günü olduğu için pek kişi yoktu.Direk öğretmenler odasına çıktık.Ahmet Hoca 11'leri masaya toplamış bir şeyler söylüyordu.Bizde yanlarına gittik.
"Ooo!Gençler nerede kaldınız bakayım.Geçin oturun bende devam edeyim." Bizde sandalyeye oturduk.Gözde benim yanıma, Alperde onun yanına oturmuştu.Ahmet Hocada Deniz i yanına çağırmıştı.Sağ tarafıma döndüğümde Berk'in bana sırıtarak baktığını gördüm ve hemen kafamı çevirdim.Çok sinirlenmiştim
"Arkadaşlar seneye 12. Sınıf olucaksınız bu baskıyı şimdiden hissediyorsunuzdur. Onun için bizler toplanıp böyle bir karar verdik.Ahmet Hocanızla beraber İzmir'e kampa gidiceksiniz.
İyi eğlenceler" deyip gitmişti müdür.Sonra Ahmet Hoca "arkadaşlar pazar günü yola çıkacağız.Ona göre hazırlanın.Ha bu arada arkadaşımın öğrencileride bizlere katılacak pazar günü tanışırsonız.Deniz'in vereceği kağıda isminizin yanına imzanızı atın.Velilerinize mesaj attık" dedi.
Berk kalemi uzatırken bilerek elime dokunmuştu.Bir an kötü hisseddim kendimi.Ama sonra yaptıkları geldi aklıma ve artık kendime yeni bir yol çizmeliydim.Bu kamp bir işaret olabilirdi.İnsanlara karşı ne kadar sert olduğumu bilmeme rağmen yeni arkadaşlıklar kurmam gerektiğini biliyordum.Ve kuracaktım da ...
*****
Merhaba ! Öncelikle hoşgeldiniz. Çok yeniyiz ama büyüyeceğiz. Yorumlarınız benim için önemli lütfen yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın 👋İnstagram:@zeynepbolatttt takip edin pleaseee👀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAPALI KUTU
Literatura FemininaSen bu hikayenin kahramanısın, kurtarılmaya ihtiyacın yok.