KARMAŞA (Aytil)

4.Bolum

Sonunda eve girebilmistik. Leventin isi çıktığı icin onu bu aksamki plana dahil etmiyorduk. Yine bir kızla bulusucakti kesin. Levent capkin olmakla birlikte bir o kadar da sadiktir aslinda. O nasil oluyor diye sormayin çünkü aciklamasi cok zor. Ama ben yinede açıklayacağım. Her ne kadar capkin olsa da, tek gecelik iliskileri olsa da birini sevdiği zaman asla birakmayacagini biliyordum. Onu zaten çok iyi taniyordum.

Salona girdikten sonra kendimi bi koltugun uzerine attim. Bir yanda savas ve duru sakalasiyorlardi diğer yanda ise Tilki ve Cagla ellesiyorlardi. Bu çok düzgün bir kelime olmadi evet. Ellesmekten kastım yiyismenin abartisiz hali denebilirdi. Ve oracikta ikisinide bogasim geliyordu. Bari gözümün onunde yapmayin şöyle.

Kendimi burda yiyip bitirmektense biseyler haziramak en iyisi diye düşündüm ve mutfaga yöneldim. Madem kaldim boyle tek basima biseylerle mesgul olmam gerekiyordu. En azindan suan icin. Mutfakta buldugum butun atistirmalik seyleri hazirlayip salona geri dondum. Hala opusuyorlardi.  Ama insanin bir sınırı olur dimi. Birden elimdeki tepsiyi sinirle birakip kapiya yoneldim. Gözümden akmak icin firsat kollayan goz yaslarimi elimin tersiyle sildim.

Tam kapidan cikacakken bilegimi kavradi. Yeter ama bugun o kadar çok sıktı ki çürüdü artik bilegim.

Ona dondugumde bana anlamayan gozlerle bakiyordu. "Nereye" dedi saskinca. "Size atistirmalik biseyler koydum ben yorgunum zaten eve gidip biraz dinlenicem. Siz keyfinize bakin" dedim imali imali. Ima ettigim seyi anlayinca yuzunu burusturarak " saçmalama ya geç iceri " diyebildi sadece. Ee ne diyecekti ki zaten baska. "Aa dogru tamam sen git de biz rahat rahat yiyiselim" mi diyceketi. Suan her ne kadar icimden ona yumruk atmak, tokat atmak gibi şeyler geçse de kendime hakim olmak icin büyük bir efor sarfediyordum.

"Ya gerçekten iyi değilim ben bu gun. Hem siz dört kisi takilirsiniz oyle" dedim ifadesiz bir bicimde. Beni biraz daha oyalarsa kendimi tutamayip aglamaya baslayacaktim. Yüzümü ifadesiz tutmaya calistikca , aglamamak icin direndikce daha cok zorluyordu beni icimdeki bu his.

"Iyi degilsen iptal edelim istersen. Hem bende senin yaninda kalirim atesin vardi sabahta" dedi endişeli bi şekilde. Bu sefer benim icin endiselenmesi hosuma gitmemisti. Beni kendi halime biraksin istiyordum. "Yok ya siz oturun azicik uyusam kendime gelirim lütfen oturun siz" diye usteledim.

"Tamam o zaman. Ama bişey olursa hemen buraya gel ya da araman bile yeterli hemen gelirim. Tamam mi?" Bu sorsu uzerine onu basimla onayladim ve ona yapmacik guluslerimden birini yolladim. O ise benimkine gore daha samimi bi gülüş atti bana. Aslında ağlamak uzereydim ama onun bi anlık gülüşünü görünce herseyi unuttum gibi oldum. Muhteşem güldüğünün farkında miydi acaba?

Put gibi oldugum yerde kaldigimi farkedince seri adimlarla eve yöneldim. Kapiyi açtım ve ne kadar dus almak istesem de suanlik icin buna üşendim ve kendimi direkt yataga attim. Aklimdaki dusunceleri silip uyumak için kafami yastigima daha da gömdüğüm anda kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Çagla'nin Anlatimindan

Aylin gittikten sonra hazirladigi seyleri yedik ve onunla birlikte bi komedi filmi izledik. Tilkiye daha da sokulup seyretmeye basladim filmi. Sonunda film bittiginde Savas ve Duru sahilde gezeceklerini soyleyip ayrildi yanimizdan.

Bende firsattan istifade edip daha da sokuldum ona. Bana cok yanasmiyordu. "Bir sorun mu var Tilki" diye sorumu yonelttim ona. "Yoo ne sorunu olcak ki" diye soruyla karsilik verdi ama sesi fazlasiyla umursamaz cikmisti. "Bilmiyorum bana eskisi kadar yakin değilsin sanki. Arkadas oldugumuz zamanlarda daha iyiydi aramiz. Simdi uzak duruyormussun gibi geliyo bana"dedim sesimi acinasi bi hale getirerek. Biraz duygu sömürüsü yaparsam fena olmazdi. "Hayır yok bişey yine eskisi gibiyiz" dedi yine o soğuk sesle.

Ayagi kalkip vitrine yöneldim. Orda duran kırmızı sarabi cikardim ve ikimizede birer kadeh doldurdum. Oda keyiften uzak bir bicimde hizlica yudumluyordu ickisini. Ben daha bir kadehi bitiremeden o bes kadehten fazla icmisti. Ama ona karismadim.

Bir sure sonra sarhoş olmustu. Bense sadece iki kadeh icmistim.

Dogru anin geldiğini dusunerek dudagina bir opucuk kondurdum. Ilk once bi tepki vermedi. Sonra bi hamleyle kucagina ciktim daha da fazla opmeye basladim. Artik direnmedi ve oda bana karsilik verdi. Zaten fazlasıyla sarhostu. Yavasca gomleginin dugmelerini actim ve ustunu cikardim. O ise benim ustumu cikarmak icin bir girisimde bulunmuyordu. Sonra kendi ustumu de bi kenara attim ve daha hızlı öpmeye basladim ayağa kalkti ve beni kucagina aldi. Sarhos olmasina ragmen yine de ayakta durabiliyordu. Beni odaya goturup yataga atti ve ustume cikti. Boynumu opmeye devam ettigi sirada alt tarafimda hissettgim aciyla agzimdan bi çığlık cikti.

Tamam belkide bu yaptigim dogru değil. Tilkinin beni cok sevmedigini ve umursamadigini düşünüyordum. Beni onemsemedigini düşündüğüm biriyle beraber olmak cok sacma da olsa yinede bunu yaptim. Artik Tilki sadece benim. Onun benim yanımda kalmasi icin herseyi yapabilirim.  Sonunda onu kazanmıştım.