Kiraz kokulu meleğim,Seni kaybedeli bir ay oldu. O güzel gülüşünü görmeyeli, tatlı sesini duymayalı, saçlarına dokunmayalı tam bir ay oldu. Fatih senin beni gördüğünü, üzülmemem gerektiğini söylüyor.
Eğer görüyorsan nede gelmiyorsun yanıma? Benim kirazım ben bu kadar yıkık haldeyken beni yalnız bırakmazdı. Ah be güzelim, kokun burnumda sızlıyor. Seni çok özlüyorum. Beraber seçtiğimiz evde, beraber seçtiğimiz mobilyaların üstünde oturuyorum ama tek başımayım.
Mutfakta her zaman kek malzemeleri bulunduruyorum. Belki geri gelirsin de beraber yaparız diye. Ama gelmiyorsun, malzemeler bozuluyor, ben ağlıyorum. Sol yanım kavruluyor, sanki kızgın bir demir batırılıyormuş gibi. Sen beni özlemedin mi kirazım? Özleseydin gelirdin...
Evden çıkmıyorum bir aydır. Seni bekliyorum, senden başka kimseye bakamıyorum. Gelinlik, düğün görmeye duymaya tahammül edemiyorum. Arkadaşlarımın hiçbirinin düğününe gitmedim, gitmeyeceğim. Seni düğün günümüzde kaybetmişken, nasıl gidebilirim? Aynı şeyleri nasıl tekrar kendime yaşatayım?
Kapı çalıyor, Fatih gelmiş olmalı.
Şimdi gidiyorum güzelim, bir sonraki mektupta görüşürüz.
Ve bu arada,
Seni özlüyorum...
İmza, Alp.
🍷
Bu hikayeden, Esma'dan ve Alp'den kopamadığımı farkettim. Ve böyle devam ettirmeye karar verdim. Umarım okuma hevesiniz kırılmamıştır. Hoşçakalın. :')
-Deatacia.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kiraz Hikayesi
Fiksi Penggemar[ Selbur sıralamasında #1 (02.07.2018)] Mavi nurdan bir ırmak,💙 Gölgede bir salıncak,💁 Bir de ikimiz kalsak,👫 Yıldızların altında.🌠 - Esma & Alp. -