Herkese yeni bir bölümle merhaba! İyi okumalar yorumlarınızı eksik etmeyin:)
Öncelikle iki sey soracağım.Birincisi, bu hikayenin en sevdiğiniz özelliği, olayı nedir?
İkinci olarakta, ben taslakta beklettiğim bölümlerde okunma sayısı olduğunu görüyorum.Sizce neyden kaynaklanıyor olabilir?
Son olarakta bölümler hakkındaki yorumlarınız benim için çok önemli, yorum yapmanız güzel olur:) not:sonradan düzenlemeler yapabilirim.
Hastanın son bir kez ateşini kontrol ettikten sonra üzerini çıkartmak için stajyerlerin odasına doğru yöneldi.Yorucu bir gün olmasına rağen Hazan kanser tedavisi gören bir hastanın yüzündeki gülümsemeyi gördüğünde, bu işi neden bu kadar çok sevdiğini tekrar anlamıştı.İleride umut verecek, yaşatacak biri olmanın verdiği hissiyatı paha biçilemezdi onun için.O gülümseme ona tüm yorgunluğunu unutturmuştu.
Önlüğünüde çıkardıktan sonra hastaneden dışarıya adımladığında, yüzünü rüzgarın tatlı esintisi vurdu.Artık zamanı gelmişti.Bu hareketi onu ya bir adım geriye, yada bir adım ileriye götürecekti.Her ne olursa olsun Hazan sınırlarını bu konuda olabildiğince zorlayacaktı.
Arabasına bindi ve buluşacakları mekana doğru yol almaya başladı.Fazilet Hanım'a denk gelmemek için olabildiğince yalıdan uzak ama hastaneye yakın bir mekan seçmişti.
İçinde heyecan, korku her türlü his kol geziyordu.Gerçekten bildiği bir şeyler olabilirmiydi? Herhangi bir ayrıntı bile Hazan'ı bu konuda ileriye götürmeye yeterdi.Eğer ya duymak istemeyecegi bir şeyse? Hazan da bundan korkuyordu.Ya onu sarsacak,öğrenmemesi, ilgilenmemesi gereken bir şeyse ne yapardı bilmiyordu.
Bir yanı bu yüzden bu konuyu artık unutması gerektiğini düşünsede Fazilet Hanım'a sunabileceği bir koz olması onun geri çekilmesine engel oluyordu.
Mekanın önüne geldiğinde görüntüsüne kısa bir bakış atıp arabadan indi.Sade, birazda antikalarla döşenmiş küçük bir kahve dükkanıydı.İçeriden güzel kokular geliyordu.
Kendisine hoş gelen bir masayı seçip beklemeye başladı.Halbuki kendisi de 10 dakika geç kalmıştı.O kadının dakik ve takıntılı biri olduğunu duymuştu, başına bir felaket gelip gelmeyeceğini düşünmeden edemedi.
Büyük yuvarlak camlardan dışarıyı seyrederken saatine tekrsr baktı.Topuk sesleriyle bakışlarını çevirdi.Kadın gelmişti.
Hazan kadının abartılı giyimine kısa bir bakış atarken, onun da Faziletten çokta farkı olmadığını görebiliyordu.Nasıl zıt düşmüşlerdi anlayamamıştı.Kıyafetinden tut davranışlarına kadar benziyordu.İkiside nasıl işine yarayacaksa insanlara o şekilde davranıyordu.Bunları kafasından atıp, asıl meseleye odaklanmaya çalıştı.
Azra Hanım önündeki sandalyeyi çekip oturdu.Sakince geriye yaslanıp Hazan'ı süzmeye başladı.Hazan da dikkatle onu inceledi.Bembeyaz teni kehribar gözleriyle adeta uyum sağlıyordu.Sade bir makyaj yapmasına rağmen dik duruşu ve güzelliği bütünleştiğinde onun güçlü görünmesini sağlıyordu.En az annesi kadar hırslı ve sinsi biri olduğunu bilmese hayran olabileceği bir kadındı.
Azra Hanım sessizliği bozmaya karar verdi.Bir an önce konuşmalarının bitmesini istiyordu.Her neyin içindeyse uzak durmak istiyordu."Benim çıkarım ne?"
Hazan sıkıntıyla nefesini verip konuştu."Faziletle ilgili her sorun senin lehine olur.Öyle değil mi?"
Azra Hanım eskiden Faziletle yaptığı kavgalara gönderme yaptığını anlamıştı.Annesi gibi inatçı biri olduğunu Hazan'ı ilk gördüğünde dahi anlamıştı.Lafı uzatmadan cevap verdi."Bak Hazan, açık konuşacağım." derken bacaklarını birbirinden ayırdı ve Hazan'a yaklaştı.Ellerini masanın üzerinde birleştirdi.