1.Bölüm:"Arya Berin,İzmir Enstitüsüne hoşgeldin!"

24 2 0
                                    

*Fotoğraftaki Arya Berin*
Hayatımın en mutlu anını yaşadığımdan eminim çünkü ailem benim herşeyim belkide beni mutlu eden tek şey.

Gözlerimi kapattım ve arkama yaslandım.Annem,babam ve ben üçümüz lunaparka gidiyoruz.Belki biraz garip gelebilir,koca koca insanların lunaparkta ne işi var diyebilirsiniz,demeyin.Dışımızdaki çocuk ölmüş olsa da hepimizin içinde bir yerlerde o küçük çocuk hâlâ var.Ne kadar saklamaya çalışsak da.

"Hadi baba biraz daha bas gaza!"diyip büyük bir kahkaha attım.Babamda bana kısa bir bakış attı ve sonra gaza daha da yüklendi.Yüzüme çarpan rüzgar sayesinde mutluluğum kat kat artıyordu.Kafamı cama doğru çevirdiğimde önümüze bir araba fırladı ve o acı fren sesi...

Gözlerimi açtığımda ağzıma metalik bir tat geldi.Bu tadı biliyordum,bu kan tadıydı.Ne olmuştu bana?Cama doğru dönük olan kafamı diğer tarafa doğru çevirmek için yeltelendim ama canımın çok yandığını hissettim.Gözlerimi kapatıp yutkundum.O acı kaza gözlerimin önüne gelince anında kulaklarıma ambulansın sesi doldu.Sol gözümden çıkan bir damla yaş sessiz sessiz yanağımdan süzülüyordu.Yavaş yavaş kafamı hareket ettirdiğim zaman annem ve babamın kafasındaki cam parçalarını ve süzülen kanlara şahit olmuştum.Korkuyla acı bir çığlık atmamla camda bir ambulans görevlisi belirdi.Kapım açılıp bir sedyeye yatırıldım ve boynuma garip bir şey takıldı.Bir ambulansa bindirildiğimde ağlamam daha da şiddetlendi.Hepsi benim yüzümdendi.Ben 'daha da hızlan baba'demeseydim bunların hiç biri olmayacaktı.Lütfen annem ve babama birşey olmasın lütfen!Benim yüzümden bunu haketmiyorlar.Gözlerim istemsizce yavaş yavaş kapanıyordu.

Gözlerimi açtığımda bir hastane odasındaydım.Etrafıma bakındığımda kimse yoktu.Birazcık hareket edip oturur pozisyona geçtim.Odaya bir doktor ve bir hemşire girince onlara baktım.İkisinin de yüzünde yalancı bir gülümseme oluştu.Doktor sıkıntıyla nefesini verdi,"Demek uyanmışsın Arya Berin.Kendini nasıl hissediyorsun?"dedi.İç çektim."İyiyim ama annem ve babam onlar nasıl? Aslı Berin ve Burak Berin?"dedim hızlıca.Doktor ve hemşire birbirine baktıktan sonra doktor bir kez daha nefesini sıkıntıyla verdi."Arya Hanım,tüm çabalarımıza rağmen Aslı Berin ve Burak Berin'i kurtaramadık.Çok üzgünüm."dedi."Ne?"diye fısıldadım dolu gözlerimizin arasından.Gözlerimden akan yaşlar birer birer süzülürken tüm gücümle çığlık attım.Bu hiç adil değildi ben ölmeliydim.Yerinden kalkmaya çalıştım,kolumdaki serumu soymaya çalıştım ama kolumda hissettiğim ufak acıyla gözlerim kapandı.Sakinleştirici...

Bir kez daha açtım gözlerimi sıkılmıştım bu oyundan artık ben sürekli gözlerimi kısa süreliğine kapatıp açmaktan.Ne olurdu sanki bir kere de sonsuza kapatsaydım gözlerimi.Kendimi çok yorgun hissediyordum ama buna rağmen yerimden kalktım.Kolumda olan lanet serumdan kurtulup dolabın kapağını açtım.İçinden çantamı çıkarttım ve çantamdan her zaman yedek olan kıyafetleri çıkarttım.Giyindikten sonra çantamı sırtıma taktım ve kapşönlümü kafama taktım,saçlarımın yüzümü kapatmasına izin verdim.Madem oyun bitmiyordu,ben bitirirdim.Hastaneden çıktığım gibi bir benzinciye gittim.Oradan benzin alıp eve döndüm.Eve geldiğimde buz dolabının üzerine asılı olan aile fotoğrafımızı aldım ve cebime koydum.Neredeyse tüm evi benzinlemiştim bir tane sandalye aldım ve sonrasında evin tam ortasına koydum.Sandalyeye oturdum ve benzinle bir çember çizdim.Benim yaşama gibi bir hakkım yoktu ailem ölmüşken.İşte onların yanına gidiyorum.Cebimden resmi çıkarttım.Annem ve babama birer öpücük kondurup fısıldadım,"Bekleyin beni annecim ve babacım yanınıza geliyorum,oyun bitiyor."dedim.Kibriti alevlendirdim ve yere fırlattım anında alev büyüdü.Oyun bitmek üzere.

Gözlerimi açtım tekrardan ama bu sefer çok farklı bir yerdeydim.Belki de ahiretteydim.Ah,hiç sanmıyorum.Yine ölmeyi becerememiştim.Etrafıma bakındığımda sıra sıra dizilmiş yataklar tıbbi malzemeler dolu bir odadaydım ama hastaneye benzemiyordu.Neresiydi burası?İlk defa böyle bir yer görüyordum.Ben etrafı incelemeye devam ederken o sırada büyük kapıdan siyah saçlı,siyah gözlü,yüz hatları çok keskin ve kaslarının siyah tişörtünden bile belli olan acayip yakışıklı bir çocuk girdi.

İzmir Enstitüsü'ndeki Ajanlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin