1|Mariana çukuru.

954 65 13
                                    


The Little Mermaraid-Under The Sea

1|Mariana çukuru.

°Jungkook°

Gün ışığının sorunsuz bir şekilde ulaştığı Busan kıyısındaki evimde uzanıyordum. Busan körfezinin altında, derinlerde, Aqualand adında ufak bir kasabada doğmuş, büyümüş ve muhtemelen yine burada ölmeyi bekleyecektim. Kırmızı kuyruğumdaki pulların parıltısı göz kamaştırıcıydı. Normal denizkızları ya da denizadamları daha doğal renkli kuyruklarla doğarken benimkisi oldukça dikkat çekici bir kırmızıydı. Bu da benim denizin içinde daha dikkatli ve temkinli olmam gerektiği konusunda uyarı niteliğindeydi. Deniz altına pek ilgim olmamıştı. Her zaman karadaki yaşamı merak etmiştim. Ancak gündüzleri bakamıyordum. Geceleri de su altı gündüze kıyasla daha tehlikeliydi. Gündüzleri su üstüne çıkarsam eğer, kırmızı kuyruğum görünürdü. Gece kasabayı geçtim. Evden çıkamazdım bile. Eğer gece dışarıya çıkan bir deniz insanı varsa, kesinlikle ölmek için çıkan bir kaçıktır.

Hiç şüphesiz merak duygusu bana bunu yaptırmaya çalışıyordu. Çıkacaktım. Ancak göt korkusu daha da ağır bastığı için ikilemde kalıyor, kendimi yatağımdan dışarıya atamıyordum. Evimin içinde kopan yaygara ile doğruldum. Kaşlarımı çatarak içeriye girip yanıma gelen Taehyung'un endişeli yüzünde gözlerimi gezdirdim. Merak bedenimi ele geçirirken kaşlarımı kaldırdım.

"Jungkook, Jimin.. O-"

Daha devamını getiremeden içeriye dalan diğer deniz insanlarına baktım. Hadi ama evime önüne gelen giremezdi. O çok sevdiğim yatağıma son kez bakıp derin bir nefes aldıktan sonra kalkarak zemine yüzdüm. Karşımdaki Denizkızı şövalyeleri mızraklarını Taehyung'a uzattıklarında gözlerimi irileştirdim.

"O asayı bize geri verin."

Ne dediklerini anlamamış bir şekilde kafamı yukarıya çevirip yatağımın üzerine çıkan Taehyung'a sıkıntılı bir şekilde baktım.

"Jungkook hiç öyle bakma yemin ederim Poseidon Mızrağını almadım. Bak yemin ettim. Kuyruğum düşsün ki ben almadım ya."

Poseidon Mızrağı lafını duyar duymaz irileşen gözlerimle Denizkızı şövalyelerine döndüm. O kızlar asla vazgeçmezlerdi. Üstelik oldukça güçlü olurlardı. Bu konuda şu övündüğüm sivri zekâmı kullanma vaktim sanırım gelmişti. Yoksa sevgili arkadaşım birazdan balık şiş olacaktı.

"Hey.. Bayanlar. Nasılsınız?"

Cevap gelmeyince bana dönen mızrakların ucu ile ellerimi pes etmiş gibi havaya kaldırdım.

"Tamam. Demek yatağın ters tarafından kalktık. Cidden çok güzelsiniz. Hangi incinin özünü kullanıyorsunuz? Çok parlak görünüyorsu-"

Boğazımda hissettiğim sivri uçlu soğuk metalle gözlerimi irileştirip gergince yutkundum. Bu sivri mızrak ucunun boynumu hafifçe çizmişti. Azar azar akan kanla hızla nefes alıp vermeye başladım. Bunlar, beni, öldürürdü.

"Eee, tamam. O zaman şöyle yapal-"

"Jungkook iyi misin?"

Yanıma hızla yüzen Taehyung gözlerimi sıkıca kapatıp sabır dilenmeme neden olmuştu. Gözlerimi sinirle aralayıp Taehyung'a döndüğüm sırada dolu gözlerle boynuma baktığını ardından kafasını eğerek Denizkızı şövalyelerinin önünde itaat ettiği o dakikalarda hayatımızı mahveden o sözleri söylemişti.

Aqualand•myg.jjk✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin