Tehlike

69 5 4
                                    

  Olivia medyada gözleri kahverengi olarak düşünün.

Hiç ister miydi insen sağır olmayı. Keşke kulaklarım olmasaydı der miydi? Ben istedim. Duyduklarımı hiç duymamış olmayı hatta ömür boyu sağır olmayı diledim. Duyduklarım beni şoka uğratırken hayal olmasını,kabus olmasını diledim içimden bin defa tüm olanların. Duyduklarım anında beynime  şok geçirtirken ben donup kalmış hareket edemiyor gözümü bile kırpamıyordum.

Karşımda durmuş bana öylece bakan kişi benim ağabeyim sayılırdı. O benim çocukluğumdu. Hangi zihniyet onunla beni evlenirken hayal edebilirdi ki? Ona olan sevgim kardeşime olan sevgime bile ulaşamazken benim onu eşim olarak kabul etmem nasıl beklenirdi. Yaşadığımız dönemde bu oldukça normal görünen bir şeydi ancak ben onlar gibi değildim. Olamazdım. Onlar gibi olduğum gün öldüğüm gün olurdu.Ben tüm olanlara içimde bir savaş başlatmışken  bunları karşıma sunmaları saçmalıktı. Her ne kadar insanlardan farklı özelliklere sahip olup farklı türler olsakta onların yaşadıklarını yaşamamız kaçınılmazdı. Onlardan farklılıklarımız dağ kadarken onlar ile aynı toplum baskısına sahiptik. Buda bizlerin insanlardan türetildiğimizin en büyük kanıtıydı. İnsanlarla ilgili bilgilerim kısıtlı olsa da bunları bilmemem imkansızdı. Ülkemiz insan ülkeleriyle anlaşma içinde yaşıyordu. Her bir ülkenin kralı bizden haberdardı ancak halklarının bunu bilmesini istemiyor ve bizleri onlardan saklıyorlardı. Bunu nereye kadar yapacakları ise meçhuldü. Kralların bizleri saklamasının en büyük nedenlerden biride toplum baskısı olduğuna adım gibi emindim. Onlar bizden ne kadar düşük olursa olsun onlarla aynı acizliği yaşıyor olmamızda bizlerin onlara bağlı olduğumuzu gösteriyordu.

Daldığım düşüncelerden gelen küçük ürperti ile kurtuldum. Sakin ve kibar bir dille ona sınırımı çizmeli ve bunların asla olamayacağını aklına sokmalıydım. Gözlerime sert olmasını umduğum bir bakış yerleştirdim.

-Zack biz kuzeniz ve birlikte büyüdük. Bayan Dillon böyle bir şey olabileceğini düşünürken sen ona engel olmadığın için sana oldukça kırgınım. Ama ben biliyorum ki sen böyle düşüncelere kapılabilecek birisi değilsin. Bu düşüncelerin asla gerçek olamayacağını Bayan Dillon'a ileticeğinden eminim. Böyle bir şeyin söz konusu bile olmaması gerektiğini ikimizde biliyoruz. En azından senin bildiğini umuyorum.

Sözlerim bittiğinde endişe ile gözlerime baktı. Korktuğunun hissettim. Korkuyordu ama neden.

-Peki bundan sonra aynı olacak mıyız?

-Zack biz kuzeniz. Seninle istesekte birbirimizden uzaklaşamayız. Ama bunu dene olur mu? Benden uzak durmaya çalış. Mümkünse bir daha görüşmeyelim.

İlk sözlerim onu mutlu ederken sonunda söylediklerim onu hayal kırıklığına uğratmıştı. Onu düşünmemeye çalışarak Olivia'ya ilerledim. Şu anda bana bir şeyler söylememek için kendisini zor tuttuğunu biliyordum ama çenesinin kapalı olması en iyisiydi. Bu yüzden bakışlarımla susmaya devam etmesini anlattım ona. Bunu anladığından emindim. 

-Hızlan biraz yoksa kahin bizi almayacak.

-Ben eve dönsem iyi olacak Olivia. Zack buradan iyice uzaklaştığında eve gideyim. Annemle konuşmam lazım.

-Hayır Anka. Annen zaten çekilişe seçildiğin için onları reddecek ve seni bu konudan haberdar etmeyecktir. Sana konuyu bile açmaz. Direk Bayan Dillon'a olmayacağını söyler. Şimdi kahine gidip gelecekle ilgili bilgi alıyoruz. Hem belki kralla ilgili şeylerde söyler.

Son sözleriyle sırıtmaya başlamıştı. Bana bilmiş bilmiş bakarken bende ona sinsice sırıttım.

-Nedersin belkide şu elf olan Bay Elbert'dan bahseder. Kahini sıkma ama  yoksa bizi kovar.

Buz KralHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin