Sabah olmuştu. Güney uyandığında Songül hala uyuyordu. Songül'ün yüzüne ve omzuna öpücükler kondurmaya başladı.
Songül de uyanmıştı. Kollarını Güney'e sarıp gülümsedi.
"Günaydın. :)"
Güney:
"Günaydın güzelim..."
Songül:
"Şirkete gitmiyor musun bugün?"
Güney:
"Dün o kadar çalıştım bugün gitmem."
Songül:
"O zaman ben güzel bir kahvaltı hazırlayım."
Güney:
"Valla ben hazırlayım diyeceğim ama senin hazırladığın kahvaltı daha güzel oluyor."
Songül güldü.
"Ama önce duş almam lazım." diyerek yataktan kalktı.
Güney:
"Şşt geleyim mi ben de. :)"
Songül gözlerini devirdi.
"Diğer banyoyu kullanabilirsin Güney'ciğim."
Güney:
"Ama ben bu banyoyu seviyorum."
Songül:
"O zaman ben diğerine gideyim."
Güney ayağa kalkıp kollarını Songül'ün beline sardı.
"Kızım sen varsın diye bu banyoyu seviyorum diyorum."
Songül:
"Biliyorum. :)"
Güney:
"Demek öyle." diyerek Songül'ü gıdıklamaya başladı.
Songül kahkahalar atarak Güney'in kolunu tutmaya çalışıyordu.