< TAM 12'DEN >

13 4 5
                                    

Yine ama yine saçma bir sabaha uyanmıştım. Yataktan doğrulduğum an yatağımın yanındaki aynayla burun buruna geldim. saçlarım karışmış,göz altlarım uykusuzluktan şişmiş ve burnumun üzerinde kafam kadar sivilce çıkmıştı. bir dakika bir dakika. Ne! hayır hayır. olamaz. aynaya daha çok yaklaşıp burnuma baktım. "bu ne bee."diyerek cırlarken annem odama girdi. "ne cırlıyorsun be. sabah sabah."

  "anne, şu burnuma bak. kafam kadar sivilce çıktı. of." konuşurken aklıma gelenle ayağa kalkıp anneme döndüm. "ah benim mükemmel kraliçem. senin vardı böyle doktorunun verdiği sivilceyi 2 güne yok eden kremin. nerde o sürelim heh?" 

"deli kız var var korkma. süreriz şimdi. ha bu arada aleyna ve asu geldi. aşırı sinirliler. naptın kızlara? yoksa dedikodu vardı da onu mu anlatmadın? bak analık hakkımı helal etmem!" demesiyle "siktir." annem bana ters ters bakınca "yani şey tüh. unutmuşum saat 10 da site çıkışında buluşacaktık. denize gitmek için. unutmuşum ve saat 11 kesin belamı sik... şey belamı sevicekler yani."

annem kahkaha atarak "deli kızım benim ya, hadi çabuk hazırlan daha fazla sinirlendirme." dediğinde tam gülüp hazırlanıcaktım ki burnumdaki sivilce aklıma geldi. odadan çıkmak üzere olan annemi kendime döndürdüm. "anne sivilce?" dedim napıcağımızı sorarcasına. "amaaan kızım denize gidiyorsunuz. merak etme yakışıklı çocuk yoktur. sitenin az aşağısında ki alanya plaja gidin. orası güvenli. o koca sivilceni yakışıklı erkekler görmez orda." dediğinde kraliçeme sarıldım. annem kankam gibiydi. değişik. 

üzerime hemen kırmızı bikinimi ve altınada onun eşi yüksek bel bikini altımı giydim. en üste ise siyah pareomu giyip, şapkam ve güneş gözlüğümü taktım. hazırdım. tek unuttuğum şey güneş kremi sürmekti. onu da sahilde yaparım diye düşündüm. aynaya döndüm ve kendime baktım. yüzümde ki sivilceyi görene kadar muyluydum. ama sonrası yüzümü kesmek falan istedim. neyse ki anneme güveniyorum. yoksa bu kapıdan bir adım attırmam. 

Plaj çantamı koluma takarak merdivenleri indim. "kızlarrrr! ben geldim. nasılsınız benim yırtıcı kaplanlarım?"diyerek salona girdim. ikisi de kollarını göğsünde buluşturmuş,kaşlarını çatmıştı. "aaa hiç benim yırtıcı kuşlarıma yakışıyor mu kaş çatmak? hem kırışıklık çıktı alnınızda evde kalırsınız hee benden söylemesi." dediğim an ikisi de banyoya koştu. kendi kendime sinsice gülerken içeri geri gelmelerini bekledim.

İlk olarak içeri giren asu "lan şerefsiz tospik. niye yalan söylüyorsun. onur artık beni beğenmez diye altıma sıçıyordum." derin nefesler alan arkadaşıma baktım. yanına oturup "benim minik yırtıcı kuşum onur seni kırışıklığın veya güzelliğin için sevmiyor ki" patlatıyorum gençler izleyin bir arkadaşınızın kalbini nasıl geri kazanırsınız. "neden seviyor ki acaba? mal olduğum için falan mı?" deyip ciddi anlamda düşünmeye başlayınca kahkahalar atarak gülmeye başladım. 

en sonunda kendimi toparlayabildiğimde "bu saf ve güzel kalbin için seviyor canım  yırtıcı kuşum." gördünüz mü kız eridi bana. benden size tavsiye. "yaaaa salak tospik. ahh onurum ah seni yerim bitiririm. yakışıklı çocuk." derken içeriye aleyna ve annem geldi. "siz hala gitmediniz mi? neyi bekliyorsunuz? sizi evden teklemeyerek atmamı mı?" diye sorduğunda gülerek ayağa kalktık ve dışarı çıktık. kol kola girip alanya plaj a doğru ilerlemeye başladık. 

"kızım burnunda ki  kafam kadar sivilceyi farketmedik sanma" deyip gülmeye başladı aleyna. asu da ona katıldı. ikisi bana gülerken onlara aldırmadım. "şerefsizler" dedim ve hepberaber gülmeye başladık. 10 dakika sonra plajın önüne geldiğimizde görevliden 3 tane şezlong satın aldık. şezlonglara yerleştiğimizde kızlar hemen denize koşmuşlardı. "laaan ben kremlenmedim. gelin beni kremleyin. lan yırtıcı kuşlar gelsenize." arkalarından seslensemde gelmemiş denizin keyfini çıkarıyorlardı. köpekler. 

çantamı açtım içinden ilk olarak güneş kremi çıkarttım. sonra telefonumu bulmaya çalıştım. "lan  bu çanta bu kadar büyükmüydü? oha lan geçen sene denize gelirken çantaya attığım sakız." sakız şekilden şekile girmişti. bu çanta neymiş böyle bilader. telefonumu evde unuttuğumu anlayınca kriz geçirecek gibi oldum ama denize bakıp gülümsedim. annemin dediği gibi pek taş yoktu. tek tük. zaten onlarda sahipliydi. kremi elime alıp kollarıma ve bacaklarıma sürdüm. iyice heryerime yedirdikten sonra sırtıma uzanmaya çalıştım. 

"lan şerefsiz kol kremleyiver. onu da mı ben yapayım. yazıklar olsun. ben seni yıllardır besliyim bakayım. sen gel bi kremi sürme." derken kalın bir erkek sesi sözümü kesti. "koluyla konuşan bir yaratık" birden irkilip arkamı döndüm. uzun boylu, yapılı, kahverengi gözlü yakuşuklu bir çocuk vardı. "bana yaratık diyemezsin koca yaşlı şişko hayvan. ayrıca sanane konuşurum." çocuk kahkaha atarken inci dişleri ortaya çıktı. pi saniye pi saniye tükürüğüm boğazıma kaçtı galiba. kahkahasını keserken kendimi toparladım. "sen bana (eliyle kaslı vücudunu gösterip)bu vücuda mı şişko, yaşlı dedin?"

"öyle değil misin? hem öyle değilsen de banane. defol git başımdan bir de seninle uğraşmayayım." dedim ve kremi sürmeye devam ettim. içimden hadi canım kolum bak eğer sırtıma kremi sürebilirsen sana bir sürprizim var. bak beni bu şerronun yanında küçük düşürme. nolurrrr. diye düşünsemde imkanı yoktu. "burnun da ki sivilceye hayran kaldım. sanki orada bir tane daha insan yaşayabilir." dediğinde sinirden küplere binmiştim. kafamı iki yana sallayarak "Allahım sen bana sabır ver yarabbim." dedim. 

"Allahım sana sabır değilde bu yakışıklı insanı verdi ne yapmak istersin?" dediğinde iyice sinirlerim bozuldu. yerde ki plaj terliğimi tam kafasına nişanladım ve vurdum. canım annem sayesinde tam 12 den vurmayı öğrendim. "kaçma lan terliğimide getir köpek"

<-------------------------------------------------------------------------------------------------------------

ilk bölüm bebeyim A:SDAS:DA:Sd cidden böyle random atıyorum. nasıl buldunuz diye sorsam sorucak kimsem yok. yalnızım. şaka lan yalnız değilim. inşallah kitabım farkedilir. ilk defa böyle bir kitap yazıyorum. medyada ki damlaşkem döfkasldçfösdf.

ŞERRO VE YER CÜCESİNİN HİKAYESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin