18. Bölüm: (Special Part 2)

3.3K 113 18
                                    

>Valka<

"Yani yok mu?"

"Hayır. Dün gece dışarı çıktı ama şimdi yok."

"Hıçgıdık gelmiş sanırım. Dişsiz buradaydı."

"Evet bende öyle düşündüm. Fırtınuç da buradaydı ama odasında yok. Hıçgıdık'a sorabilir misin?"

"Tabii ki, merak etme sen."

Bayan Hofferson'u uğurladıktan sonra Hıçgıdık'ın odasına yöneldim.

"Hıçgıdık. Astrid'i gördün mü? Dün gece eve gelmemiş." Deyip odasını açtım.

Ve manzarayı görünce dilimi yutacaktım. Beraber sarlımış uyuyorlardı. Ah Hıçgıdık! Evlenmeden beraber olmak viking geleneklerine aykırı!

Biraz daha onları incelediğimde Astrid'in üzerinde iç çamaşırı olduğu fark ettim.

Kıpırdamaya başladıklarında kapıyı iyice kapatıp, görüş alanımı daralttım.

>Hıçgıdık<

Uykumun dağılmaya başladığını anladığımda hafifçe gerindim. Birazda esnedikten sonra üzerimde yatan Astrid'e baktım. Mışıl mışıl uyuyordu. Dağılmış saçlarımla oynamaya başladım. Kafasına minik bir öpücük bıraktım. Elleri hareketlenince onunda uyandığını fark ettim. Elleriyle göğsümden destek alıp doğruldu. Mayışmış gözlerle bana bakıyordu. Ellerini uzattı ve doğrulmamı sağladı.

"Eminim ki şuan herkes bizi arıyordur."

"Büyük ihtimalle."

"Hadi kalkalım diyeceğim ama çok uykum var."

"Benimde Astrid, benimde."

Ellerini bacaklarına koyduğunda, üzerinde bir şey olmadığını fark etti. Hızla üzerini inceledi ve yine aynı hızla üzerine örttüyü sarıp kucağımdan kalktı.

"Aman tanrım! Aman tanrım!" deyip utancını daha da belli etti.

Bense kolumdan destek almış onu izliyordum. Evlendiğimizde de böyle utangaç mı olacak bu?

Deli gibi etrafta kıyafetlerini arıyordu. Bende sırıtıyordum. Beni görünce üzerime t-shirtlerimden birini fırlattı.

"Gülme!"

"Elimde değil üzgünüm."

Sekerek pantalonunu giydi. T-shirtünü giydikten sonra eteğini aramaya başladı. Bende ayağa kalkıp üzerimi giyindim. Odamın camından Dişsiz'e seslendim. Hemen pencerenin altında geldi.

"Astrid'i eve götür." Deyip Astrid'i camın önüne getirdim. Aşağıda %1500 annem vardı.

"Dikkat et kendine." deyip dudaklarını öptüm. Hızlıca kafasını salladı. Tekrar camdan kafamı çıkarıp birinin olup olmadığına baktım. Sonra Astrid'i camdan sarkıttım. Dişsiz'in kuyruğunu tutup yere indi.

Fısıldayarak seslendim.

"Seni seviyorum."

"Bende."

Gülümseyerek koşuşunu izledim. Sonra endişeyle kafamı içeri soktum. Eğer annem gördüyse canıma okurdu. Bu tarz şeyler viking geleneklerine tersti. Evlenmeden hele ki.

Kapıyı açmadan derin bir nefes alıp cesaretimi topladım. Mutlu adımlarla aşağı indim. Annem beni süzüyordu.

"Günaydın anne." Deyip kahvaltı masasından bir zeytin alıp, küçük bir ekmek parçasıysa ağzıma teptim. Kesinlikle soru sorduğunda cevap vermemeliydim. Zaten şüpheli bakıyordu.

Masanın diğer tarafına yürürken çayımdan da bir yudum aldım ve yine sevimli adımlarımla kapıya yürüdüm.

"Sabah Astrid'in annesi bize geldi ve Astrid'in dünden beri evde olmadığını söyledi."

Yerimde donup kaldım.

"Nedense sabah yatağında başka bir kız daha vardı. Umarım Astrid öğrenmez. Şahsen ben olsam, ben ortada yokken sevgilimin başka kadınlarla yatmasına sinirlenirdim."

Yakalamış -.-

"Aa. Şey... Ahah.. Aslında o Astriddi."

"Astrid olduğunu bende biliyorum Hıçgıdık. Onun yatağında iç çamaşırlarıyla ne aradığını soruyorum."

"Güzel soru." Elimdeki yüzüğü gösterdiğimde gözleri büyüdü.

"Biz evlenmeye karar verdik."

"Ama evlenmediniz. Bu da size beraber olma hakkını vermiyor."

"Aa ne? Beraber olmak mı? Hayır! Biz beraber felan olmadık.. Ya- yani- şey.. Biz sadece uyuduk. Ahah!" deyip gülmeye çalıştım. Ama yanaklarımın ateş attığını hissediyordum.

Bunu annemde fark etti. Zafer kazanmanın verdiği gülümsemeyle bana baktı.

"Peki. Ama bir daha olmasın. Ayrıca bayan Hofferson'a bir açıklama borçlusun."

Ah! Astrid! O ne açıklama yapacaktı.

"Bunu kimseye söyleme olur mu anne?"

Yan gözle beni süzdü. Sonra gülmeye başladı.

"Peki."

Koşarak yanağına kocaman bir öpücük bıraktım.

"Saol anne."

Koşar adımlarla dışarı çıktım. Gerçekten de öyleydi. Kapını önünde azar yiyordu. Yaklaştıkça sesleri geliyordu.

"Bu ne sorumsuzluk Astrid! bu saate kadar neredeydin?"

Beni fark ettiğinde yalvarır gözlerle bana bakan Astrid'i gördüm.

Bayan Hoffersonda gördüğünde bana döndü.

"Ah Hıçgıdık! Burdasın! Şu kaçağa bir şey söylemelisin. Dün gece buraya gelmiş ama eve yeni geliyor."

Astrid'in elini tutup ikimizin elindeki yüzükleri gösterdiğimde tepkisi anneminkine göre daha fazlaydı. Gülerek Astrid'e döndüm.

"O benimleydi."

Özel bölümüm bitti :* yorumlarını kesit etmeyin ;)

Ejderhanı Nasıl EğitirsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin