Bugün babamın beni verdiği okula ilk gelişim. Hiç bu okula gelmeyi istemediğim halde babamın işlerinin kötüye gitmesi sonucu kolejden alınıp bu sıradan okula kayıt ettirilmiştim. Mecburen artık okul hayatımı benimle aynı sınıftan olmayan az kültürlü ve kötü giyimli insanlarla devam ettirecektim. Daha önce kayıt için geldiğimden okulun beton dökülmüş bahçesini ve berbat basketbol potalarını görmüştüm. Okulun içerisi bahçesinden çok daha kötü bir durumda elbette, duvarlarındaki boyalar dökülmüş ve binanın eskiliğinin ağır kokusu bütün koridorlara sinmişti. Ha daha da kötü olan şey de etrafta koşuşturan saçı başı dağınık ,özensiz giyimli, komik öğrencilerdi. Bu okulda prenses olacağım o kadar belli ki bana rakip olabilecek bir kız yok etrafta. Hep bakımsız ve çirkin kızlarla dolu gerçi oğlanlar da pek farklı sayılmaz. Babamın durumu düzelene kadar okulun popüler kızı olup herkesi çatlatayım bari, hadi o zaman eğlence başlasın.
Herkesin bağırıştığı, koşuştuğu, gülüştüğü koridarlarda gideceğim sınıfa baka baka yürüyordum. Önümde birbiriyle itişip kakışan kızlardan biri diğerinden kaçmak için arkasını dönüp hızla bana çarptı. Ben yere öylesine kapaklandım ki çevremdekiler bana bakıp gül eye başladılar. Çok öfkelenmiştim, bana çarpan kız özür dilemeye kalkıp beni yerden kaldırmak için bir de yalandan elini bana doğru uzattı, beni oyuna getirmek istediği belliydi. Elini sert bir şekilde ittim ve "önüne baksana salak şey, şu hale bak üstüm başım ne hale geldi, senin babanın bir senelik maaşı kadar üstümdeki kıyafetler " dedim. Ama adının İrem olduğunu öğrendiğim ezik kız hala özürler diliyor, bilerek yapmadığını söylüyordu. Bütün saçma sapan sözlerini sonlandırmak için "yeter, fazlasıyla zarar verdin çekil önümden hizmetçi kılıklı " dedim. Şu ile bak ki arkadan ooooo sesleri yükselmeye başlayınca gözlüklü kızın biri " gel ya İrem böylelerine insanlık yaramaz baksana hanfendi kendini balo salonunda sanıyor" dedi . Herkes birden gülüşmeye başladı koridorda. Zaten sanki tiyatro varmış gibi etrafımıza doluşmuştu herkes, bu fakirler için tiyatro ancak burada mümkündü zaten. Bu kıza bir cevap vermeden edemezdim." Bak sen , balo salonunu da biliyor gözlüklü şirin" dedim . Bu sefer gülüşmeler bana değil Selin adındaki bu gözlüklü kızaydı. Arkadan bi çocuk " şov başlıyoorr " dedi. Gözlerimle sesin geldiği yöne bakıp sivilceli kısa boylu çocuğu gördüm ve "şov neymiş öğrenirsiniz" dedim. Selin denen kız İrem'in koluna girip onu uzaklaştırdı yanımdan , söylediğime bir cevap veremedi tabi ki. Yavru kedi gibi dönüp dönüp bana bakıyordu İrem , ama hiç niyetlenme kızım ben de sizin hibilere verecek taviz yok dedim içimden. Zil çalınca herkes sınıflarına girmeye başladı ,ben de sonunda sınıfımı bulmuştum. Sınıfa girdiğimde ise tüylerim diken diken oldu, hiç beklemediğim bir şey ,bir felaket bu, sınıfın kapısında içerideki bu rezalet duruma baktım , ne yapacaktım şimdi?
Gözlerimi sınıfın kapısından içeri yönelttiğimde karşılaştığım manzaradan afallamıştım. Hemen kendimi kapıdan dışarı atarak " bu bir kabus Ece" dedim ,bu bir kabus olmalı. Bir süren derin derin nefes alarak sınıfın kapısında her şeyin bir kabus olmasını dileyerek bekledim. Birazdan uyanacaktım ve her şey geçecekti , yoksa bütün bir dönem boyunca bu sınıfta okuyamazdım öyle değil mi. Hem sakin olmam gerekir , çünkü her şey bir süreliğine böyle, babam öyle dememiş miydi, işleri düzelince tekrar ait olduğum yere, koleje gitmeyecek miydim. Evet öyle, derin derin nefes alıp veriyordum bu arada, bir el omzuma donununca ürperip bir çığlık attım. "Sakin ol kızım" dedi omzu a dokunan kişi," sen neden kapının önündesin bakayım, bir sorun mu var? Bu soruyu soran bizim sınıfın edebiyat öğretmeniydi, uzun boyundan dolayı ona kafamı iyice yukarı kaldırarak cevap vermek zorunda kaldım. " hayır , bir sorun yok, sadece bu sınıfa girmek istemiyorum" dedim " neden , burası senin sınıfın değil mi?" Dedi ."evet, sanırım benim sınıfım şimdilik ama içeriye bakarsanız aslında benim sınıfım olmadığını anlarsınız" dedim. Dediğimi yapıp kafasını içeriye uzattı ve bir süre sonra geri çekip tekrar bana baktı ve " ben pek olağanüstü bir şey görmedim" dedi gülümseyerek." Sen de bana güven , hadi gel beraber girelim sınıfa ve sana güzel bir yer göstereyim oturman için" dedi. Sesindeki rahatlatıcı ton ve konuşmasındaki ikna edicilik kararımı etkiledi, ben önde o arkada sınıftan içeri girdik, sınıfta büyük bir uğultu koptu ve bütün gözler üzerime dikildi birden , özellikle birilerinin gözleri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZLAR ARASINDA
ChickLitGençliğin deli dolu zamanlarında aşk ve arkadaşlık ilişkilerini yaşamaya çalışanlar ve karşılaştıkları enteresan şeyler ( devamını isteyenler beğensin veya mesaj atsın lütfen :)