Selam genşler asdsads bu bölümü sıkıntıdan geberirkene yazıyorum.Saçmalarsam hoş karşılayın artık.Bir Navy olaraktan multimedyada yine Riri var *_* Hadi görüşerik asdsadd
Bir de medyada Özlem vaaar :) Sonunda buldum :)
-Özlem'in Günlüğünden-
...Hiçbir şey olması gerektiği gibi gitmiyor.Her şey boka sarmış durumda.Mutlu olmak için çabaladıkça kendimi aptal gibi hissetmeye başladım.
İnsanlar ya gereğinden fazla soğuk yada gereğinden gazla cıvık davranıyorlar bana.Okula gitmek işkence gibi geliyor artık.Merve ve Berk'i gördükçe kalbimin derinliklerinde bir sızı hissediyorum.Suratımın her seferinde sinirden kızardığına bahse girebilirim.
Bana o kadar soğuk davranıyor ki adeta görmezden geliyor beni.O gün Bora ile öğle arası yaşadıklarımızdan beri böyle.Öte yandan Bora... Bana arkadaşıymışım gibi davranıyor.Bu beni hem rahatsız ediyor hem de mutlu.Farkındayım çok dengesizim ama gereksiz bir samimiyet bizim aramızdaki...
***
Sabahın altı buçuğunda lanet alarmın sesiyle uyanmak artık katlanılmaz bir hal almaya başlamıştı.Bir gün sırf bu alarm yüzünden telefonu camdan fırlatacağıma emindim.
Odam yine darmadağındı ve ben bu dağınıklıkta okul formamı bulup giymek zorunda olduğum için içimden bildiğim tüm küfürleri tek tek üşenmeden sayıyordum.Nihayetinde etegimi ve gömleğimi bulduktan sonra kendimi salça kavanozunun kapağını açan adam gibi hissettim.
Eteğimi ve gömleğimi giydikten sonra yüzümü yıkadım saçımı taradım çantamı sırtıma telefonumu elime alarak merdivenlerden insan dışı bir şekilde indim.
"Ben çıkıyorum." dedim annemin yanağına günaydın öpücüğü konduruken.
"Ama daha kah.."
"Okulda atıştırırım Meleğim."
"Böyle olmaz ki kızım okulda atıstırırsan kilo..."
Gerisini dinlemeye cidden tahammül edemezdim kapıyı kapatıp ayakkabılarımı ışık hızıyla giydikten sonra apartmandan çıktım.
Kulaklığımı taktıktan sonra yolda yürümeye başladım.Mart ayının ortalarındaydık hava genelde serindi ama bunu umursamadan hala yürüyerek okula gitmeyi tercih ediyordum.Otobüste veya serviste sabah uyuklamaktansa kulaklığımı takıp yürüyerek kendimi dünyadan soyutlamak bana daha cazip geliyordu.
Kendimi müziğin ritmine kaptırmış yürürken sırtımda hissettiğim el ile irkildim arkamı döndüğümde karşımda otuz iki diş gülen Bora'yı gördüm.Hızla müziği durdurup kulaklığımı çıkardım.
"Günaydın." dedi
"Günaydın." dedim gülümseyerek.
Kısa bir sessizliğin ardından
"Neden böylesin ?" diye sordu.
"Nasıl yani ?" dedim suratına şaşkınlıkla bakarken.
"Çok sessizsin Özlem konuşmuyorsun sen bilmiyorum ama böyle değildin.Yani bi-bilmiyorum ama biraz çirkeftin."
Kıkırdadım.
"Yani bilmiyorum ama son zamanlarda susuyorsun resmen kulaklığınla yaşıyor gibisin öğle araları sürekli yalnızsın. Arkadaşlarımla kavga falan m..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEDEN BEN?
Chick-LitÇığlık atmak , haykırmak , bağırmak istediğin zaman hep seni sustururlar. Başını eğmeyip diş gösterdiğinde ise susma sırası onlardadır. Beş yaşına kadar susmuş olan kız artık on beş yaşındadır ve kimse onu susturamayacaktır.