Hikayemiz Başlıyor..❤

180 10 3
                                    

 NOT: SEVGİLİ OKURLAR.. HIKAYENİN ANLAŞILIRLIĞI AÇISINDAN LÜTFEN ÖNCE TANITIMLARI OKUYUN.🙈🌼 SEVİYORUM SİZİ❤😗

Öncelikle herkese merhabalar ve kucak dolusu papatyalar !🙆 Bu hikayemizde bütün kişiler,olaylar,mekanlar kurgudur. Kurgular da bazen gerçek dışına çıkabilir. Lütfen hikayemizi yol boyunca bu cercevede değerlendiriniz. Töreyle harmanlanan bu hikayemizi çok seveceksiniz🙆 keyifli okumalar

      (Şimdi..)

        -Nevşehir-

   Çiftliğin 1 km uzağındaki ormanda bulunan çam ağaçlarından birine sırtını dayamış tir tir tityerek ağlıyordu ve bebeğinin yaşamı ve ölümü arasındaki en zor gitgeli yaşıyordu.
"Allah'ım ne olur bana bi çıkış yolu göster. Sen caresizlerin çaresi, kimsesizlerin kimsesisin. Sana karşı gelmekten koru, doğru yolu göster Rabb'im!"
Sevdiği insanın abisi tarafından tecavüze uğraşmasının üzerinden 2 gün geçtikten sonra gece yarısı annesi kaçırmıştı Leyla'yı köyden. Yaşanılanlar üzerine köyden ona tek inanan annesi olmuştu. O günden beri Nevşehir'de bir at çiftliğinin restoranında bulaşıkçi olarak çalışıyordu.
 Ve şimdi bulaşık yikarken gizlice alıp çantasına attığı bıçağı avucunda sımsıkı tutuyordu. Hayat Leyla'ya öyle acımasız davranmıştı ki sevdiğinin bebeğine biran önce anne olmak icin can atarken şimdi günahsız bebeğinin kanına annesinin ellerini bulaştırmak için bu sefer can atan sanki hayattı.
   Ne olursa olsun bu bebeği doğurmamalıydi. Ne diyecekti ki ona babasını sorduğunda? Bir tecavüz sonucu doğduğunu öğrendiğinde belki intihar etmek isteyecekti, annesinden nefret edecekti onu hayata getirdigi için. Bebeğine bu kötülüğü yapamazdı. Bıçağı eklem yerleri bembeyaz olacak kadar sıkı kavradı. Korkup vazgeçmek endişesiyle gözlerini kapattı, bıçağı tutan elini yukarı kaldırdı.
        ♤♤
-Mardin-

   "Bana bak Buke,sakın kimseye ben seni arayana kadar tek kelime etme. Oraya vardığımda ararım seni gittiğimi söylersin. Ne zaman dönerim bilmiyorum. Gel sana iyice bi sarılayım güzelim."
 Mirhan kardeşini odasına çağırarak kimsenin duymasına fırsat vermeden söyledi gideceğini. Çünkü biliyordu ki küçük erkek kardeşi Miran duysa 5 dakika geçmeden tüm konağın haberi olurdu.
 "Mirhan Ağa hiç oyle sarılayım felan deme. Çünkü seni affetmeyeceğim. Beni götürmeyi kabul etmiyorsun bunu geçtim nereye gidecegini de söylemiyorsun." Dedi Buke kollarını birbirine dolamış tek ayagını sallarken.
"Kızım sana güvenmediğimden değil be sadece önlem amaçlı."
Buke abisini çok severdi. Ona bazı zamanlar küser,öfkelenir,kırılırdı ama cok dayanamaz hemen affederdi.
"Seni çok özlüyorum abi,nolur çok gec gelme. Sık sık ara beni. "
"Bilâ,Bukemin(peki Buke'm) .Gel buraya." Mirhan kardeşine sıkıca sarılıp,simsiyah uzun saçlarına burnunu gömdü ve kokusunu içine çekti.
                              ¤¤
-Nevşehir-
    Çalışanları Hasan valizini gece geç vakit kimse görmeden arabanın bagajina koymuştu. Bir işi varmis gibi evden çıkıp gizlice gündüz gözü gitmek daha iyi olurdu. Hem gece annesi kalkıp bazı zamanlar yanına gelirdi. Öperdi,onu izlerdi. 2 aydır omuzlarindaki yükün ne kadar ağır olduğunu annesi de bilirdi de yinede beyine ses edemezdi. Adetler böyleydi; evin ağası ne derse odur.
    Acele etmeden ağır ağır sürdü arabayı yol boyunca. Yalniz yapılan yolculuğun keyfini çıkara çıkara .. Nevşehire vardığında epey geç olmuştu. Arkadaşı Kemal yatmış olabilir düşüncesiyle onu rahatsız etmek istemedi. Çiftiliğin oteline gecerek bir oda istedi. Görevli Mirhan'ı tanıdığı için ona odasına kadar refakat etme gereği duymamıştı. Bu çiftlik, otel ve otelin restoran bölümü dışında kalan yapay göl yanında olan restoranda dahil Kemal'indi ve Mirhan buraya sık sık gelirdi. Kemal 5 yıl önce Mardin'de trafik kazası yapmıştı ve çok acil kana ihtiyacı vardı. Mirhan ise kardeşi Miran'ı ateşlendiği için hastaneye götürmüştü. Hastaneden yapılan anonsla kan grubunun uygun olduğunu duyarak hemen kan vermeye koşmuştu. Kemal'in durumunu sürekli merak etmis ve uyandığını duyunca yanına gitmişti. Böylece de dostlukları başlamıştı.
   Mirhan odaya girince ışıkları yakma gereği duymadan kendisini çift kişilik yatağa sırt üzeri bıraktı. Bunu yapana kadar aslında yolun kendisini ne kadar yordugunu farketmedigini anladı. Bu oda misafirlere tahsis edilen bir odaydı. Mirhan'da her geldiğinde burda kalırdı. 5 dakika kadar sırt üstü uzandiktan sonra kalkti ve lavaboya gitti. Ihtiyacını giderdi. Kaçmıştı, ne yapacağına karar vermek için buralara gelmisti içinin huzurlu ve kafasının rahat olması lazımdı.Ama nedense içini sıkan birşey vardı. Küveti ılık suyla doldurdu,kendini içine bıraktı. Dışardan gören birisi onun intihar etmeye çalıştığını düşünebilirdi ama Mirhan bunu düşünceleri ağır geldiği zamanlar sıklıkla yapardi. Nefesi yettigi kadar suyun altinda kaldı ve nefesi tükenince kuvette oturur pozisyona geldi. Kalkıp duş aldıktan sonra kurulanıp sadece baxtırını üzerine geçirdi. Suan tek düşündüğü uyumaktı ve dogruca yataga girip kendini uykunun kollarına teslim etti.
   1-2 yaşlarındaki bir bebek ona kollarını uzatıyordu kucağına alması için. Mirhan bebeğin ne kadar tatlı olduğunu düşündü. Gülümsemeden edemedi. Bebeği kucağına almak icin oda kollarını uzattı. Bebeği kucağına  aldığında bebek yok oldu ve Mirhan'ın kolları kana bulandı.
  Rüyadan sicrayarak uyandı Mirhan. Ter içinde kalmıştı. Gece duş almasına aldırmadan kendini duşa attı.
                          
              -bölüm sonu-
            

Kaderin Çizdiği AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin