Chapter 1

57 5 6
                                    

[Jungkook'un bakış açısı]

Hızlıca otobüs durağından eve yürüdüm ve eve girdim, girer girmez tanıdık sigara ve alkol kokusu,babamın kirli yorumları ile nefesimi tuttum ve yatak odamın kapısını arkamdan çarptım.

Çantamı yere bıraktım ve büyük boy hoodiemi kafamdan çıkarmaya çalıştım, hayal kırıklığı içinde yere attım ve yatağa çöktüm.

Gözlerimi sıkıca kapattım, nefesimi sabit tutmaya çalıştım.

Bugün ağlamayacağım,kendime hatırlattım. Şey,bunu her zaman kendime söylerdim ama uyuya kalmadan önce ağlardım. Ağlak bebek gibiydim.

Her zaman aynıydı.

Aynı korkunç, kısır, ölümcül döngü: Uyan,gözlerim çok kabarık tekrar ağlamak istiyorum. Sonra okula git, tüm alay ve sert yorumları emmek zorunda kal. Ve sonra eve dön.

Istırap çekiyordum ve hak ediyordum.

Yardım istiyor muydum? Evet.

Kimse bana yardım etmeye istekli mi? Hayır.

İçime kapanıktım. Benim için arkadaş edinmek çok zordu. Yalnızca bu değil ama güven sorunlarım vardı.

Belki sadece arkadaş canlısı olmamam yüzündendir. Ya da belki zor konuştuğumdan,kasvetli göründüğümden dolayıdır.

Ama belki de çirkinliğim yüzündendir. Ya da sebebi derimin üzerine kazınmış yara izleridir-bu yüzden her zaman uzun kollu giyerdim, çünkü Tanrı biliyor,okuldaki insanlar cildimi görürse ne derdi-ama biliyorlar ve bu yeterince kötüydü. Ama belki de sebebi kendi cinsimden etkileniyor olmamdı.

Ama bunu biliyordum, korkunç yorumları salonda onları geçerken atıyorlardı.

Ama tekrar, kim bir hedefle arkadaş olmak isterdi ki? Bu alay ve zorbalık sadece o kişiyi takip ederdi.

Ve kimse bu şansı almak için istekli değildi.   

Anlayamadım ama vardığım sonuç şuydu ki muhtemelen benim hakkımda her şey iğrençti.

Ve bu dayanılmaz bir garipliğim vardı ve bunun harfi harfine tanımı anksiyeteye hiç yardımcı olmuyordu.

Bir şekilde kendimi etrafımdaki herkesin benden nefret ettiğine ikna etmiştim. Hepsi arkamdan bana çok gülmüş ve dalga geçmişti-şey bu önceydi- gerçek olmadan önce ve paranoya olmadan önce.

Keşke hepsi kafamın içinde olsaydı.

Keşke gece yarısı olsaydı. Gerçekten uyanmak isterdim.

İç çektim, tüm bildirimlerimi görmek için telefonumu aldım.Hayır, ben hiçbir şekilde populer değildim. Yine de kimse değildim.

Ama benim varoluş vaazımın değerini hissettirmek için bir yol buldum, ama henüz kimseyle iletişime geçmedim.

Kim olduğum için kabul edildiğim tek bir yer vardı-ya da değildim,kimse kimin gerçekten kim olduğunu söylemeden kim olduğunu bilemezdi- ama bu yer İnternetti.

Evet, ben bunlardan biriyim.

İnsanlar sadece burada benimle konuşmaya istekliydi, internet arkadaşlarımdı. Sadece burada insanlar beni dinlerdi ve yardım etmeye çalışırdı.

Onların gerçekten umrunda olsun ya da olmasın, bu bendim. Ama umursamıyordum, çünkü sadece özel hissetmek istiyordum. Birine göre önemli olmak. Birinin günlük rutini haline gelmek.

Hey, Jungkook'la konuşmak için bekleyemiyorum gibi.

Bunun için umut ediyordum. Gerçekten istediklerim; en az bir kişi için önemli olmak. En az bir yakın arkadaşa sahip olmak.

İnstagram'dan önce, favori hesabımdaki en son yüklenen fotoğrafa gülümseyerek baktım.

Bu okulumda çok uzaktan bile bakmaya korktuğum bir çocuktu.Muhtemelen yakalanırsam ölürdüm, neyse.

O her zaman fotoğraflarda çok iyi görünürdü, ama bir insandan daha iyiydi. Saçları her zaman muhteşem bir şekilde dağılmıştı. Bacakları dar kot pantolonlarda; onları olabildiğince iyi çekebilmeyi diledim.

Çok ilgi çekiciydi.

Her şey onunla ilgiliydi. Onunla ilgili zaten bildiğimden daha çok şey bilmek isterdim, sahip olduğum her fırsatta onu stalkladım, tek bulduğum birkaç ayda bir yeni bir erkek arkadaş ediniyordu.

Ama bunlar asla gerçek erkek arkadaşlar değildi. Gerçekten kastım, fiziksel gerçeklik. Okulda benim dışımda asla bir erkekle konuşmadı. Tam olarak, o da muhtemelen benim gibi asosyaldi. Ama ben öyle gözükmezdim, çünkü o her zaman onlinedı, yüzlerce takipçisiyle konuşuyordu.

Ama asla okulda biriyle gerçekten yakın değildi ve onu gördüğüm çoğu zaman ders çalışıyordu.

Belki de yargılanmaktan korkuyordu.

Ama çok havalı gözüküyordu, dünyada hiçbir şeyi umursamıyormuş gibi. O her zaman bir arkadaşıyla yürürken gülüyordu ve gülümsüyordu. Adını bilmiyordum ama kendini mutlu ediyordu.

Bu yerde kalacak kadar cesaretli olmak isterdim. Onunla bir kelime bile konuşmak ve çıldırmamak çünkü onunla karşılaştırıldığında nasıl da iğrençtim.

Online,o çok kabul ediyordu. Her zaman takipçilerini yanıtlıyordu, onlara tavsiye veriyordu ve onları teselli ediyordu.  Etrafı karıştırdığı ve şaka yaptığı eğlenceli videolar atıyordu.

Çok idealdi.

Onunla arkadaş olmanın, onunla konuşmanın ve gülmenin ve sadece onu bilmenin nasıl mükemmel hissettirdiğini hayal bile edemiyordum.

Bu çok aşırı istediğim bir şeydi. Ama her zaman kendime kin tuttum.

Yine de her zaman onun gönderisinin altına yorum yapmak ve geri yanıt almak heyecan vericiydi.O geri takip yapmazdı, onu etkilemeye çalıştığımı hissettiriyordu.

Tabi ki hesabım gizliydi orada herhangi bir selfie olmasa bile, ne yazık ki çekici olmayan bir insanı göremezdi. Ya da ben bile.Çünkü okulun hedefi onunla konuşsa kim olsa onun ne düşündüğünü bilirdi. Muhtemelen iğrenirdi.

Ama ben bile bir gün dikkatsizce hesabımı ziyaret eder ve mesaj atmaya karar verir umuduyla kik'imi biyografime koydum. Ama belli ki, asla olmayacak.

Bildiğim tek şey benimle daha çok konuşmak ister amacıyla yorumlarımı esprili ve eğlenceli yapardım.

Çünkü kısa kelimeler içimdeki hislerin dolması için yeterli değildi.

***

3.07.2018

Bu bir çeviridir. Ben yazmıyorum.

I just translete. Thanks for permission >>> nerdyjimin  

Internet Friends [vkook] (Tr)Where stories live. Discover now