[Jungkook'un Bakış Açısı]
Bugün okul erken bırakmıştı, bu yüzden bir mesele yoktu; sadece fiziksel ve psikolojik işkence gördüm.
Babam umursamadı o yüzden evde kaldım, günümü boşa harcadım, odamda gizlendim ve internet arkadaşlarımla konuştum.
Rastgele yeni bir kik bildirimi aldığımda şaşırdım, yeni biri benimle konuşmak istiyordu. Kişinin kik adını gördüğümde daha fazla şaşırdım: V
'V' nin ne olduğundan emin değildim ama profiline tıkladığımda midemde garip bir şey hissettim. Tied in knots gibiydi. (Türkçe'ye nasıl çevireceğimi bilemedim o yüzden buradan açıklayacağım: Bir durum hakkında endişelenmek, şaşırmak anlamında)
Kullanıcı adı 'taehyung95'
Kendi kendime gülümsedim, profil fotoğrafına tıkladım, fotoğrafta aylarca hoşlandığım elinde köpeğini tutan çocuk gözüküyordu.
Adı, Taehyung.
Bana neden mesaj attı, bilinmezdi, ama umursamadım. Bir şansım var gibi hissettiriyordu. Ve Tanrım, kendimi utandırmakla bir şekilde onu mahvedeceğimi biliyordum.
Sohbeti açtım.
taehyung95: hey :-)
kookiee: merhaba
Telefonumu kapattım, yanıtı için gergindim.
Uzun zamandır bunun gibi bir fırsat istiyordum. Beni bulmayı nasıl becerdi? Nasıl göründüğümü umursamıyor muydu? Eminim ki endişeleniyordur. Demek istediğim, sadece fotoğrafının altındaki yorumlarda karşılaşmıştık, ama ufak bir merakı vardı?
Telefonum elimde yandı ve bir dakika sonra kilidini açtım, mesajı okudum; Hemen cevaplamak istemiyordum çünkü çaresiz gözükecektim; ve gerçekten öyleydim. Ama bunu bilmeyebilirdi.
taehyung95: naber?
kookiee: hiçbir şey. Okuldan sonra evde kaldım :$
taehyung95: şanslı! 2 saat daha bu hapise sıkıştım :-( çok sıkıcı. O zaman, kaç yaşındasın?
kookiee: ah, 17'yim
taehyung95: woah!! ben 19, çok yaşlı haha
İç çektim.Ondan iki yıl gen olduğum için şimdi olgun olmadığımı düşünecekti.
taehyung95: Bir kere benim fotoğrafıma yorum yaptığını hatırlıyorum, ben de bir şeyin tanıdık geldiğini söylemiştin. Hangi okula gidiyorsun? Belki birbirimizi buluruz.
Dondum.
Ne yapacağımı bilmediğim bir andı. Bir elde, onunla yargısız konuşma hissini sevmiştim. Özgürce konuşmak ve sesimin çatlamasıyla ilgili endişelenmeden ya da kendimden utanmadan.
Ama diğer elde, onun arkadaşı olmayı istiyordum. Sadece online değil, kişisel olarak. Onunla öğle yemeği yemek, rastgele sıralarda yalnız oturmak, kafasına kalemle, kağıtla ve çöple vurmak, çocukların bana kaba yorumlarıyla nasıl havalı olurdu?
Onu güldüren kişi olmak, rastgele şakalar yapmak ve yüzünü aydınlatmak nasıl mükemmel hissettirirdi?
Onunla sınıfta yürümek nasıl havalı olurdu?
Bütün bunları deneyimlerken ölürdüm.
Ama şu an kim olduğumu bulurdu, benim iyi bir şansı sonsuza kadar görmezden gelirdi. Ve muhtemelen çok kötü incitirdi.
Ona doğruyu söylemek istiyordum, çünkü yalanlar tarafından sarılırsam ne olurdu? Yalandan nefret ederdim. Suçlu hissederdim ve bir noktada kırılırdım, ve bana kızardı.
Her yola baktığımda, onunla konuşmak istiyorsam doğruyu söylemek tek seçenekti.
kookiee: oh um, Sekang lisesi'ne gidiyorum.
taehyung95: Olamaz! Ben de :-) bir gün buluşmalıyız! Çok havalı olur.
Hayır yapmamalıyız, kaçacaksın, bundan eminim.
kookiee: belki bir gün!!
Belki, sadece belki.
Sadece onun etrafında yeterince rahat olduğum noktaya gelsek, sadece o zaman belki buluşabiliriz.
Ama hiçbir yerde bunun için hazır değilim.
_
Günün kalanını Taehyung'la konuşmakla harcamıştım. Her şey ve hiçbir şey hakkında.
Çoğunlukla favori şeylerimiz hakkında konuşmuştuk. Onun hakkında beni mutlu edecek bir sürü şey öğrenmiştim.
Sesinin kulağa nasıl geldiğini merak ettim. Bulmak için beklediğim bir şeydi.
Ama kimi kandırıyorum, onunla bir kelime konuşmak için cesaretimi toplayamazdım ve bunu biliyordum.
Yatağa battım, şişelerin merdivenlerden yuvarlanırkenki sesini duyduğumda titredim. Parmağımı oynatmak için çok yorgundum, o yüzden kapımı kilitlemiş olmak için dua ettim, bu durumda babam buraya gelmeye karar verirdi ve uykumda ya da başka bir şeyde beni boğazlardı.
Neler yapacağını kim bilir?
Kötü şeylerle şok oldum, beynim yeni sel baskınındaydı, iyi bir tane, Taehyung'dan.
Kendi ile ilgili söylediği şeylerle kendi kendime güldüm.Köpekleri ne kadar sevdiği ve pratikte nasıl en yakın arkadaşı olduğu.
Ben de o yerde olmak isterdim.En azından en yakın arkadaşı olmak isterdim. Arkadaşım olarak onu çağırmam ne onurdu.
O çok mükemmeldi ve dikkat çekiciydi.
Ama ben ortalamanın çok altındaydım ve üzgündüm.Benim hakkımda her şey üzgün diye çığlık atıyordu.
Ama o güneş ışığı ve mutlulukla doluymuş gibi gözüküyordu.
Yatağa yerleştim, battaniyemi üzerime çektim, kendi kendime gülümsedim- uzun zamandan beri ilk defa yüzümde gerçek bir gülüş vardı- onun sayesinde güldüm.
Gülümsedim, çünkü uzun zamandan sonra ilk defa, arkadaşım varmış gibi hissetmiştim.
Ve gülümsedim çünkü ilk defa ,Tanrı ne kadar uzun zaman olduğunu biliyor, kendi kedime ağlamadım.
Onunla konuştuğum küçük bir sohbet mesajı bile beni bu kadar mutlu ediyorsa, onunla kişisel olarak konuşmanın beni nasıl hissetireceğini hayal bile edemedim.
***
4.07.2018
YOU ARE READING
Internet Friends [vkook] (Tr)
FanfictionBu kadar mı olacağız? Sadece ekranda kelimeler ve alıcı üzerinde boğuk bir ses? Thanks for permission:) @nerdyjimin DEVAM ETMEYECEK